6. Bölüm: Papatyalar

270 24 4
                                    

^^Evet, sonunda tatile girdik. Umarım herkes iyi bir karne almıştır. Halı desenlerini incelemek zorunda kalmamanız dileğiyle ;)^^



*Dora*

Yine o muhterem gecelerden birisini yaşıyordum. Kulağımda kulaklıklar, yatağıma uzanmış, pencereden içeriye giren hafif meltemle birlikte tavanla bakışmamı sürdürüyordum. Kulağıma ulaşan elektro gitarın her notasında öfkem bir kat daha artıyor, uyumak için koyun saymak yerine ''Koray'ı geberteceğim!'' diye saymaya başlıyordum. Gerçekten müdürün yaptıkları yetmezmiş gibi bir de benim iznim olmadan nasıl vücuduma dokunmaya cüret edebiliyordu?! Fakat ben bunun intikamını elbetteki bir yerlerden çıkaracaktım. Belki de Koray'ın küçük adamını felç etmek iyi bir intikam yöntemi olabilirdi.

Müdür konusuna gelirsek hala aramızı düzeltmek için bizi spor salonuna kilitlediğine ve okulda hakkımızda asılsız dedikodular çıkardığına inanamıyordum. Hangi müdür bunu yapardı? Okulun durumunu düşünürsek düzeni sağlamak için Koray'ın ve benim dost olmamız gerekiyordu. Çünkü okul da bir takım insanlar beni desteklerken, benim disiplinimden sıkılanlar da beni indirebilmek için Koray'ın etrafında toplanmıştı ve ben ne zaman Koray'ı pataklamaya kalksam onun arkasındakiler beni her yerde kötüleyip beni okulun diktatörü ilan ediyorlardı. Müdür ise ne beni, ne de Koray'ı okuldan atamadığı için orta yolu bulmak zorunda kalıyordu. Dedem ölmeden önce müdürle benim eğitimimi bu okulda tamamlamam gerektiği konusunda anlaşma yaptığı için müdür bana bir şey diyemiyordu. Koray'ın ailesi ise zengin ve okula sürekli yardımda bulunduğu için elbette müdür onu da okuldan atamıyordu. Derin bir nefes aldım. Bir şekilde bu parazitten kurtulmalıydım.

Telefonumun titremesiyle gecenin bu vaktinde, şarkının en güzel yerini bölerek mesaj atmaya kalkan insanoğluna saygımı belirtirken mesajı açtım.

Gönderen: Bilinmeyen numara

''İyi geceler, sevgilim! Beni düşünmekten uyuyamadığını biliyorum ama uyumazsan gözaltı torbaların belirginleşiyor ve bu seni çok çirkin yapıyor!''

Telefonumu avucumun içine alıp kırmaya çalışırcasına sıkmaya başladım. Telefonumu duvara fırlatmamak için kendimi zor tutuyordum. Bu hafta sonu gidip bir atış talimi yapmak bana şart olmuştu. Her indirdiğim hedefi Koray olarak düşüneceğim ve böylece bir nebze de olsa rahatlayacağım. Çok geçmeden ikinci bir mesaj daha geldi.

''Dudakların çok tatlıydı.''

Büyük bir öfkeyle nefes alış verişlerimin hızlandığını hissedebiliyordum. Bir an gözüm karardı. Şimdi çekmeceden Desert Eagle'ı kapıp kafasına sıkmak istiyordum. Sinirle alt dudağımı ısırdım fakat üzerinden bir saniye geçmeden ısırdığıma pişman oldum. Pislik Koray dudağımı çok güzel ısırmış, ısırdığı yer kabuk bağlamıştı. Hayvan herif! Mesaja cevap verip vermeme arasında kaldım. Hayır, mesaj atmayacaktım. Şu an uyuyor olmam gerekiyordu fakat sinirimden uyuyamıyordum. Yatakta tepinmeye yastığı alıp duvara vurmaya başladım. Bir yandan da ''Pislik herif,  G3'ü kıçına sokacağım!''diye söyleniyordum ve ben fark edemeden burktuğum bileğimin üzerine oturmamla 'Öfkeyle kalkan zararla oturur.' Diyen atalarımızın ne kadar doğru konuştuğunu bir kez daha anladım. Ayağımdaki sancıyla yatağa yığıldım. Fakat hala Koray'a saydırmaya devam ediyordum.

Sabah kalktığımda ayağımın ağrısı dinmiş, şişlik geçmişti. Müdür Koray ile bana 2 günlük izin vermişti. Zaten çoğu kişi sınav yaklaştığı için rapor alıp sınava harıl harıl çalışıyordu. Bense sadece tekrar yapmakla yetiniyordum. Zaten her zaman derslerime düzenli bir şekilde çalışırdım. Bu yüzden konular daha rahat aklımda kalır sınav zamanı stres yapmama gerek kalmazdı. Dedem bana gelecek planı hazırlamış, bana yardımcı olması için de silah arkadaşlarından birisinin oğlu olan Binbaşı Murat ile anlaşma yapmıştı. Gerçekten binbaşının hakkını ödeyemezdim. Dedem öldükten sonra atış talimlerimi, her türlü gereksinimimi karşılamak için bana çok yardımcı olmuştu ama bunun karşılığında da benden orduya katılacağıma dair bir söz almıştı.

Nefret = Aşk?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin