Çocuklarla fazlasıyla sarıldıktan sonra içeriye girdik ve danışmanın yanındaki siyah ve yeşil koltuklara oturduk ve çocuklara olanları anlatmaya başladım.
Çok detaya girmeden konuyu anlattıktan sonra hepsinin yüzü düşmüştü çünkü bir daha şansları olamayacağını düşünüyorlardı onların bu haline dayanamadığım için onlara bir daha şanslarını olduğunu söyledigimde hepsi neşelenmişlerdi .
Onları odalarına yolladılar sonra yiğitin yanıma gelmesi bir oldu çok endişeli bir şekilde geliyordu ve önümde durup nefesini derince verdi ve " Cemre o adam ... o adam Serkan Serter'miş " dediginde şaşkın bir şekilde ayağa kalktım " Serkan Serter mi ? " dediğimde başını salladı ve " evet kardeşim Serkan şerefsizi " dediginde gozlerim dolmaya başladı ve ayaklarım beni taşıyamaz oldu ve kalktığım koltuğa tekrardan oturdum .
O sırada ekip içeriye girdi ve benim bu halimi gördüklerinde koşarak yanımıza geldiler Sare " yiğit ne oldu " dediginde Suna Yiğit'in koluna vurdu ve " ne oldu diyoruz !" Diye bağırdığında Yiğit gözlerini önce kapatı sonra ise derin bir nefes alarak konuşmaya başladı onları buğulu gördüğüm için tahmin ederek karar veriyordum .
Yiğit " Cemre'nin vurdu adam Serkan Sertermiş " dedi o sırada elim isteksiz olarak karnıma gitti ve bastırmaya başladım ve gözümde tutuğum yaşların rahat bıraktım .
Yaş bir rota oluşturmuş giderken diyer goz yaşlarım ise onu takip ediyordu ben ise karnımı daha çok sıkıyordum .
Kızlar yanıma geldi Suna elimi fark etmiş olacak ki " CEMRE YAPMA BIRAK ELİNİ!" dediginde elimi karnımdan çekmedim hatta dahada bastırdım.
O sırada Yiğit acele adımlarla yanıma geldi ve parmak uçlarıyla çenemi kaldırdı ve " kardeşim , canım yapma böyle hem abilerin sözü dinlenir hadi bırak elini " dediginde artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum ve yiğiti net göremezsem de ona bakarak " Yiğit içim açıyo " dediğimde ellerini açtı ve ana sarılmamı bekledi bende elimi karnımdan çektim ve ona sarıldım .
Sare " Nur sen bir de bir şey desene " dedi .
O ise yerinde kala kalmış bir şekilde bakıyordu " Cemre ben ... ben özür dilerim " dedi ve ağlayarak yanımızdan ayrıldı .
Suna onun arkasından gittiğinde bende Yiğitin kollarından ayrıldım .
Ateş hiç bir şey anlamadan bize bakıyordu Yiğiti elime hafifçe yana kaldırdım ve Ateşin olduğu yere gittim .
Karşısında dimdik durdum ve göz yaşlarımı bastıra bastıra sildim ve " hiç bir şeyden haberin yok değil mi Soydan ?" Dedigimde ona kinle bakıyordum " Senin yüzünden olan şeyden haberin yok değil mi SOYDAN !" dedigimde oradan geçen bir kaç kişinin bize baktığını hissettim ama aldırış etmedim ve kendimi okyanusun da boğulduğum gözlerine kaptırdım .
O sırada gözlerimde bir kararı belirdi ve dengemi sağlayamadım o sırada arkamdan bir destek gelip beni tutu ve " kardeşim yorma kendini " dedi ben ise o sözden sonrasını karartıya bıraktım.
Gözlerinde ki karatı geçmişti ve bende kare olan ışıkla karşılasmıştım burası benim odam değildi. Küçük bir revir odasıydı .
Gözlerimi etrafta gezdirirken Yiğitte takılı kaldı " Yiğit iyi misin ?" Dedim sesim çok iyi gelmese de çok kötü de değildi " benim sesimi duyan Yiğit ayağa kalktı ve " ben iyiyim kardeşim sen nasılsın " dediginde kafamı yana doğru çevirdim ve " bebeğimin katiline selam verdikten sonra gerçekleri öğrendiğimde ki hayal kırıklığı gibiyim " dediğimde Yiğit üstüme yüklemeden kollarıyla beni sardı ve " özür dilerim kardeşim o gün seni koruyamadığım için özür dilerim " dedi ve geri çekildi o sırada doktor geldi ve baştan beri fark etmediğim bitmiş serumu çıkarttı ve odama gidip dinlenmemi söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZELZELE
Novela JuvenilBir adam var etti hayatımı , bir adam var etti beni ve bir adam mahvetti hayatımı, beni , gelecegimi ...