heeseung x sunghoon
sunghoon
bence bakışlarını çekmelisin
15.43piçe bak ya
bildirim sesini duydu da telefona bakmadı
sinir ediyorsun oğlum beniheeseung
sunghoon
sen de mi kantindeydin
manzaramı izlemeye o kadar dalmışım ki mesajını fark etmedim :)
bir de sen kantinde yoksun sanıp rahatça izliyordum tüh
yazık oldusunghoon
benim manzaram*
ayrıca baksana bana bi
✓✓heeseung
orta parmak çekmek yakışıyor mu sana hiçsunghoon
yakışır
dönme heeseung
o tarafa dönme sen
bana bakmaya devam etheeseung
cık
manzarayı kaçırmak istemem
çok hoş manzaram ya biliyor musunsunghoon
biliyorum tabii
bilmez miyim
elini yanağına yaslamış dalıp gitmişsinheeseung
ee manzara güzel olunca insan dalıp gidiyorsunghoon
seni çok fena pataklamak istiyorum
ikimizin de aynı kişiye aşık olmasından
nefret ediyorumheeseung
ben de
ama sadece bazenleri
seni sinir etmek hoşuma gidiyor
özellikle onunla bir şeyler yaptığımda suratındaki o nefrete bayılıyorumsunghoon
psikopatsın bence
neden senin gibi gıcık piçin tekiyle aynı çocuğa aşığım ki
tanrım daha az gıcık biri olamaz mıydıheeseung
gıcık piç??
çok kırıcı olmaya başladın
gel ve arkadaşından özür dile park sunghoonsunghoon
geleyim
ama özür dilemeye değil de o suratına bir tane yumruk çakmayaheeseung
hadi bakalım
gel ve suratıma bir yumruk çak hoon
✓✓heeseung'ın oturduğu yere ilerleyip beni fark etmesi için elimle hafifçe masaya vurdum. sandalyede oturduğundan kafasını kaldırması gerekmişti. sırıtarak, "gelsene sen de, beraber izleyelim." dedi. gevşekliğine göz devirdim.
ne kadar pataklayacağım, yumruk atacağım, dövmek istiyorum desem de bunu asla yapmazdım. arkadaşlığımızı aynı kişiden hoşlanmamız bozmamıştı. uzun yıllardır arkadaştık ve oldukça yakındık çünkü. ikimizin de ondan hoşlandığını öğrendiğimizde aramızda bir gerginlik olmuştu elbette. bir süre boyunca konuşmamış, birbirimizi görmezden gelmiştik. ama bunun gereksiz olduğuna karar verip kabullenmiştik. hatta aramızda tatlı bir rekabete dönüşmüştü.
ne zaman ikimizden biri jake'le alakalı bir şey yaşasa öne geçmiş gibi davranırdı. "yalnız bu işin sonunda ikimiz de kaybeden olmayalım?" dedim aniden gelen farkındalıkla. kahkaha atan heeseung omuz silkti. "kim bilir."
ne kadar dalgaya alsak da ciddiyete bindirmek istemiyordum. olur da jake ikimizden birini severse hiç düşünmeden onunla çıkabilir miydik?
mesela benden hoşlandığını söylese, heeseung'ın duygularını hiçe sayıp onunla çıkabilir miyim? bu ihaneti ona yapabilir miydim? yakın arkadaşım mı, uzun zamandır sevdiğim çocuk mu?
düşündükçe ciddileşen konu ve dolu kafam yüzünden düşünmeyi sonraya erteledim. mümkünse onun ikimizden birini sevdiği güne kadar erteledim bu konuyu kendi kafamda.
"heeseung hyung." duyduğum sesle kafamı geriye çevirdim. canımı verebileceğim, güzeller güzelim çekingen gülümsemesiyle bize bakıyordu. okula 1 yıl erken başladığından bizden 1 yaş küçüktü, heeseung'dan 2 bile olabilir. hyung demesinin sebebi buydu.
elleriyle oynadığından gergin olduğunu anlayabiliyordum. birileriyle konu başlatmakta hep sıkıntı çekiyordu zaten. elini tutup onu rahatlatmayı çok isterdim ama daha büyük bir sorunum vardı. neden heeseung'a sesleniyordu? neden bal dudaklarından dökülen isim heeseung'ın ismiydi?
"matematik çalıştıracaktın, unuttun mu? işin falan varsa sıkıntı değil. beklerim, sonra yaparız hatta vazgeçtiysen hiç yapmayız." aceleyle konuşuşu sevimliydi ama heeseung sinirimi bozuyordu. "sakin ol," diyerek güldü heeseung. "unutmadım. gidelim hadi."
elini jake'in beline yerleştirip onu ilerletirken sırıttığına emindim. tırnaklarımı avucuma batırıyordum. jake arkasını dönüp, "görüşürüz sunghoon hyung!" diye bağırdı. tatlı hareketine tebessüm edip elimi havaya kaldırdım.
heeseung yine de sinirimi bozuyor.
'
heeseung x sunghoon
heeseung
1-0
öne geçtim
✓✓—-
benim jakehoondan baska shipim de varmis
yildiza basip yorum yapmayi unutmayin💓
gorusurzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stardust, heejakehoon ✓
Fanficyakın arkadaş olan heeseung ve sunghoon aynı kişiden hoşlanır.