eleven

4.5K 368 25
                                    

Medya Alihan the aşk adam jsbwjshs iyi okumalar ballar. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum <3

-

Behzat'ın uzattığı birayı aldım. Midemi sikmeyecek kadar içmek bana yetiyordu her seferinde aman ben bununla yetinmiyordum bazen. Durmadan bir şeyler anlatan Mete'ye baktı. Konuşkan, rahat ve zor sinirlenen biriydi. Herkesle sohbet edebilirdi pezevenk. 

" Öyle işte,dedim lan lavuk! Sana ne götüne koyim. Dövdüler sonra beni. Hoş bir anı değildi. " sonlara doğru bakışlarını kaçırmıştı ve masumca birasını yudumlamıştı. 

Behzat gülerken ağzına fıstık attı. " Ne gevşek adamsın lan." 

Yeni tanışmalarına rağmen ikisinin de rahat insanlar olması, aralarında samimiyet kurulmasını sağlamıştı galiba. Dışarıdan baksam; Benim değil, Behzat'ın yakın arkadaşı derdim Mete için.

Gülerek Mete'nin ensesine vurdum. " Salak pezevenk. " Önünde oturduğum koltuğa sırtımı yasladım. Üzerimde hissettiğim bakışlarla Alihan'a baktım. Bakışlarını çekmeden bana bakıyordu, arada mavi gözleri Mete'ye de uğruyordu. 

Kıskanması gereksizdi ama anlıyordum onu. Sizinle olmayan birini kıskanmak anlamsızdı belki, ama bence asıl o zaman anlam kazanıyordu. 

Alihan yönelimimi bilmiyordu ve buna rağmen kıskanıyordu beni. Çünkü gay olma ihtimalim vardı ve Mete fazlasıyla temas kuran ve samimi bir insan olduğundan, yakınlığımız dikkat çekiyordu. Birini sevseydim ve karşımda başka biri ona rahatça istediği zaman dokunsaydı bende kıskanırdım. Hatta büyük ihtimalle dayanamaz aralarına falan otururdum.

Başımı iki yana sallayarak güldüm. Birilerini kıskanmayalı uzun zaman olmuştu.

" Sensin pezevenk." Mete kolunu omzuma atıp, beni kendine çektiğinde gözlerimi devirdim. Sikecektim ama, eli götü durmuyordu geldiğinden beri. Bir de daha bir gün olmuştu, kaç gün kalacağı belli değildi. Fazla temas kurarsa evden atardım. Ya da ayıcık falan mı alsaydım lan buna?

" Dur bir kodumunu malı. " saçlarımı karıştıran elini sikmek istiyordum. 

Bacağına yapıştırdım bir tane. Dikkatini dağıtıp, bu kez ben onun kafasını yakaladım ve çektim saçlarını. Keyifle kötücül bir kahkaha attım 

" Efendinden özür dile, köle. Nihahaha! "

Kolay mıydı lan beni alt etmek!

" İsterseniz boynumu vurun ama size boyun eğmeyeceğim!" söylediği cümleyle kafasına vurdum bir tame. 

" Dramda yapıyor puşt ya."  Behzat gülerek izliyordu bizi. İyi eğlence çıkmıştı ona da.

Birden sırtım yerle buluştuğunda, öküz gücüyle beni yere iten Mete'ye baktım. Sağlam dayak yiyecekti benden. Ama gülesim gelmişti. Yirmi sekiz yaşında çocuktuk hala lan. Ağzımı açtım konuşmak adına, Masadan gelen tok sesle gülüşüm kayboldu. 

Alihan'a baktım. Elindeki boş şişeyi masaya öyle bir koymuştu ki, masa camdan olsa net kırılmıştı. Şişenin sağlam kalmasına şaşırmıştım gerçi. 

Bakışlarım yüzüne tırmandı. Çene kemiği belirginleşmişti, sinirli olduğu zaten belliydi. Ancak bakışlarım gözlerine çıktıkça mavileri çatık kaşlarına rağmen öyle bir bakmıştı ki bana. Arkadaşımla şakalaştığıma pişman olmuştum.

" Başka bira getireyim, bitti bunlar. " Hızlı bir şekilde yerinden kalktı ve mutfağa girdi. 

" Lan çikolatalar nerede? Şekerim düştü. Bir çikolata alayım ben. " Behzat bakışlarındaki endişeyi gevşek tavrıyla kapatmaya çalışsa da anlamıştım artık. Yerinden kalkıp, mutfağa gitti kardeşinin peşinden.

Külkedisi °BxB°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin