twenty two

2.8K 276 13
                                    

Çayımı yudumlarken bir arabanın iç parçalarıyla uğraşan Alihan'ı izliyordum göz ucuyla. Tamirhaneye   girdiğimiz gibi üzerini değiştirmiş, kolsuz koyu renkli bir tişört giymişti üstüne. Bakmayacaktım da ne yapacaktım? Sevgilimdi sonuçta. Ayrıca her bir hareketinde daha güzel görünen kaslarını incelemem gerekiyordu. Nasıl öyle oluyor diye..

" Şerefsizi görüyon mu? Kendi yapmış sanki arabayı. " Hamit abi alayla konuştu Alihan'ı izlerken. Yüzündeki gurur barizdi. Alihan küçüklüğünden beri buraya gelip giderdi. Hamit abi, durmadan benim yanımda büyüdü o  kerata derdi.

Gülümsedim. " İyi yapıyor işini. " Fazlasıyla iyi yapıyordu. Adını tahmin bile edemeyeceğim aletlerle, yine adını tahmin bile edemeyeceğim parçaları tamir ediyordu.

Alihan'ın yanına ilerleyen beden kaşlarımı çatmamı sağladı ancak bulunduğumuz ortamın farkındalığı gelince yüz ifadem eskisine dönmüştü. Hamit abinin kızı Ayşenur, Alihan'ın yanına dikilmiş onu izlemeye başlamıştı.

" Bizim kızın gönlü var Alihan'da. "

Sakince çayımı yudumladım. Olabilirdi. Çok normaldi. Alihan kadar sevilesi adam var mıydı mahallede? Yoktu.

" Belli zaten Hamit abi. Gözleri parlıyor baksana. " sırıttım. Dirseğinin ufak temasını kolumda hissetmiştim.

" Ses çıkarma. Ben konuştum Alihan'la bunu. Düşünsene lan damadım Alihan olsa, gözüm arkada kalmaz. " kısık sesle konuştu.

Elimdeki çay bardağını sıkmamak için çaba sarf ederken karşımdaki ikiliyi izlemeye devam ediyordum. Alihan sadece işine odaklanmışken, Ayşenur onunla konuşma çabasındaydı. Üniversiteye gidiyordu. Cıvıl cıvıl bir kızdı, ama sevgilimin yanında bu cıvıltısı hoşuma gitmemişti.

Dur bir dakika, Hamit abi Alihan'la neyi konuşmuştu? Alihan ne demişti?

Olumlu cevap vermeyeceğini elbette biliyordum. Ben vardım sonuçta ulan! Ayrıca ona bu konuda güvenim sonsuzdu, sadece ne söylediğini merak ediyordum.

" Allah korusun Hamit abi. "

" Önünde sonunda gidicez oğlum. Neyse, bahsettim biraz bizim kızdan. Nemrut oğlan, dinlemedi bile beni Atlas. Sevdiği varmış, bakamazmış ondan başkasına. Ulan anlarım bunu da, öyle bir baktı ki bana! Sanki şerefsize sövmüşüm " dilini damağına vurup olumsuz sesler çıkarırken güldüm. Alihan'ın yüz ifadesini tahmin edebiliyordum. Korkutucu bakışı gözümün önünde canlanmıştı bile.

" Ee sen tanıyon mu bu kızı?"

Kız değil ama Hamit abi bilmesen de olur.

Alt dudağımı sarkıtıp, kaşlarımı kaldırdım. " Ne bileyim Hamit abi. Alihan konuşmaz kolay kolay bu konuları. Anlatsa bile bana anlatmaz. "

" Doğru diyon.. " beni onayladı. " Aman kavuşsun da, kim olduğu mühim değil o kadar. " dedi yerinden kalkarken. Kavuşmuştu sanırım. Elimdeki çay bardağını masaya bırakıp, ellerimi birleştirdim. Bazen her şey rüya gibi geliyordu. Böyle bir yerde, beni böyle güzel seven bir adamla sevgili olmam şaka gibi geliyordu. İnanamıyordum ve arada bir kendimi tokatlıyordum.

Onu hak edecek ne yapmıştım çok merak ediyordum. Ama iyi ki yapmıştım.

Alihan'a baktım. İlgilendiği arabadan uzaklaşmış ellerini bir bezle silerken, diğer çalışanlardan biriyle konuşuyordu. Kahverengi kaşları hafif çatılmış, gözleri ciddiyetini karşısındaki insana yansıtacak şekilde keskin bakıyordu.

Koyu pembe olan dolgun dudakları o her konuştuğunda şekilden şekile giriyor; aynı zamanda dudağının üzerinde bulunan ufak benin de, dudaklarına uygun bir şekilde dans etmesini sağlıyordu.

Külkedisi °BxB°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin