[7-§]

87 10 3
                                    

[7. Bölüm Başı]

7. Bölümdesiniz>

__

"Senin hakkında konuşacağız, senin hakkında ki herşeyi öğrenmek istiyorum jungkook."
__

"Siz ne dediğinizin farkında mısınız Bay Kim?"

"Evet jungkook farkındayım, bir sorun mu var?"

"Neden istiyorsunuz böyle bir şeyi?"

"Neden mi?"
"Merak etmiş olmaz mıyım?"

"Durduk yere merak ettiğiniz şeyin farkında mısınız Bay Kim?"

"Evet demekten ben yoruldum sen yorumladın be jeon."

"Kusura bakmayın, ben öyle yeni tanıdığım-hatta tanımaya bile vaktim olmayan-birine özel hayatımı anlatamam."

"Endişeni anlıyorum jun-"

''Siz benim yaşadığım hiç bir şeyi anlayamazsınız Bay Kim!"

"Sakin mi olsan jungkook?"

"Ben anlatmayacağım bir şey, gitmek istiyorum!"

"Yeter jungkook sana düzgünce sordukça üste çıkıyorsun benimde bir sabrım var!"

Jungkook taehyung'un bağırması-hatta gürlemesi-ile oturduğu koltuğa iyice sindi.Daha demin onunla sakince konuşan adamdan bir iz yoktu.

"B-ben g-gitmek i-istiyorum.."

Taehyung derin bir nefes alarak küçük oğlana baktı.Ardından ise sağ koluna seslendi.

"Cloie jungkook'un yatması ve sakinleşmesi için onu misafir odasına kadar eşlik et.Dinlensin."

Küçük oğlan, konuşamadan gelen kadınla ağzını geri kapattı.Başını eğdi ve onun kolundan yavaşça tutup kaldıran kadına yardım etti.Kafasını kaldırıp Bay Kim'e baktığında ise, yarı sinirli bir halde onu izlediğini gördü.

"Bunları sonra konuşacağız jeon haberin olsun."

"Am-"

"Bay Kim, Mery hanımlar yarın kahvaltıya geleceklermiş."

"Hah bir bu eksikti, ne bu milletin evimde karnını doyurma hevesi?"

"Müsait iseniz çağıralım."

"Gelsinler, sonra büyükbabama laf ediyorlar hiç misafirperver değil diye."

"Peki efendim."

Küçük oğlan kaşlarını çatmış, dudağını büzmüş, sinirli olduğunu düşünerek, sözünü kesen korumaya baktı.

"Ne diye sözümü kesiyorsun?!"

İyice çatığı kaşlarının ortasında hissettiği parmaklar ile ne olduğunu şaşırdı.

"Kaşlarını çatma, çabuk yaşlanırsın ve çirkin olursun."

"Ne..."

"Her neyse, colie jeon'u odasına götür."

Küçük, onu kolundan nazikçe çeken kadına, naziklikle(!) karşılık vermek için onu takip etti.
Merdivenlerden çıkmaya yakın duyduğu konuşma sesleri ile, gülerek telefonla konuşan taehyung'u gördü.

Kimle konuşuyordu öyle mutlu mutlu?

__

Jungkook yarım saatir kaldığı odanın, yatağında bir sağa bir sola dönüyordu.
Uyuyamıyordu.

Derin bir nefes verip ayağa kalktı ve camı açtı.
Ardından ise hava almak için balkona çıktı.
Etrafda ki korumaları görünce düşündü.
Acaba benim de böyle korumalarım olsa ne olurdu?

"Olamayacağı için düşünmene gerek yok jungoo."

Oturduğu dakikalar sonrasında, kafasında ıslaklık hissedince geri kaçtı korkulaklardan.
Tekrar oraya yaklaştığında ise kafasını kaldırdı.

Havaya baktığında yüzüne düşmeye başlayan yağmurları, gözlerini kapatarak hisettmeye bıraktı kendini.
Yağmuru severdi, en çok da sesini.
Ama her şeyde olduğu gibi, bundanda nefret etti.
Gözlerini kapattığına pişman oldu bir kez daha.O fırtınadan habersizdi çünkü.

O günde habersizdi.
Bugünde.

O günde kurtaranı yoktu.
Bugünde mi?

__

Çalışmak için şehir değiştirmiştim.
Ve 2 haftadır sabah 8'den 6'ya kadar çalışıyorum.

Hiç bir fic'e bakamadım.Ama yarın dönüyorum kendi evime.Yazacağım.

Rover, tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin