1 yıl sonraBugün mezun oluyorduk. Hyunjin ile ben liseden mezun olmak üzereydik ve ben hala hangi bölümü seçeceğim konusunda pek kararlı değildim.
Koca koridora baktım, okul koridoruna. Gözüm en sondaki kapalı basketbol sahasına gitti. tüm o anılarımız canlandı gözümün önünde. Minhoyla birbirimizi ilk öpüşümüz, kavga ettiğimiz günler geldi aklıma.
Minho. Onunla son 6 aydır hiç görüşmedik. Hiç aramadı bile. Mezun olacağımı bile bilmiyor. Belki hatirlamistir. Ama beni hiç aramadı. Belkide o kadar yoğunlugun uzerine aklina bile gelmemistir. Öncesinde, Telefonla bile sadece 2 ayda 1 konuşuyorduk. Çok yoğundu. Çok sıkı çalışıyordu. Hep buraya geleceğinin, koreye dönüp yanıma geleceğinin sözünü vermişti ama o gün hiç gelmedi. Zamanı yoktu. Babası baskıcıydı.
Buradaki son gününde, onu son görüşümde, onunla havalimanında vedalaştığım günde ki gibi hissetmeye başladım. Son gününde hep yanındaydım. Havalimaninda ona yalvardım, gitmesini, beni bırakmasını istemedim. Dizlerine kapandım, ağladım, sarılıp gitmesini engellemeye bile çalıştım. Uçağını kaçiracakti benim yuzumden. 1 hafta çok aglamistim. Ama yaptigimin bencillik oldugunu dusunuyorum. Her ne kadar beni birakmasini istemesemde onun icin en iyi olan bu. Evet onu cok seviyorum fakat insanlar sevdigi insanlarin basarili olmasini, mutlu olmasini ve onun icin en iyi ne ise onun olmasini ister degil mi? Vedalasmak zor olsada insanlar alisir buna. Bana sorarsaniz, hala onu cok ozluyorum. Keske yanimda olsa, bana destek olsa diye dusunuyorum. Ama ona inanıyorum ki çok başarılı olacak. Bir gün kavustugumuzda karşımda çok başarılı ve mutlu bir minho görmek beni daha mutlu edeceğinden eminim.
Bir yandan da onu görememek, yeni çevresini tanıyamamak beni üzüyor ve meraklandiriyordu. Ya onun bir sevgilisi olduğunu bilmiyorsa kimse? Herkes ona yürüyorsa? Orada sevgili yapmaz değil mi? Oh hayır yapmaz.
Ben düşüncelerime dalmişken arkamdan gelen bir ses ile kendime geldim. "HANHANN" Bu eunji'ydi.
"Ay korktum ulan! Oo hazirlanmissin. Ben daha almadım kravatı. Hyunjin nerde?"
"Gelir birazdan, chan hocanın yanındaydı."
"Tamam o zaman"
Eunji bu sene gelmişti okula. Minho, changbin, felix ve Yona mezun olduktan sonra yine hyunjin, jeongin ve ben yalnız kalmıştık. Sonra bu kız geldi. Renkli ve neşeli, aynı zamanda oldukça anlayışlı birisi. Ne zaman derdim olsa dinliyor. Bizde eunji gelince yeni bir arkadaş grubu kurduk.
Uzaktan hyunjini gördüm. Elinde kağıtları sallayarak geliyordu. Yanımıza vardığında eunji eğilerek kağıtlara baktı. "NE! HYUNJIN BU GERCEK MI?"
Bende hyunjine yaklaştım. Kocaman Gülümseyerek kağıtları bana gösterdi. Üstündeki yazıları yüksek sesle okumaya başladım.
"Seul güzel sanatlar üniversitesi kabul belgesi "
Kafamı kağıttan kaldırıp hyunjinin gülümseyen suratına baktım
" Lan bu çok güzel bir haber! AFERIN LAN SANA CUBUK KRAKER"
Hyunjinin üstüne atladım ve kocaman sarıldık.
Hyunjin: jis sen hala mı karar vermedin?
Başımı salladım. "Aslında mimarlık istiyorum. Ama emin değilim. Hem minhoda mimarlık okumaya gitti. Ama ben yurtdisina gidebilecegimi düşünmüyorum. Söz yazarı falan mı olsam?"
Gülmeye başladım. Eunjide gülümsedi. "Bak hukuk yakışır sana."
Düşündüm. "He ya olabilir"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telefon/Minsung
Roman pour Adolescents12.Sınıf olan popüler öğrenci Minho telefonunu kafenin bir masasında unutur.11. Sınıf Jisungun o telefondan fotograf çekip yerine geri koymasıyla fotografları farkeden Minho jisungu arayışa başlar. #han-1