11. Tartışma

985 93 40
                                    

Sınır: 60 vote, 60 yorum.

İyi okumalar.

•••

Barışın dediği şeyle şok yaşamıştım. İnanmak istemiyordum. Anlık olarak ayağa kalktığımda Barış da oturduğu yerden ayağa kalktı.

"Yalan söylüyorsun!" Diye bağırdığım da yaklaşmaya çalıştı. Ona engel olarak, "Yaklaşma! Barış bu dediğine inanmıyorum. İnanmak istemiyorum, bu çok fazla. Biz o kadar şey yaşadık ve ortada aldatılan 2 kadın oluyor. Alican böyle bir şey yapmaz." Dediğimde ağlamamak için zor duruyordum. Her şeyi affederdim ama aldatmayı etmezdim.

"Ada sakin ol. Herşeyi anlatacağım, senin bir suçun yok."

Yavaşça yanıma gelerek beni tekrardan koltuğa oturttu ve biraz sakinleşmemi bekledi.

"Susma artık anlat." Dediğimde telefonu çıkartarak bana Alican'ın bir kızla çekindiği tatil fotoğraflarını gösterdi. Fotoğrafların hepsine baktığımda telefonu tekrardan Barış'a verdim.

"Barış bu fotoğraflar eski de olabilir."

"Ada bana inanmıyor musun?

"Bunun sana inanmamakla alakası yok. Sadece yanılmış olabilirsin."

Konuşurken zorlanıyordum ve boğazımda oluşan düğüm asla gitmiyordu. Barış samimi bir ses tonuyla, "1 haftalık tatil izini verildiğinde çekildi bu fotoğraf alttaki tarihten bakabilirsin." Dediğinde verdiği cevapla göz yaşlarımın akması bir olmuştu.

Barış elleriyle gözlerimin yaşlarını sildiğinde, "Kendimi suçlu hissediyorum." Demiştim. Buna karşılık bana sarılarak, "Haberin olsaydı bu kadar yakın olmazdın, senin bir suçun yok."

Barıştan ayrılarak ayağa kalktığımda, "Barış çekime biraz geç geleceğim bunu ekibe bildirir misin?" Diye sorduğum da o da ayağa kalktı. "Tabi, sen rahatına bak." Dediğinde Barış'ın yanından ayrılarak lavaboya gitmiştim.

•••

Neredeyse çekimler başlayalı 15 dakika olmuştu ama ben hala lavabodan çıkamamıştım. Öğrendiğim şeyden sonra hissettiğim nefes darlığı ile elimi yüzümü yıkamıştım ama pekte fayda etmemişti.

Bugünlerde stresten dolayı başımın ağrısı yetmiyormuş gibi birde nefes darlığı yaşamıştım. Belki de hiç bu yarışmaya gelmemeliydim.

Kulise gidip çantamdan ağrı kesici aldığım sırada kulisin kapısı tekrar açılmıştı. Gelen kişi görevlilerden Zehra ablaydı. Aramızda çok bir yaş farkı yoktu ama yinede onu bir abla olarak gördüğüm için sadece ismini söylemek istemiyordum.

Yanıma doğru gelerek, "Adacım iyi misin? Çekimlere çok geç kaldığın için seni aramamı söylediler." Demişti endişeli bir sesle. Ona karşı tebessüm ederek, "İyiyim Zehra abla sadece anlık olarak bir nefes darlığı yaşadım." Saçlarımı okşayarak, "Eğer hâlâ kötüysen ben seni idare ederim."

"Hayır gerek yok, Zehra abla bak çok iyiyim." Dedim içini rahatlatmak amacıyla, "Peki sen bilirsin. Gel gidelim o zaman."

Chef | Alican Sabunsoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin