twenty one

3.8K 295 26
                                    

Gözlüğümü düzelttim ve notları siteye girmeye devam ettim. Uykusuz geçen birkaç günden sonra okumayı bitirmiştim ödevleri. Notları girdiğim an sona kalan sınıfta bitmiş olacaktı ve ben rahatça Alihan'la vakit geçirebilecek kadar boş olacaktım hafta sonunda.

Eskiden rahat uyuyayım diye ayırdığım vakti şu an biri için ayırıyor olmak garip ancak güzel hissettirmişti. Uyumak için ayırdığım o vakit, her uyandığımda daha yorgun hissettirirken şimdi Alihan'ın azıcık sesini duymamla, uyuduğum uykunun verdiği enerjiyle karşılaştırılamazdı bile.

Son notu girdikten sonra birkaç kez kontrol edip, siteden çıkış yaptım. Gözlüğümü çıkarıp, sandalyede geriye yaslandım. Ben harbi aşık oluyordum sanırım. Hayatımda bu kadar pozitif olduğum zamanları hatırlamıyordum.

" Bilmiyorum tatlı biri ama, sanki büyüğüm onun için biraz.. " Gülden hocanın sesini duyduğumda kollarımı masaya bırakıp, başımı da üzerine koydum. Çoğunlukla gözlerimi böyle dinledirirdim. Onlarda uyuduğumu düşünürdü.

" Aynı yaştayız dedin ya, sen de abart Gülden. " Deren hoca abartılı bir tepki verdiğinde gülümsedim. İkisi bayağı yakın iki arkadaştı. Şu an ki konu ilgimi çektiği için dinliyordum onları aslında. Normalde ne konuştukları umurumda olmazdı.

" O daha genç ruhlu ama. Ben yanında daha soluk kalıyorum. Ya sıkılırsa benden? "

" İlk o gelmedi mi sana? Niye sıkılsın. Ay sıkılırsa da gider yani, niye şu an bunları düşünüyorsun sen? " azarlar gibi konuştu Deren hoca.

Ulan, Alihan benden sıkılır mıydı acaba? Gerçi ben ondan daha hareketli sayılırdım. Onun tek aktivitesi arabalarıydı, bir de canını sıkanların canını sıkıyordu o kadar.

" Belki beklediği gibi değilimdir.. Tamam beni tanıyıp sevdi ama yine de görmediği yönlerim ille vardır. Görünce beni terk ederse?"

Bu kadın biraz daha konuşursa benim de canım sıkılmaya başlayacaktı. Yeni uyanıyormuş gibi kollarımı yukarıya kaldırdım ve gerindim ufak hareketlerle. Öküz gibi görünmemek için.

Boğazımı bir öksürükle temizleyip, gözlüğümü ve çantamı aldım yerimden kalkınca. " İyi dersler hocam. " dedim ikisine de hitap ederek. Aynı şekilde karşılık verdiklerinden Öğretmenler Odasından çıkmıştım.

Güzel şeyler düşünürken, düşüncelerimin üzerine kara bulutlar gelmişti resmen. Başımı olumsuzca salladım. Bunları düşünmemeliydim.

Şu an derse odaklanmalıydım. Dersimin olduğu sınıfın kapısında durdum ve derin bir nefes aldım. Yüzüme bir gülümseme yerleştirdikten sonra içeriye girdim.

Huysuz veya uykucu bir insan olabilirdim ama bunu derslere yansıtmıyordum. En azından yansıtmamaya çalışıyordum. Çünkü öğrenciler sizden ne görürse, karşılığını ona göre veriyordu. Derse katılan sayılı kişiler haricinde kalanlar da derste ses yapmazdı. Bu da bana yetiyordu zaten. Arada onları da etkinliklere katmak hoşuma gidiyordu tabii, yardım ediyor olsam da bir an şaşırmaları tatlı geliyordu.

Ulan mesleği sevmiyorum diyordum ama bu veletlere harbi alışmıştım galiba.

*

" Normalde uyuduğun saatlerde seni dışarıya çıkardığım için, bana içinden sövmüyorsundur umarım?" Alihan'ın hınzır bir gülüşle sorduğu soru, denizi izleyen bakışlarımı ona çevirmemi sağladı. Beni kahvaltıya çıkardığı için mutluydum ama önceden söyleseydi, hiç olmazsa kendimi hazır hissederdim.

Resmen yatağımdan kalkmış ne yaptığımı bilmeden üzerimi giyinmiş, elimi yüzümü yıkayıp, dişimi fırçalayıp evden atmıştım kendimi. Umarım iyi görünüyorumdur diye de dua ediyordum içimden.

Külkedisi °BxB°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin