Evden gelen seslerle gözlerimi araladım. Sabahki halime göre daha iyiydim. Nagito sayesinde olmalı. Ama neden sevgilisini bırakıp benimle ilgilendi ki? Onun için gereksiz birisi olmam gerekmiyor muydu?
Kafamda bir sürü soru vardı. O sırada kapı yavaşça açıldı. Annem yavaş addımlar ile odama girdi. Elindeki kıyafetleri dolaba yerleştirdikten sonra odadan çıkmadan önce bana baktı.
"Yarın okula gideceksin, Hajime. Hasta olman beni ilgilendirmiyor, derslerini aksatma." dedikten sonra odayı terk etti. Elimi sıkıca yumruk şeklinde sıktım.
"Tanrım, neden böyle bir ailede doğdum ki?"
🍀 🍀 🍀
Alarmın sesini duyar duymaz uyandım, halsiz bir şekilde yatağımdan kalktım. Lavaboya girip aynada kendime baktığımda gözaltlarımın hafiften kızardığını gördüm.
Cidden bir günde nasıl böyle olmuştu? Boş vererek elimi yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi fırçalayıp banyodan çıktım. Odama geri dönüp okul formamı giydikten sonra aşağı kata inip, mutfağa girdim. Babam evde yok gibi görünüyordu. Annem hâlâ mutfakta oturmuştu.
Neden işe gitmemişti ki bugün? Sorsam mı acaba diye düşünürken sandalyeye oturdum. Ah, hayır. Sorsam bile cevap alamayacağımı biliyordum, boşuna sormuş olacaktım. İştahım fazla yoktu, ama bir kaç gündür doğru düzgün beslenmediğim için bu haldeydim. Bu yüzden bir şeyler yemem daha iyi olacaktı.
Yemeğimi yedikten sonra çantamı aldım ve paltomu giyerek evden çıktım.
Okula vardığımda sınıfımızın olduğu kata yöneldim. Sınıfa girdiğimde bana şaşkınlıkla bakan yüzleri görmezden gelmeye çalışarak yerime geçtim. Bu beni biraz rahatsız etmişti. Bir kaç dakika sonra Komaeda sınıfa girerek yanımdan geçtiğinde ona bakmamaya çalışarak kitabıma odaklanmaya çalıştım. Dün fazlasıyla kaba davranmıştım ona.
"Günaydın Hina, daha iyi hissediyorum musun?" yüzünde her zamanki gülümsemesi ile bana bakıyordu.
"Daha iyiyim..sayende. Teşekkür ederim, ve dünkü tavrım için özür dilerim. İyi hissetmediğim için öyle şeyler söyledim, seni üzmek gibi bir amacım yok-"
"Sorun değil, Hina. Bilerek yapmadığını biliyorum. Önemli olan iyi olman, iyi olduğuna sevindim." nazikçe gülümsediğinde göğsümde bir sızı hissettim. Yüzümün sıcakladığını hissederken pencereye doğru çevirdim bedenimi. Neden böyle hissediyordum? Ne oluyordu bana?
Kafamdaki soruları görmezden gelerek derse odaklanmaya çalıştım.
🍀 🍀 🍀
Bütün dersler bittiğinde eve gitme vakti gelmişti.
Okuldan çıkıp eve doğru yol aldım. Evin önüne geldiğimde aniden başım dönmeye başladı. Dengemi kaybettiğimde yere düşeceğimi zannederken birinin beni tutmasıyla ona bakmaya çalıştım. Beyaz saçlar görüş alanıma girdiğinde şaşırmıştım.
"Komaeda?"
"İyi misin?" derken sesi endişeli geliyordu. Neden beni bu denli önemsiyordu?
"İyiyim, sadece biraz ateşim var sanırım."
Beni hafif doğrultarak eve girmeme yardımcı oldu. Anahtarımı alıp kapıyı açacakken kapının kilitli olmadığını gördüm. Evde biri mi vardı? Ama işten dönme saatleri değildi ki.
Aniden kapı açıldığında annem görüş alanıma girdi. Neden işe gitmemişti? Gitmişse de neden bu kadar erken dönmüştü?
