Merhabalar! Bu benim yazdığım, deneyimlediğim ilk hikaye. Yazım hatalarımı görmezden geliniz o yüzden. Umarım beğenirsiniz.
Not: Hajime'nin saçı bu hikayede normaldekinden biraz daha uzun.
🍀 🍀 🍀
Soğuk bir kış ayı idi, yani kış ayına yeni girmiştik. Okula addımlarımı attım, okulun boğucu havasına hâlâ alışabilmiş değildim.
Fazla uzatmadan içeri girdim ve sınıfıma doğru ilerledim. Kapıyı açtım, evet, yine en son ben gelmiştim sanırım."Ah.. Üzgünüm, sanırım yine geç kaldım."
Sırama geçip oturdum, pencere kısmında oturduğum için pencereden dışarı baktığımda okulun bahçesini görebiliyordum. O sırada okulun girişine doğru ilerleyen tanınmadık bir çocuk gördüm. Acaba o, yeni öğrenci miydi? diye düşünürken kapıyı tıklatıldı ve içeriye biri girdi.
Ona bakıldığında ilk dikkat çeken şey saçlarının bembeyaz olmasıydı. Gerçek saç rengi miydi bu yoksa boyatmış mıydı?
Tahtanın önüne gelerek kendini tanıtmaya başladı."Selam, ben Nagito Komaeda. Tanıştığımıza menmun oldum. Umarım iyi geçiniriz."
"Kendini tanıttığına göre oturmak için bir yere geçebilirsin." Öğretmen'in söylediği şeyle sınıfta boş yer var mı diye bakınırken yanımın boş olduğunu gördüm. Gerçekten mi?
Komaeda çok geçmeden yanıma oturmuştu. Ve sanırım benimle tanışmak istiyordu, elini bana doğru uzatmıştı.
"Ben Nagito Komaeda. Peki ya senin adın ne?"
"Eh, adım Hajime, Hajime Hinata."
"Tanıştığıma menmun oldum, Hinata!"
Şapşalca gülümseyen suratına daha fazla bakmadan önüme döndüm ve dersi dinlemeye başladım. Bir süre sonra zil çaldı, herkes dağılmıştı ama ben oturup kitap okumaya karar verdim ve sınıfta kaldım. O sırada Komaeda başımdan ayrılmamıştı. Elimdeki kitaba dikkatle bakıyordu.
"Hm, bu hangi kitap?"
Kitabın kapağını hafif kapatarak ona gösterdim.
"The Promise of Hope.." diye mırıldandı.
"Konusu ne peki?" Bunu aynı aptal gülümsemesiyle söylemişti. Cidden derdi neydi bunun?
"Daha yeni başladım, ben de konusunu bilmiyorum." diye mırıldandım onun duyabileceği bir şekilde.
Neden hâlâ başımın üstünde dikiliyordu? Derdi neydi bunun benimle? Belki yalnız okumak istiyordum.. Yüzümü ona çevirdim, bana çok yakındı. Başımı ani olarak çevirdiğim için irkilerek geri çekildi ve benden özür diledi.
"A-ah.. Özür dilerim, korkuttum mu? Sadece okuduğun kitap fazlaca ilgimi çekti." dedi, yüzünde hafif bir gülümsemeyle.
Demek okuduğum kitap onun ilgisini çekmiş. O da mı kitap okumayı seviyor acaba? İçimden ona beni yalnız bırakmasını söylemek geliyordu.
"Evet, korkuttun, ayrıca yalnız kalabilir miyim? Yanımda birisi olunca dikkatim dağılıyor."
Hâlâ o garip ve aptalca gülümsemesi ile bana bakıyordu, hiç mi alınmadı dediğim o laftan?
"Ah üzgünüm, rahatsız olduğunu bilmiyordum, hemen giderim yanından."
Bunu bile gülümseyerek söylüyordu, tanrım...
Yanımdan kalktığı an zil içeri çaldı ve herkes sınıfa girmeye başladı. Harika."Ah, ne harika, kitabımdan bir sayfa bile okuyamadım."
"Ah, şansa bak, tam da kalkacakken zil çaldı." Aynen, şansmış.
Bunu diyerek geri sırasına oturmuştu. Böyle söylemesi sinirimi bozmuştu. Yüzümü pencere tarafına hızlıca çevirip dışarı bakmaya başladım. O sırada biraz sakin kalmaya çalışarak ona döndüm.
"Tabii, ne demezsin. Sen en başından gitseydin belki bir sayfa olsa bile okuyabilecektim."
Bu sefer aynı yüzle bakmıyordu bana, şaşırmış gibi bir yüz ifadesi ile bakıyordu. Çok mu ileri gitmiştim? Bana bir kaç saniye şaşkınlıkla baktıktan sonrabaşını aşağı eğdi. Aniden çantasını alarak arkamdaki boş sıraya, Kazuichi'nin yanına geçti.
Tanrım, onu kırdığımı biliyordum. En başından keşke söylemeseydim bunu. Bütün ders boyunca dikkatimi derse veremeden yaptığımı düşündüm. İlk günden batırmıştım.
🍀 🍀 🍀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lucky one || komahina
FanficSınıfa yeni gelen kişi ile Hajime'nin tüm düzeni bozulur. başlangıç: 030923