III

101 17 9
                                    

🍀 🍀 🍀

Yarın olmuştu, annem odama girip pencereyi açtığı an vücudum soğuktan titremeye başladı. O an artık uyanmam gerektiğini biliyordum. Bu evde kurallar ile büyütüldüm. Artık alıştığım için sorun olarak görmüyordum. Yataktan kalktım ve kollarımı havaya kaldırarak esnemeye başladım.

Odamdan çıkarak lavaboya geçtim, elimi yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladım. Yüzümü havlu ile kuruladıktan sonra, tekrar odama gittim ve kıyafetlerimi giyerek, mutfağa geçip, sandalyemi çekerek oturdum.

"Günaydın.."

Babam her sabah çay içerken qazete okurdu. Bir şirketde muhasebeci olarak çalışıyordu. Annem ise bir dergi direktörüydü. İkisinin de maaşları yüksek olduğu için hiç geçim sıkıntısı çekmemiştik.

İkisinden de cevap alamayınca çayımdan bir yudum aldım. Annemin gözleri üstümden ayrılmıyordu. Dün akşamki olay yüzünden mi böyle yapıyordu? Annem bildim bileli, katı kuralları olan ve mizacından asla ödün vermeyen bir kadındı. Bazen babamdan bile sert olabiliyordu.

Annemin bu tavırları kendi ailesinden mi kaynaklı bilmiyorum. Ailemizde annem ve babam dışında kimseyi tanımıyorum. Liseye geçinceye kadar evde eğitim gördüm.

Ailemin sabah erkenden işe gidip, akşam dönmeleri beni tek mutlu eden şeydi sanırım. En azından ne dayak yemiyordum, ne de dırdırlarını duymak zorunda kalmıyordum. Sakin bir şekilde yemeğimi yemeye başladım. Bu gün okul olmadığı için tüm günümü evde geçirecekdim. Dışarı çıkmak için izin mi alsam onlardan? diye düşünüyordum. Kafamı iki yana sallayarak bu düşünceyi unutmaya çalıştım.

Tabağımda kalan son lokmayıda bitirdikten sonra ayağa kalktım, "Afiyet olsun size." diyerek odama geri gittim. Telefonuma baktığımda Komaeda'nın bana bir sürü mesaj attığını gördüm. Ah, tabi ona dün görüldü atmıştım. Bunun için endişelenmiş olmalı.

Telefonu elime alarak parmaklarımı klavyede gezdirdim.

Hajime
Kusuruma bakma, dün tam sana
yazıcakken şarjım bitti.
Bu yüzden cevap yazamadım.
Aslında özel bir nedeni olduğu için grupta değilim.

Mesajı ona gönderdim ve mesaj kısmından onun adını sildim. Daha uyanmadığını düşünerek telefonu kenara bırakacağım sırada gelen bildirimi gördüm.

Nagito Komaeda
Hm, anladım. Özel olduğu için sorgulamayacağım. Bugün parkta biraz vakit geçirmeye ne dersin?
Zaten okul yok, evde sıkılırsın.

Dışarıda vakit geçirmek mi? Ailem öğrenirse, ne tepki vereceklerini düşünmek bile istemiyorum. Ama neden gitmek istiyorum?

Hajime
Buna pek de söz veremem, Komaeda.
Vaktim olursa, sana söylerim
bir yere gitmekle ilgili.
Sanırım buna söz verebilirim.

Mesajı gördüğünden emin olduktan sonra mesajları sildim. Numarasını da silmek istiyordum. Telefonumda sadece ailemin numarası vardı. Eğer görürlerse, beni soru yağmuruna tutacaklarından emindim.

Kafamdaki düşünceleri boşaltmaya çalışarak, çalışma masama oturdum. Bir kaç test çözerek kafamı dağıtmayı düşünüyordum.