"Hajime? Bu halin ne? Ayrıca bu kim?"
Annem beni soru yağmuruna tutmaya başladığında bakışları bir bana bir de Komaeda'ya değiyordu.
"Bu sınıftan bir a-arkadaşım, kendimi biraz kötü hissettiğim için eve girmeme yardımcı oluyordu." dediğimde Komaeda'nın bana baktığını hissettim.
Annem garip bakışlarıyla beni süzmeye devam ettiğinde Koameda'dan ayrılarak eve girmeye çalıştım.
"Teşekkür ederim, Komaeda. Geç olmadan git istersen."
"Bir şey değil, Hina. Dikkat et kendine. Görüşürüz, efendim."
Annem'e 'efendim' diye hitap etmişti, ve bununla da annem'in garip bakışlarına maruz kalmıştı. Ah, ve bana 'Hina' demişti. Annem'in yanında.
Kapıyı kapattığında annem'in sorularına maruz kalmamak için hızla üst kata çıkarak odama girdim. Akşama kadar aşağıya inmek gibi bir düşüncem yoktu.
🍀 🍀 🍀
Akşama kadar odamda biraz uyuyarak, biraz da ders çalışarak vakit öldürmüştüm. Aşağı kattan annemin bana seslenmesiyle yemek vaktinin geldiğini anlamıştım. Yataktan ayağa kalktım, ateşim biraz düşmüştü sanırım. Aşağıya inip mutfağa girdiğimde mutfakta sadece annem olduğunu gördüm. Babam gelmeyecek miydi? Sandalyede oturduğumda annem'in bakışlarının bana döndüğünü hissettim. Ne zamana kadar sürecekti ki bu bakışları? Önüme koyduğu tabakla kendi yerine geçti. Bana döndüğünde bir şey diyeceğinianladım.
"Kimdi o çocuk?" Gördünüz mü? Demiştim.
"Sadece okuldan birisi. Kendimi iyi hissetmediğim için eve girmeme yardım etti sadece." Bakışlarımı kaçırıyordum, çünkü yalan söylemek çok utanç vericiydi.
"Hajime, bana yalan söyleme. Daha sabah okuldan bir arkadaşım dedin. Şimdi de okuldan birisi mi oldu?"
Gözlerim şaşkınlıkla aralanırken bakışlarımı tabağıma çevirdim, bu cidden çok utanç verici ve gerici bir durumdu. Aniden aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım ve yüzüne baktım.
"Evet, arkadaşım. O kadar yalnızım ki, beni seven, ilgi veren hiç kimse yok. Siz bile sadece işinizle ilgileniyorsunuz. Birisi benim için endişelendiğinde bu duyguya ne kadar yabancı olduğumu, ne kadar ihtiyacım olduğunu fark etmem o kadar acı verici ki. O gün hasta oldum, yerimden bile kalkamıyordum. Ama sen yüzüme bile bakmadın. Tek umursadığın okula gidemeyecek olmamdı." Bunları söylerken gözlerim dolmuştu.
"Bana sesini mi yükseltiyorsun sen?"
Şaşkınlık ve kızgınlık barındıran gözlerle bana bakıyordu. Histerik bir kahkaha attım, durmadan deli gibi gülüyordum. Cidden tek umursadığı sesimin yüksek çıkmış olmasıydı.
"Afiyet olsun sana." diyerek göz yaşlarımı silip odama gittim. Aşağıdan bir kaç şeyin kırılma sesi geldiğinde ne yaptığı umrumda bile değildi. Telefon sesi geldiğinde telefonumu bıraktığım yere baktım. Birisi yazmıştı, Komaeda olmalıydı.
Nagito Komaeda
Şuanki durumun nasıl, Hina?Hajime
İyiyim, merak etme sen beni.Konuşmayı kısa bitirdim ve mesajları sildim. Yatağıma uzanarak uyumaya çalıştım. Odamın kapısını kilitlemiştim, kimsenin girmesini istemiyordum çünkü.
🍀 🍀 🍀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lucky one || komahina
FanfictionSınıfa yeni gelen kişi ile Hajime'nin tüm düzeni bozulur. başlangıç: 030923