Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sınır: 65 vote, 60 yorum.
İyi okumalar
•••
Alican'dan
"Pişman mısın?" Diye sordum. Vereceği cevap beni korkutuyordu. Pişman olmasını istemiyordum. Çünkü bende pişman değildim. Gözlerimde ki korkuyu anladı mı bilmiyorum ama net bir sesle, "Değilim." Demişti. Duyduğum cevapla rahat bir nefes aldığım da o da bana aynı soruyu sordu. Bende onun gibi net bir şekilde, "Değilim." Dediğimde gülümsemişti.
Oturduğum bankta geriye doğru yaslandığımda o da benim gibi geriye doğru yaslanmış ve kucağındaki kediyi sevmeye başlamıştı. Aramızda bir sessizlik oluşmuştu ama bundan rahatsızlık duymuyordum.
Bana doğru döndüğünde bir şey söyleyecek iken çalan telefonum yüzünden konuşamamıştı. Cebimden çıkarttığım telefonu açtığımda Sefa, "Kızı getireceğim diye gittin ne kızı getirdin ne kendin geldin ulan."
"Geliyoruz Sefa biraz bekleyin." Dediğimde homurdandı, "Açım ben. Kahvaltı yapmam lazım ve siz olmadığınız için bu aşağılık evde kahvaltı yapılmıyor." Dedi. Sesindeki ciddiyeti anladığım da, "Yoldayız." Diyerek cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım.
"Gidelim mi artık?" Dediğimde kafasıyla beni onaylarak ayağa kalktı ve kediyi oturduğumuz banka bıraktı. Ardından duraksadı ve bana doğru döndü. "Onu da yanımıza alalım mı? Ben her şeyine bakarım söz." Derken ki sesi fazlasıyla masum çıkıyordu onu kırmak istemiyordum.
"Al bakalım."Dediğimde onu onayladığım için yüzünün gülüşü artmıştı. Kediyi kucağına tekrar aldığın da ikimizde yürümeye başlamıştık.
•••
Ada'dan
Eve geldiğimizde kapıyı Dilara açmıştı. Yüzündeki sahte gülüşüne karşılık bir tepki vermeden içeriye girdiğimde herkes ilk bana sonra kediye bakmışlardı. Ardından Sergen yüzünü buruşturarak, "O şeyi eve almanı kim söyledi sana?" Derken ki ses tonundan kedileri sevmediğini anlamıştım.
Tam ona cevabını vereceğim sırada arkamdan gelen Alican benim cevap vermeme izin vermeden konuşmaya başladı. "Ben söyledim Sergen. Sıkıntı mı var?"Dedi rahat bir tavırla. Sergen ise geri vites yaparak, "Bir sıkıntı yok ama sormadan eve almamanız gerekirdi. Tek yaşamıyorsunuz onu anlatmaya çalışıyorum." Dediğinde boş duyarlarına karşılık gözlerimi devirdim.
