1

57 7 5
                                    

***

Karanlığın en kuytu köşelerinde iple, köpek misali çekiştirdiğim bir böceği çekiştire çekiştire ormanın derinliklerine gidiyordum

Rüzgar sebebiyle dalları sallanan çam ağaçlarıyla beraber bilerek sallana sallana gidiyordum , çekiştirdiğim böcek her saniye inleyip ağlasada umrumda olmuyordu, galiba kendisine acıyıp kendisini bırakmamı istiyordu

Dizlerine çekicle vurduğumdan her adım atışında zorlanıyor gibiydi , hoş bende bunu istemiştim zaten

Çekiştire çekiştire ilerlediğim bir bedenle durmuştum. Yere sülük gibi yapışan bedeni umursamayıp iki kolumu sonuna kadar açıp çamların kokusunu içime çekmiştim, başımı geriye yatırdığımda havanın kararmaya yakın olduğunu görmüştüm .

Derince nefesler eşliğinde arkama dönüp yerde sızlanan bedene dönmüştüm . Dönmemle ayağıma kapanıp yalvarması bir olmuştu.

Başımı omzuma yaslayıp yalvarmalarını dinlemiştim . Bana yarvarış çığlıklarını

Böyle bir böceğin kanının tadlarını iyi bilirdim , ama bu onun kanının tadına bakmama engel değildi

Ayağımın dibinde yalvararak ağlıyan bedeni umursamayıp tekmemi geçirmiştim , hemen yere yığılmıştı ben ise elimi kalkması için kaldırmıştı, hemen anlayıp titreyen bedeniyle kalkmaya çalışan bedene kahkaha atmıştım

Ayağa eğik bir şekilde kalktığında ayağımla ağaca ittirmiştim, tam düşecekken Bir elinin bileğinden tutup yukarıya doğru kaldırmıştım bu parmak uçları üzerinde yükselmesini sağlamıştı.

Parmak uçlarının ucunda durdurduğumda elimdeki bıçağı elinin tam ortasına saplamıştım , acı çığlıklarını umursamadan arkama dönüp bir taş aldım ve bıçağın arkasına vurarak bir çivi misali çakmıştım, bıçağın ağaca iyice girmesiyle geriye çekilip ağzı yırtılırcasına bağıran 40'lı yaşlarında olan  adama eğlenircesine bakmıştım.

Adam parmak uçlarında dururken zorlanıyordu ve buda ağaca bıçakla sapladığım elindeki yarığın dahada büyümesine sebep oluyordu .

O parmak uçlarında ayakta durmaya çalışırken bende yüzüme takındığım gülümsemeyle izliyordum , diğer ağacın yayındaki uzun bıçağı elime alıp karşısına geçmiştim.

" yeni almıştım , ama keskinlik konusunda şüpheliyim , hadi beraber test edelim "

Gözlerinin içine baka baka konuştuğumda başını sağa sola sallayıp kurtulmaya çalışmış, ve bağırmak için dudaklarını aralamıştı sesinin kısılmasını umursamadan bağırmaya başlamıştı.

Elimdeki bıçakla ona dahada yaklaşıp bıçağı bedeninde gezdirmeye başlamıştım ,bıçağımla üstündeki tişörtten kurtulup küçük ama derin bir yarık açtığımda bıçağın keskinliğine memnun olmuş gibi ıslık çalmıştım.

Adam ağaca yapışmış gibi bir şekilde ağlarken dahada derine gidip et parçasıyla oynamaya başlamıştım.

Bıçağı yarıktan çekip bakışlarımı adama döndürüp benimle beraber gelmesini istemiştim, Adam elinde sabit olan bıçağa  bakıp bana dönmüştü, yerimde ellerimi cebime sokup ona tebessümle bakmıştım, Adam ona böyle tebessüm etmeme şaşırmış olucakki gözlerini sonuna kadar açmıştı.

Ama bu kısa sürecekti tabi. Ellerimi cebimden çıkarıp adama doğru adımlayıp bıçakla sabitlediğim elini aşağıya doğru çekmiştim, Adam sesinin kısık olmasına rağmen ormanı inletecek derecede bağırıp kandan gözükmeyen eline bakmıştı.

Adam dayanamayıp yere kapaklandığında elimdeki bıçakla yarığın içine girmiştim, Adam kendini kaybetmiş bir şekilde bağırmıştı.ağlamasını umursamayıp daha  derine girdiğimdeyse tırnaklarıyla toprağı kazımaya başlamıştı.

Derin bir yarık açtığımda Adam toprağı kazımayı bırakmıştı gözleri yavaş yavaş kapanırken elimi yarığın içine sokup kanın dahada akmasına izin vermiştim

İstediğim bir yerden biraz et parçası kesip yanımda getirdiğim şeffaf poşete koymuştum bir kenara koyup yüzüne saplamıştım bıçağı , bıçağı tekrar çekip tekrar sokmuştum busefer gözüne isabet etmiştim bıçağı kaldırmış diğer gözünede saplıyıcaktımki ormanın içinden bir ses gelmişti , insan sesi olduğu belliydi ama kimdi ? Kim gelirdi buraya? 

Sesleri dinlememle yerdeki böceğin oğlu olduğunu çözmüştüm. Bıçağı başının tam ortasına batırıp et parçasını aldım ve eline sapladığım bıçağı almıştım, bir ağacın kenarına geçip sağlandığımda ileriden koşan sarı saçlı bir genç görmüştüm.

Babasını görmüş olmalıki ağlayarak geliyordu , yerde yatan cansız bedenin yanına çöküp elini tutmuştu ardından başını kaldırıp etrafa bakmıştı,hemen kafamı çekip ağaca sinmiştim.

Evet ben tedbirimi alıp elime lastik eldiven takmıştım.

Başımı tekrar ağaçtan çıkarıp baktığımda genç'in bağırarak ağlıyor aynı zamandada elindeki telefonla konuştuğunu görmüştüm

Birazdan polisler buraya doluşucaklardı . Arkama dönüp ses çıkarmadan adımlarımı atmıştım.

***
Beğenirseniz devam edeceğim

Herneyse işlerim yoğun ben kaçar

Flower'sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin