two

7.2K 518 67
                                    

Planda hiç ikinci bölümü yazmak yoktu ama oldu xjahxkajsj umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.

-

Atlas;

Omuzlarım yeterince düşmemiş gibi daha da düştü otobüsten indiğim gibi. Resmen yorgunluğuma yorgunluk eklenmişti.

Öğretmen olmak hiçbir zaman hayalim olmamıştı. Hayat bir şekilde beni buraya getirmişti. Ancak lisede bir öğretmen olmak pek de beni getirmesinden mutlu olacağım bir yer değildi.

Başımı iki yana salladım. Şuan da yorgunluğuma yorgunluk eklememek adına bu düşünceleri kovmam gerekiyordu.

Yirmi sekiz yaşındaydım ama çoktan kırkıma merdiven dayamış gibi hissediyordum. Git gide daha huysuz ve sinirli bir haline geliyordum ve bakir bir gay olmak kesinlikle bana yardımcı olmuyordu. Özellikle yaşadığım fazla muhafazakar olan mahallede, hiç ama hiç yardımcı olmuyordu.

Burada büyümüştüm. Babam ve annem ben ortaokulda iken boşanmıştı. Annem kısa sürede yeni ailesini kurarken, babamla burada kalmıştım. Ben üniversitedeyken o da kendisine yeni bir aile kurmuştu. Örnek bir aile olmamız içimi sıcacık yapıyordu düşündükçe. Histerikçe güldüm ve ayağıma değen taşa vurdum.

Bu mahalleye döneli üç sene olmuştu. Babam evlendikten iki yıl sonra başka şehre taşınırken buradaki evi bana bırakmıştı. Kendileri yeni evlerinin duvarlarını huzurla boyarken, bana kavgaların hapsolduğu evi bırakmaları harika hissettirmişti gerçekten. Her neyse. Kısaca büyüdüğüm mahallede yaşıyor ve buradan otuz kilometre uzak bir okulda İngilizce Öğretmenliği yapıyordum. Hayatımın stabil olması bazen canımı sıkıyor olsa da, rutinlerimin bozulmaması beni güvende hissettiriyordu.

" İbne işte amına koyayım yalan mı?"

Tek kaşım kalkarken sesin geldiği yöne baktım. Mahalle muhafazakar olduğu kadar tehlikeliydi de, bahsetmiş miydim?

Burada tanınan biriyseniz sıkıntı yoktu. Asıl sıkıntı yabancı olmanızdı. Fark edilmeyecek adımlarla iki binanın arasındaki veletlerin yanına ilerledim. İsim hafızam yoktu ama yüzlerini tanıyordum.

" He Oğuz'a da vermiş. Erkek orospusu. " iğrenerek konuşan sarışın oğlana göz ucuyla baktım.

Liseliler cidden ağzını toplamayı bilmiyordu. Cebimden yeni aldığım sigara paketini çıkardım. Ambalajı açtıktan sonra çöpünü cebime soktum ve paketten bir dal alıp dudaklarımın arasına yerleştirdim. Ucunu yaktıktan sonra bir duman çektim içime.

" İyi geldi ulan!" kendimi tutamayıp rahatlamış bir şekilde konuştum ve sırtımı duvara yasladım. Üzerimde hissettiğim bakışlarla onlara baktım. Gözlerim daha sonra yerde ki oğlana inmişti yavaş yavaş. Az önce görememiştim onu.

" Başka yerde içsene sigaranı Atlas." belli ki benim aksime onlar adımı biliyordu.

" Niye?" ifadesizce yüzüne baktım konuşan kumralın.

" İşimiz var, görmüyon mu?"

Sigaramı söndürdüm. Karşımdaki veletlere kötü örnek olma gibi bir durumum yoktu, hoş daha ne kadar kötü olabilirlerdi, ama izlenmek hoşuma gitmiyordu.

Kaşlarımı olumsuzca kaldırıp indirdim. " İş anlayışınız ne değişik sizin oğlum. " yanlarına daha da yaklaştım.

" Hayırdır?" tam karşılarına dikilip bakışlarımı sivilceli yüzlerde gezdirdim. Bu bana ergenliğimi hatırlatmıştı. Hoş değildi. Ayrıca hepsi davar gibiydi, kısacık kalmıştım lan aralarında.

Külkedisi °BxB°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin