Bölüm 7.

876 133 116
                                    

Bölümü yazdım ama size baştan uyarı vereyim. Bu kitapta kaos olmadığı için kitap oldukça kısa sürecek. En fazla 10 bölüm falan. O yüzden şikayet etmeyin 🫶

İyi okumalar öpüldünüz<333

Sınır: 40 yorum.
________________

Leman sabah erkenden kalkıp, Helin'in yanına gitmek için hazırlanmaya başlamıştı. Hava serin olduğu için kahverengi takım pantolonu seçti, onun üzerine beyaz kısa kollu tişört, onun da üzerine boğazı fermuarlı kahverengi sweat aldı.

Kıyafetlerini giyip odasından çıktığında kapıda Kerem ile karşılaştı. Kerem onu yukarıdan aşağı süzerken gülümsedi.

"Yengeyle görüş var galiba?" diye sordu gülümseyerek. Leman saçlarını geriye doğru düzeltirken kafasını salladı.

"Evet, şimdi kahvaltıya götüreceğim, akşam da yemeğe davet edeceğim." Aynada saçını düzeltmeye devam ederken söyledi.

Kerem gülümserken elindeki kahveyi içmeye devam etti. "Ben uyumaya devam ediyorum öyleyse." dediğinde Leman kafa salladı.

"Keyfine bak kardeşim." Yanından geçip, merdivenleri inmeden önce koluna hafifçe vurdu. Kerem hızla merdivenlerden inen Leman'ın arkasından bakıyordu. Onun bu mutlu haline gülümsedikten sonra omuz silkerek odasına doğru ilerlemeye devam etti.

Leman üzerine ceket alma gereği duymadan evin ve arabanın anahtarını alarak çıktı. Hava bugün ne çok sıcak, ne de çok soğuktu. Hava serin olduğu için ceket almadığına mutlu oldu.

Ellerini pantolonunun cebine sokarken arabasına doğru ilerledi. Kilidi açıp arabaya oturduğunda klimayı yakma gereği duymadı.

Sadece Azerbaycanca bir şarkı açarak yolculuğuna devam etti. Bu seneler içinde bir çok kez şarkı zevki değişse de, hâlâ Azerbaycanca olan şarkılara bağlı kalıyordu. Belki de ona Kayladan kalan birkaç hatıradan biri olduğu içindi, bilmiyordu.

Neçə doğma bildiyin adamın haqqını yeyərək var olmusan.
Neçə dostunçün dağ idin, idisə dağlara yağan o qar olmusan.

Bu şarkıyı seviyordu. Aslında bu şarkılar genel olarak bir diziyle bağlıydı ama izlemiyordu. Sadece şarkıları dinliyordu. Sesini biraz daha yükselterek gülümsedi.

Yoxluğ içində yox olmusan, varlıq olanda da var olmusan.
Soruşsaz deyər, bəlkə də, sevgilin üçün də vəfasız yar olmusan.

Arabayı Helin'in evinin önünde dururdurken şarkıyı durdurmadı. Henüz çıkmasına beş dakika vardı. Leman dün gece Feride'yi arayıp, Helin'in mesai saatini öğrenmişti. Onun içinde bir saatlik bir izin almasını istemişti. Feride de sağ olsun onu kırmayıp, kabul etmişti.

Arabasına yaslanırken çalan şarkıyı dinlemeye devam etti.

Nəysə dostum, ümid edirdin ki, bir gün gələcək,
Haradan biləsən yaşadığın həyat gülən üzünü bir də güldürməyəcək?
Hər şeyi özünə etiraf etsən də içindəki alovu söndürməyəcək.
İntihar eləməyə cəhd eləsən də,
Öldürməyən həyat öldürməyəcək.

Helin kapıdan çıktığında yaşlandığı arabasından kendini itti. Gözlerini onun üzerinde gezdirirken Helin henüz onu farketmemişti. Kafasını çantasına gömmüş, bir şeyler arıyordu.

Leman'ın gözleri onun üzerinde gezinirken parlıyordu resmen. Maraton koşusuna çıkmış gibi atan kalbi, ona bakmaya devam ettiği her an daha da hızlanıyordu.

Helin sonunda kafasını kaldırdığında arabanın önünde durmuş, onu bekleyen Leman'ı gördü. Dudaklarına bir gülümseme konmak istese de, buna izin vermedi. Hemen kendini toparlayarak onun yanına adımladı.

K.A- Amsterdam | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin