YAĞMURLU GECE

Yeni Biri

Merhaba ben Talya Işık 18 yaşındayım.1,65 boyum var.Esmer tenliyim koyu kahverengi saçlarım var ve ela gözlüyüm.
Hayatımın çok normal gittiğini zannediyordum ta ki en yakın 2 arkadaşımın Melek ve Özge'nin sevgilileri olana kadar.Artık çok az vakit geçiriyorduk,sevgililerinin ismi Murat ve Oğuz'du.
Aslında onlarla bir sorunum yoktu ama arkadaşlarımı geri istiyordum.Biliyorum biraz kıskanç ve cimri olabilirim ama lütfen beni anlamaya çalışın.Herkesi sevgilisi varken benim yok gerçekten bu kadar değersiz miyim?Her neyse artık bunları düşünmek istemiyorum o yüzden yarın çarşıya gidicem ve tâbi ki hayatımı değiştiren bu olayda sizlerde yanımda olucaksınız.
Sabah erkenden uyanıp çarşıya gitmek için hazırlandım üstüme sıradan bir t-shirt altıma da sıradan bir pantolon giyip çarşının yolunu tuttum daha arabam olmadığı için otobüse binmek zorunda kaldım ve tâbi ki müzik dinleyerek çarşıya vardım.Çarşıda dolaşırken bir anda Oğuz ve Murat ile karşılaştım ama yanlarında tanımadığım bir çocuk daha vardı iyikine beni görmediler derken.Oğuz ve Muratla konuşan çocuk beni izlemeye başladı.
Çocuk siyah saçlı,beyaz tenli ve koyu kahverengi gözlüydü yaklaşık 1.80 boylarındaydı.Aslında dışarıdan bakınca hiç de fena gözükmüyordu.Ah tanrım!Ne diyorum ben hemen bakışlarımı başka bir yöne çevirdim ama tâbi ki merakıma yenik düşüp hâlâ bana bakıyor mu diye arkamı döndüğümde Oğuz ve Murat'ın bir yanlarındaki çocuğa bir bana bakarak sırıttıklarını görünce çok utandım ve tam oradan gidicekken arkamdan:
-Benim adım Merih diyen aynı zamanda hem yumuşak hem de kalın bir ses duyunca hemen o yöne baktım ve sesin sahibinin bana dim dik bakan çocuktan geldiğini anladım.
Oğuz ve Murat'ın adını yeni öğrendiğim Merih'e oğlum sen salak mısın? Bakışları attıklarını gördüm ve yine Merihle göz göze geldik.Ona bakarken içimden"Ben da Talya"dedim.Bunu onun yüzüne demeyi çok isterdim ama içimden onu söyleyecek cesareti bulamadım ve sadece onun koyu kahverengi gözlerine bakmakla yetindim.
Ne kadar süre birbirimize baktık bilmiyorum ama bildiğim tek şey o bakışmanın sona ermemesiydi çünkü onun gözlerinin içine bakınca kendimi hiç kimsenin bana zarar veremiyceni hissettim ve bu his çok hoşuma gitti ama tâbi ki her güzel şeyin bir sonu vardır diyerekten telefonum titredi ve hemen arkamı dönüp oradan uzaklaştım.Telefonuma bakınca annemin mesaj attığını gördüm ne zaman geliceğimi soruyordu.Yolda olduğumu yazdım ve telefonumu cebime koyarak otobüs durağına doğru gitmeye başladım.İçimden"Ah Tanrım anne iyikine mesaj yazdın yoksa akşama kadar o pozisyonda durabilirdim."
Eve gidince hemen üstüme pijamalarımı giyip yatağa uzandım ve çarşıda gerçekleşen olayı düşünmeye başladım.Ve içimden "Adı Merih"dedim ve bunu demekle birlikte dona kaldım.Çünkü bana adını söyledi ve benden bir cevap bekledi ama ben ne yaptım.Sadece ona baktım arkamı döndüm ve oradan uzaklaştım.Bu sefer sesli bir şekilde:
-Seni salak! Nasıl bu kadar aptal olabiliyorsun dedim.Ama içimde niye bu olayı bu kadar kafama taktığımı anlamadım sanırım sadece görüntüsü yakışıklı gelmişti de ondan aynen ondan yani hemen ona aşık olamazdım değil mi? Sonuçta onu tanımıyorum yoksa aşık olabilir miyim?