MY SWEET CRASH/ TAEKOOK

"flirt?"

"Sevgilim olsana Jeon?" 

Tam olarak kucağındayken ağzından çıkan kelimeler beni şoka uğratmaya yetmişti. Kim Taehyung benimle sevgili olmak istiyordu. Tanrı aşkına yanlış mı duymuştum acaba? Üzerinde çırılçıplak bir şekilde otururken bana sorduğu soru çok mu yerliydi?

Aralanan dudaklarımı şokun etkisinden yavaş yavaş çıktığım gibi kapattım. Hafifçe öksürdüğümde bundan etkilenmediğimi söyleyemezdim. Bende bir cevap bekliyordu, evet. Fakat ben Jeon Jungkook'tum. Benimle sevgili olmak istiyorsa kolaya kaçmasına izin veremezdim.

"Bay Kim, ne bu acele? Daha bir az önce sevişmişken dedikleriniz sizce de çok yersiz değil mi?"

Tabii ki de cilveli bir şekilde söylediklerimi yedirememişti. Belki de ilk defa biri onu reddetmişti. Gerçekten de çok yazık. Surat ifadesine karşın haykıra haykıra gülme hissini zar zor durduruyordum. Bozguna uğramış gibiydi. Tek kaşı havalandığında çaresizce konuştu. 

"Bir saniye daha demin ben red mi edildim?" 

Tam anlamıyla öyle oldu Kim Taehyung. 

"Ah, ne anladıysanız o. Fakat pek alışkın değilmişsiniz gibi he?" Onu kışkırtmak benim doğamda vardı sanırım. Garip bir şekilde hoşuma gidiyordu. Sinir olduğunda daha bir haşmetli oluyordu. 

Belinde birleştirdiğim bacaklarımı sıkılaştırdığımda sert bedenini daha da sıktım. Ellerim ise cilveli hareketlerle boynuna gitti. Boynunun arkasına ise ellerimi doladım. Kendi elleri ise belim ve kalçalarım arasında mekik dokuyordu. 

"Demek teklifim yersiz he? Asıl şu an bacaklarının arasından benim sıvım akarken beni reddetmen çok yersiz değil mi Jeon?" Siktir! Yine iyi yerden vurmuştu. Bunu beklemiyordum. Ama evet, bir bakıma haklıydı. Sadece birkaç dakika önce altında zevkten ağlayacak kıvamda olan kişi bendim. 

Bunu fırsata çevirmek istiyordum. 

"Peki, bacaklarımın arasından menilerinizin aktığı ve biraz önce deliler gibi seviştiğimiz doğrudur Bay Kim. Fakat ikinci bir tur karşılığında teklifinizi gözden geçireceğimi bilmenizi isterim." Üzerinde sürtünürcesine hareket ettiğimde dişlerini birbirine sertçe bastırdı. Ben de bu sırada deliğimdeki büyük sızıyı görmezden gelmeye çalışıyordum. Çünkü onunla saatlerce sevişebilirdim. 

Belimdeki elleri çıplak tenimi okşadığında bir yay misali gerildim. 

"Bu çok cazip bir teklif. Fakat olmaz serseri. Yarın kalçanın üzerine oturamazsın." İstediğimde buydu ya zaten! Ona doyamıyordum. 

"Hadi ama Taehyung, ben senin doyumsuz erkeğin değil miydim? Niye oyunbozanlık yapıyorsun şimdi?" Onu gerçekten tekrar isteyecek kadar arsızdım. Fakat bundan bir utanç duymuyordum. Aksine sürekli daha fazlasını istiyordum.

Yüzünde muzip bir gülümseme oluştuğunda gözleri kısılmıştı. Bir saniye şu an ben de...

"Tanrı aşkına, az önce ben red mi edildim?" Doğru ya, seks teklifimi açık açık reddetmişti. Bu adam beni delirtecekti. Her defasında büyük oynuyordu. 

"Ne anladıysan Jeon?" dediğinde göz kırpmayı ihmal etmemişti. Jeon Jungkook, biri tarafından ilk defa bu denli alt edildin. Bunu unutmamalısın. 

**

Arabadaki ateşli sevişmemizden sonra ne kadar Jimin'i alıp eve gitmem gerektiğini söylesem de Taehyung buna izin vermeyip beni bu gece için kendi evine davet etmişti. Ben de haliyle kabul etmiştim.

Boşaldığımız için önce temizlenip sonra kıyafetlerimizi giymiştik. Aslında devam etmeyi çok istemiştim ama malum 'reddedilmiştim'. Bunun devamı ille de gelecekti. Ama ne zaman bilmiyordum.