kalbime dokun.

686 90 37
                                    


Jisungdan

Yoğun bir okul gününün ardından hepimiz changbinin evinde toplanmaya karar vermiştik. En küçüğümüz jeongin oldugundan onlarin sınıfı bizden daha önce çıkıyordu. Hyunjin ile birlikte siniftan çıkıp okul kapısına geldiğimizde jeongin bizi karşılamışti zaten.

"Ay yeter başıma güneş geçti çok sıcak zaten, hemen gelsin changbinler de gidelim!"

Jeonginin kafasını okşadım. "ABOO ateş topu"
Hyunjin güldü. O da elini jeonginin alnına yerleştirdi. "Alev topu alev"
Jeongin yine o çatık kaşlı ifadesini yapti. "Yok kafa topu! Ne zaman gelecekler şişeye oturucam az kaldi!"

"5 dakikaya çıkar onlarda."

Hyunjinin bunu söylemesiyle bir ögrenci sürüsü daha çıktı okulun kapısından. En sonunda changbinin sırtında gelen felix, minho ve en arkadan telefonuna bakarak gelen yona gözüktü.

Hyunjin felixe kaşlarını çatarak bakıyordu. "Insene ordan! Benim sırtımada binebilirsin"
Felix güldü bu tepkiye. Sonra changbinin sırtından inip birden hyunjinin sırtına atladı.

Ben onlari izlemeye dalmışken belimde hissettiğim soğuk el ile irkildim.

Kafami çevirdim ve gözü yona'nın telefonunda olan minho'ya baktim.
Minho soğuk bir ses tonuyla konuştu

"O mu yazdı yine?"
Yona kafasini kaldirip minhoya bakti. "Ney?"
"O mu yazdı?"
"Oh hayir önemli birşey değil"
"Onun yazdığını biliyorum yona hala engellemedin mi şu pisliği?"

Yona sessizleşti. Ta ki minho telefonu onun elinden alıncaya kadar. "Hey! Minho birsey yazma sakın"

Minho oldukça sinirlenmişe benziyordu. "Bildiğin sözlü taciz yapıyor? Rahatsız olduğunu belirttiğin halde yine Senden fotoğraf istemiş yona napiyorsun amina koyayim engelle demedim mi?
"Ya minho engellesem bile yazıyor!"

Minho bir kaç tuşa basıp telefonu kulağina götürdü. "Alo, bir daha kız kardeşimi rahatsiz ederseniz sizi kıçınız morarana kadar hücrelerde süründürüp dava etmekten çekinmeyeceğim. Ya onu rahat bırakıp bir daha yazmazsınız, yada ben sizi rahat bırakmam. Şimdi engelliyorum ve bir daha sizi kız kardeşimin etrafinda görmeyeyim."

Minho telefonu kapatıp yona'ya uzattı.
Yona: teşekkür ederim

Evet şuan yona ve minhonun sarılışını izliyorum. Tamam minho yona'yı korumakla iyi yaptı ama sarıldıklarında sebepsizce kıskandım.

Jeongin: Arkadaşlar. Gerçekten.
Yeter bu kadar, BAYILACAĞIM BİRAZDAN!

Jeonginin bizi dürtmesiyle kendimize geldik ve changbinin evine doğru yol aldik.

10 dakikalik yolun ardından hepimiz kendimizi geniş salondaki L koltuklara attık. Ikili koltukların önünde yuvarlak bir sehpa, karşımızda da oldukça büyük bir televizyon vardi.

Yanimda minho oturuyordu. Bana tek koluyla sarıldı ama ben birşey yapmadım. Sonrasında yaptığım kıskançlığın çok saçmq ve gereksiz oldugunun farkina vardim ve bende tek kolumu minhonun beline attım.

Changbin: Ee cips getireyim mi?
Felix: getir kardeş.

Cipslerimizi yiyip sohbet ederken kapı çaldı ve changbin yerinden kalkip kapıyı açmaya gitti.
"Kim geldi ki?"

Telefon/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin