MY SWEET CRASH/ TAEKOOK

"revenge"

"Kook o güzel götünü kaldır ve aldıklarımızı yerleştirmeme yardım et." Jimin'in dediklerine göz devirmiştim. İki saattir aldığımız yiyecekleri buzdolabına yerleştiriyordu. Benim tek bir işim vardı. O da boş boş oturmaktı. Ama Jimin'in dilinden düşmek için kalktım koltuktan ve mutfağa ilerledim.

Bana eliyle yerdeki poşeti gösterdi. Bu kadar çok şey mi almıştık cidden... Dilim dudaklarıma ve metal piercingimde dolaştı. Bir yerden başlamalıydım. Elimdeki telefonu tezgaha koydum ve eğildim.

Jimin'in aldığı meyveleri teker teker buzdolabının alt kısmındaki kaba yerleştirdim. Kesinlikle iş yapmaktan nefret ediyordum.

"Jungkook bu ne yavaşlık. Tanrım, hatırlatmam gerek heralde, yarın şirket görüşmesine gideceksin. Artık bir işe başlayacaksın. Bu kadar uyuşuk olma" Ah, yine o iş meseleleri. Ben kendime güveniyordum.
Her şeyi başarabilirdim. Çünkü benim inanılmaz bir gücüm vardı.

"Ah, hallederiz cüce. Bak işte yerleştirdim. Bitti gitti." dedim ayağa kalkarak.  Tezgahtaki telefonuma ulaşacakken gelen bildirim sesi beni gülümsetti. Üstte yazan "ibne" yazısı mesajıma cevap verdiğini gösyeriyordu. Telefonu elime alarak hızla yukarı yöneldim.

"Ben odamdayım Jim."

Merdivenlerden seke seke çıktım. Kendimi odama attım. Yatağın üstüne zıplarcasına oturdum.

Telefonun kilidini açtım ve mesajlara girdim. Sonunda akıl edebilmişti mesajlara bakmayı.

İbne

Tanrım boş boş mesajlar atmayı kes

Senle mi uğraşıcam

Ödüyeceğiz dedik işte

Kıt falan mısın?

Bu numara "serseri" olarak
kaydedildi.

Serseri

Sadece gülüyorum ahahahha

Çok komik.

İbne

Ah, senle daha fazla uğraşamam

At ibanını parayı yollayayım.

Serseri

Aa, ama öyle olmaz ki yakışıklı 🔪

Önce bir götürmek lazım arabayı.

Masraf ne kadar falan sonra kazıklama da bizi

İbne

Senin sıkıntıların mı var?

Ne kadar olduğu beli işte. O bir hurda

Serseri

Hey

Sen kimsin de benim arabama hurda dersin lan ibne

|Ow daha arabanı görmedin
herlade

İbne

Bana bak serseri, şu ağzını topla
önce

Bana karşı öyle konuşamazsın.