Külkedisi °BxB°

sixteen

Medya Alihan , iyi okumalar...

-

" E höst ama!" Alihan'ın abartılı sesiyle ellerimiz ayrılmıştı. Ee sevgilisi değilse kimi kıskanıyordu lan bu puşt? Bir de öyle bir tepki vermişti ki yanlış bir şey yapıyor gibi hissetmişti.

" Davar mısın oğlum sen? " dedim çatık kaşlarımla. " Hayırdır ne böğürüyon inek gibi?" homurdandım.

Deniz söylediklerime gülerken Arkasına doğru, Alihan'a bakmış ve bir şeyler söylemişti sessiz bir şekilde. Daha sonra yerinden kalktı.

" Behzat abi!"

Ona abi diyordu da bana niye dememişti? Gerçi Behzat daha abi gibi duruyordu. Onun yanına geçerken Alihan'da onun kalktığı yere oturmuştu. Uğraşmak istiyordum onunla, sinirlerimi bozmuştu. Kötü bir şey yaptığı da yoktu ama.

" Gel güzelim. " Behzat onu kolunun altına alırken gülümsedim. Abi demeseydi, yakıştırabilirdim onları. Ama Deniz daha çok kardeşi gibi duruyordu. Mete, bu kez Deniz'e bulaşmıştı. Deniz sinirli sinirli bakıyordu ona, Behzat'ın kolunun altındayken. Şerefsizin dur durağı yoktu resmen.

Sigara yakan Alihan'a baktım. Ben şimdi ona hesap sormaz mıydım? Aşağıdan ayak bileğine, ayağımla vurdum hafifçe. Bacağımı diğerinin üzerine atmış, kollarımı göğsümde birleştirmiştim.

" Pişt, neredesin lan kaç gündür? " dedim çatık kaşlarımla. Ona diyordum da, ben de ona yazmamıştım doğru düzgün. Bir kere yazmış, gerekli cevabı aldıktan sonra meşgul etmek istememiştim gerçi. Benim bahanem vardı.

Sigarasını yaktıktan sonra bana baktı. " Deniz'de kalıyorum bu aralar. "

Kaşlarım daha çok çatılarken, bakışlarımı bizden iki metre ötedeki üçlüye çevirdim. " Anladık onu. Mesaj attığın falan da yok. Unuttun herhalde bizi. "

Göz ucuyla yüzüne baktım. Hiçbir duygu değişimi yoktu.

" Mete var yanında, bana gerek yoktur diye düşündüm. Yalnız değilsin sonuçta. " benim bakışlarım sinirle ona dönerken, bu kez o bakışlarını kaçırmıştı. Ayağının üzerine bastım.

" He yalnızım diye her şey yani? " tek kaşım kendiliğinden kalkarken ayağımı ayağına bastırdım.

" Öyle. Başka neden olacak. " Eli ensesine giderken, bakışları ben hariç her yeri turlamaya devam ediyordu. Yalan söylemeyi bir de becerseydi.

Ayağımı sertçe bastırdım ayağına. Gözleri büyürken, sonunda bakışları yüzümü bulmuştu. Öyle baktırırlar adama. " Mete'nin seninle aynı olduğunu düşünüyon yani? Her gece birlikte uyuduğumuzu falan da düşünürsün sen şimdi?" alayla gülümsedim ve ayağımı çektim.

Sinirlenmeye hakkım olmadığını biliyordum ama sinirliydim ona. Benim fikrimi sormadan, kendi kendine uzaklaşmıştı benden.

" Öyle değil mi zaten?" sigarasından bir duman çekti içine, ben de yerimden kalktım. Üşümüştüm masayı içeriye hazırlayacaktım.

" He aynen. Bugün de Behzat, Mete hep beraber yatıcaz kodumun yerinde. " sinirle homurdandım. İnsanın ayarlarını bozup bırakıyordu.

" Mete'yle Behzat aynı değil ki. "

" Benim için aynı. " dedim yanına ilerleyip karşısına dikilirken. " İkisi de sadece arkadaşım. Götünle görmeye çalışsan da böyle bu. "

Niye ona açıklama yapıyordum ben durup dururken? Cidden ayarlarımı bozmuştu benim şerefsiz. Elindeki sigarayı aldım ve bir duman çekip, dışarıya bıraktım. Üzerine eğildim.