20 Mart

11 1 0
                                    

Jisung artık yatağa gitmesi gerektiğini anladığında günlüğü bıraktı ve odasına geçti. Sabah kalktığında son 2-3 sayfasını okuyacaktı. Kendini yatağa bıraktıktan 5 dakika sonra uykuya dalabilmişti.

Sabah uyandığında rutin işlerini yaptı ve her zamanki gibi kendine güzel bir kahve hazırladı, salondaki koltuğuna geçip günlüğü eline aldı. 20 Mart tarihine gelmişti. Her şeyi öğrendiği ve Hyunjin'le Felix'in ortalıktan kaybolduğu gündü. Günlük tam 1 ay sonra eline ulaşmış kapanmak üzere olan davanın devam etmesine sebep olmuştu. Fakat Jisung günlüğü okumayı bitirdiğine davayı kapatmayı planlıyordu. Hem düğünü yaklaşıyordu hem de Felix'ten daha fazla uzak kalmak istemiyordu. Kendine göre olan sebeplerini empati kurarak anlamaya çalışmıştı. Ne kadar kendi ailesi çok iyi olsa da kendi babasının aynı şeyi yaptığını hayal ettiğinde ne tepki vereceğini bile kestiremedi. Çok kez ikisinin yanında onlara katil demişti farkında olmadan. Nasıl canlarını yaktığını düşünmek bile istemiyordu. Sadece en yakın arkadaşını geri istiyor ve eski hayatlarına devam etmeyi diliyordu.

Düşüncelerinden sıyrıldığında okumaya başladı.

"Sevgili Jisung,

Şu an Hyunjin'in evindeyiz çünkü adamlarından biri ona ihanet edip sana her şeyin sorumlusunun biz olduğumuza dair bir mail yolladı. Hyunjin doğum gününde böyle bir şeyi hak etmiyordu asla. Bu kadar erken açığa çıkmaması gerekiyordu. Son 1 aydır sadece Paris değil Fransa dışında da yapmaya başlamıştık ve çok iyi gidiyordu her şey. Senden sakladığım son bir sır kaldı Jisung ama bunu 1 ay sonra yazdığımda öğreneceksin. Biz işimizi yapmaya devam edeceğiz gizlice ruhun bile duymayacak.

Umarım artık mutlusundur Han Jisung

20.03.23"

20.03.2023

(Felix's pov)

Bugün Hyunjin'in doğum günüydü. Bu yüzden evimin bahçesini onun için süslüyordum Seungmin ve Jeongin'in yardımıyla. Chan ve Changbin Hyung da Hyunjin'i oyalıyordu. Abim ve Jisung ise sipariş ettiğimiz pastayı ve birkaç yiyeceği almaya gitmişti.

Birkaç saatte her şey hazır olduğunda Hyunjin'i de getirdiler. Pastayı üfleme ve hediyeleşmelerden sonra hep birlikte bahçede oturuyorduk.

"Teşekkür ederim her şey için" diye lafa başladı Hyunjin.

"Kısa sürede hepiniz ailem gibi oldunuz
ve bunun için çok minnetarım siz olmasanız ne yapardım bilmiyorum" diye bitirdi.

"Bunun için teşekkür etmene gerek yok Hyun ne olursa olsun birbirimizin arkasında duracağız" dedi Jisung.

Gerçekten olacak mısın Jisung? demeyi çok istedim o an. İçi boş bir cümle kurmuştu. Öğrendiği an bizi hapse atmak için elinden geleni ardına koymayacaktı. Fakat başaramayacağından habersizdi. Odadaki herkes bu işin içindeydi abim ve o dışında.

"Evet aynen öyle" diye katıldı ona abim. Abim cidden dururdu arkamızda ne olursa olsun. Eminim o kadar da yakalamayı istemiyordur bu kişileri çünkü o da anlıyor beni. Ona hayatımda ilk kez bir şeyi anlatmamıştım bu yüzden kötü hissediyordum. Anlatsam bana kızmazdı ama onu bulunduğu karanlıktan kurtaran ilişkisine zarar verirdi. Bunu asla istemiyordum.

Hyunjin onlara içten bir gülümseme sundu. Dışardan bakıldığında kimseyi sevmiyor gibi durur genelde ama tek sebebi içe dönük bir karakteri olması. Kimseye göstermese de bana gösterdiği çocuksu tarafını o kadar çok seviyorum ki.

diary // hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin