O ne demişti öyle? Hâlâ beynim dediklerini algılayamamış gibi ağzından çıkanları kafamda tekrarlıyordum.
"Ne! Ben seninle ölsemde öpüşmem," diyerek çıkıştığımda bana sadece sırıtarak bakıyordu.
"Kumral kızı öpmek istiyorum," dediğinde bana ikidir kumral kız demesi gözümden kaçadı. Ben seni öpmek istemiyorum ama lanet adam!
"Hayır seni öpmeyeceğim," dediğimde başımı Bella'ya çevirdim. "Onu asla öpmem," dedikten sonra elimle masadaki shot bardaklarına uzanıp aldım. Bir dikişte içtiğimde ağzımda bıraktığı acı tatla yüzümü buruşturdum.
Tekrar Zayn'e döndüm, "Seni öpmeyeceğim, öpecek başka birini bul," dediğimde eğlendiği her halinden belli olan sesiyle konuştu.
"Peki kumral kız, senden başka öpülmek isteyen birçok kız bulabilirim sonuçta. Değil mi," dediğinde ona kaşlarımı çatıp baktım. Başkasını mı öpecekti? Evet onu öpecek birçok kız bulabilirdi. Ben hariç herkes bunu isteyebilirdi, en çokta yanındaki kız.
Beni öpmesine izin vermemiştim çünkü ondan hoşlanmamıştım. Ürkütücü bakışları beni korkutuyordu. Gizemli olması ve görüntüsünün güzelliği ne kadar cezbediciyse korkutuculuğu da o boyuttaydı. Ondan ne kadar etkilensemde bunu belli etmeyecektim işte!
Herkes bizim bu konuşmalarımızı hayretle izlerken Emma dayanamayıp söze atladı.
"Zayn, beni kıskandırmak için yaptıysan amacına ulaştın. Artık beni öpebilirsin," dediğinde kızın gurursuzluğu karşısında şoke oldum. Az önce sevgilisi olacak lanet adam beni öpmek istemişti ve o hâlâ kıskançlıktan mı bahsediyordu?
Zayn yanındaki Emma'ya doğru döndü. Ona yavaşça yaklaştı, Emma öpülmek için gözlerini kapatmışken Zayn onu es geçip masadaki shot bardaklarına uzandı. Aldı ve tek dikişte içti. Benim aksime yüzünde mimik kıpırdamamıştı.
Emma gözlerini açtı ve onu öpmeyen sevgilisine baktı. "Başka zaman Emma," dediğinde sinirlendim. Ne başka zamandı? Ayrıca niye şimdi öpmüyordu işte? Başka zamana gerek yoktu! Saklayacak neleri vardı?
Bella kıstığı gözleriyle, "Tamam... Bu tur gerçekten garipti," dedikten sonra tekrar konuşmadan önce biraz bekledi. "Neyse o zaman tekrar çeviriyorum."
Hızla dönen şişe sonunda durduğunda gelen kişilere baktım. Şişenin alt tarafı yanımda oturan Nora'ya denk gelmişken kapağı Emma'ya denk geldi. "Doğruluk mu cesaret mi Emma," diye soran Nora'ya karşı Emma biraz düşündü. "Sanırım doğruluk diyeceğim. Hmm... Evet doğruluk diyorum," diye lafı uzattıkça uzatırken Nora ne soracağını düşündü.
"En son ne zaman ağladın Emma," diye soran Nora bu soruyu öylesine sormuş gibi ilgisiz bir tavırla sormuştu. Emma cevap vermeden bu soruyu kendim için düşündüm.
En son birkaç saat önce ağlamıştım. Birkaç saat önce... Bir katil tarafından önce sinema salonuna kıstırılmıştım ve daha sonrada boynuma dayadığı soğuk bıçakla kendimi ölüme hazırlamıştım.
Bugün öleceğim için ağlamıştım, veya ölmediğim için.
"Birkaç hafta önce dikkatsiz bir hizmetçi elbiseme kahve dökmüştü. Onu kovduğum gibi elbisemi temizlettim ama lanet leke hâlâ duruyor. Onun için saatlerce ağladığımı hatırlıyorum," dediğinde içimdeki çığlığı bastırmak istedim.
Dışarıdan nasıl görünüyordum tahmin etmek zor değildi. Aynı bu kız gibi göründüğümü biliyordum. Tek derdimin tırnaklarımın olduğu bir hayat için nelerimi vermezdim. Artık bu kıza gerçekten imrenerek bakıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMRAL
Romance"Haklısın, ölüm senin için kurtuluş olur. Senin ve benim sonumuz bu filmler gibi olmayacak Kumral. Kadın acı çekerek ölecek ve adam sadece izleyecek. Adam kadının acısını izleyecek ve o her acı çektiğinde her içinden bir parça koptuğunda, o parçalar...