🍀  🍀  🍀

Bir kaç saat sonra ailem işe gitmesiyle evde tamamen yalnız kaldım. Yeterince çalıştığımı düşünerek masamı düzenleyerek odamdan çıktım. Aşağı kata inerek salona geçtim. Biraz televizyon izleyebilirdim sanırım.

İzleyecek bir film seçmeye çalışırken bir anda pencerede siyah bir gölge gördüm. Korkarak pencereye yakınlaştım. Pencereyi açarak dışarıya bakmaya çalıştım. Bir şey göremeyince pencereyi kapatmaya çalışırken, görüşüme beyaz saçlar girmişti. Şaşkınca yüzüne bakarken büyükçe gülümsemişti. Garip bir şekilde onu gördüğümde rahatlamıştım.

"Ne işin var burada.."

O ise gülümseyerek bana bakıyordu.
"Seni almaya geldim, Hinata. Müsait misin?"

"Dışarı çıkabileceğimi sanmıyorum..biraz yorgun gibiyim."
dediğimde yüzünün düştüğünü gördüm, "..Ama istersen bizde film izleyebiliriz, uygun olur mu senin için?"

"Benim için sıkıntı olmaz, Hinata." diyerek gülümsemeye devam etti. İçeri girmesi için kapıyı açtım. Evin büyüklüğünü baştan aşağıya süzdü. Sanırım ilk defa bu kadar büyük ev görüyordu, ama evimiz o kadar büyük bile değildi.

"Neden bu kadar şaşırdın?" diyerek ona bakıyordum.
Ağzı hafif açık şekilde eve bakıyordu.

"Hinata evin çok büyük!" şaşkınlık dolu sesiyle söylemişti. Şaşırmıştım, belki de bana garip gelip, ona normal geliyordur. Kafam karışmıştı.

İçeri geçtikten sonra, onunla oturma odasına geçtik. Odadaki büyük kitaplığa hayranlıkla bakıyordu.

"Lütfen bir şeyi kurcalama, annem dağınıklıktan hiç haz etmez." diyerek mırıldandım.

Aniden kapının çalmasıyla olduğum yerde donup kaldım. Kim olabilirdi ki bu saate? Annem ya da babam işten dönmüş müydü? Ama daha kaç saat vardı işten çıkmalarına.

Bana şaşkınlıkla bakan Komaeda'yı paltoları asmak için kullandığımız dolaba yönlendirdim, "Lütfen burada biraz bekle, lütfen.." diyerek oradan uzaklaştım.

Çalan kapıya yakınlaşıp titreyen ellerimle kapıyı açtım.

"Neden bu kadar uzun sürdü? Tanrım, bir kapıyı bile açamıyor musun, Hajime?" diye annem her zamanki sert ses tonuyla söylemişti. Durduğum yerde küçüldüğümü hissediyordum.

"Üzgünüm, odamdaydım. Duymamışım."

Bana garip bir şekilde bakarak yukarı kata çıktı. Kısa sürede elindeki dosyalarla geri geldiğinde bana bakmadan kapıyı çekip çıkmıştı. Umarım Komaeda bunların hiçbirini duymamıştır.

Derin bir nefes alarak dolaba yakınlaşıp kapısını araladım. Hızla dışarı çıktığında ayağı dolabın kapısına takılıp yere düştü, "Ah, bu acıttı." hafif gülümseyerek söylemişti. Gergince ona bakıp gülümsedim ve elinden tutarak ayağa kaldırdım.

"Özür dilerim, annemin geleceğini bilmiyordum. Şey, herhangi bir şey duydun mu?"

"Ah, önemli değil. Sonuçta bu beklenilmezdi. Hayır, hiçbir şey duymadım, önemli bir şey miydi?" Böyle söylese bile bakışlarından bir şeyler duyduğunu biliyordum.

"Ah, hayır, değildi. Önemli bir şey değildi. İzlemek için film seçelim mi?"

"Tabii, olur! Güzel filmler biliyorum."

🍀  🍀  🍀

lucky one || komahinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin