"jealous"

1.6K 204 277
                                    

Selammm ufak bir istekk
Bölümü yazarken dinlediğim ve cidden bu bölüm vibeı veren medyaya da koyduğum bu şarkıyı dinleyinn aşırı iyi oluyor

~boyfriend- Dove Cameron

Bilmeyen yoktur zaten

O zaman başlayalımmm

+++++



"Ah, dostum! Bu çok güzelmiş!" Tam olarak neyli olduğunu bilmediğim içkiyi kafama diktiğimde gözlerim etrafı zar zor görüyordu. Bogum ve Chae beni durdurmaya çalışırken ben içmeye devak ediyordum. Kafam hiç yerinde değildi. Geldiğimden beri durmadan içiyordum.

Bay Kim'cimin yanından ayrıldıktan sonra ilk önce eve gitmiştik. Ben üstümü değiştirip öyle çıkcaktım. Jimin başlarda izin vermese de zar zor izin koparmıştım. Çünkü biliyordu içtiğimde nasıl çıldırabileceğimi.

Ama yanımda Chae ve Bogum'un da olacağını söylediğimde ikna etmiştim bir şekilde.

Ben ise beni en seksi gösterecek yırtık ve kalçamı saran kot pantolonumu, üzerime yapışan ve dövmelerimin de gözüktüğü siyah bir tişört giymiştim. Piercinglerimi de ihmal etmemiştim tabii

Önce bir şeyler yemiştik. Daha sonra ise Bogum'un burada sevdiği bir bara gitmiştik. Ve ben delicesin içiyordum. Ayakta durmakta bile zorlanıyordum.

"Demek ben beceriksizim he Bay İbne! Al bu kadeh de senin için" bağırarak konuştuğumda bir bardak daha diktim. Bu sefer sendelediğimde Chae kolumdan tuttu.

"Jungkook! Yeterince içmedin mi? Yeter bu kadar hadi." Bu sefer ise durduk yere bağıra bağıra gülmeye başladığımda dünya dönüyordu. Ah bu his... Gerćekten de çok güzel.

"Ahh hadi ama Chae, Haksız mıyım o tam bir ibne" Chae gözlerini devirdiğinde gözlerim dans pistine kaydı bu sefer.

"Hadi, dans edelim!"

Elimle dans pistinde delice dans eden insanları gösterdiğimde rengarenk ışık gözümü alıyordu.

"Bu sarhoşlukla nasıl dans edeceksin Kook?" Bu sefer Bogum bana sorusunu yönelttiğinde dudaklarım büzüldü ve hayıflanmaya başladım.

"Siz, evet siz ikiniz! Niye bu kadar sıkıcısınız? Ah aklıma yine o ibne geldi bak." Ellerimle anlımı ovuşturduğumda başımdaki ağrı kendine yer bulmuştu bile.

En son şirketten çıkarken ona yüz vermediğimde oldukça sinirli gibi duruyordu. Bu hallerini gördükçe daha da gülesim geliyordu. O gerçekten de kudurmuştu.

Hoş, kudurtmayı seven bir insanım..

"Jungkook, en iyisi seni bayılmadan eve götürmek-"

"Bogum, Chae?" Bogum'un sözlerini bölen sesle üçümüzde arkamıza, sese doğru döndük.

Bize doğru el sallayıp gelen adamın yüzünü seçemiyordum tam. Gülümsemesini görebilirken bu sefer tam yanımıza geldi.

"Bir saniye, Su-Hoo? Ah naber dostum?" Su-Hoo isimli tanımadamığım arkadaşına sarılırken ben onları izliyordum. Bogum geri çekildiğinde bu sefer Chae'ye selam verdi?

"Seni buralarda görür müydük ya?" Chae'nin gülerek sorduğu soruyla Su-Hoo'ya baktım.

Uzun boylu, iyi giyinimli ve tam incelemesem de yakışıklı biriydi. Kaşları ve gözleri yüzüne oldukça orantılıydı. Bedeni ise yapılı denecek kadardı.

Çekiciydi. Taehyung kadar olamasa da... Jungkook, sen tam bir şapşalsın.

"Evet bu aralar takılıyorum denebilir. Sizden naber bu arada? Hem şey o-" bu sefer gözleri bana kaydığında yüzümü inceledi. Onun bir şey demesine gerek kalmadan elimi uzattım. Ayık durmaya çalışıyordum.

MY SWEET CRASH/ TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin