•3. Kişi Anlatıyor•
Killer'ın ölümüniün üzerinden tam iki ay geçmişti.
Elbetteki onun yokluğu şatoda inanılmaz büyük bir boşluğa ve hüzne yol açmıştı, kimse onsuz buranın daha az "ev" gibi hissettirdiğini o zamana kadar anlamamış olsa gerek.
Nightmare onun öldüğü günden beri Killer'ın ceketini üzerinden hiç çıkarmamıştı, hatta burnunu dahi yumuşak, kan ve yemek kokan kumaşın üzerinden çektiği söylenemezdi. Odasından da çıkmamıştı, hatta neredeyse hiç yemek yememiş ve uyumamıştı, delirmiş gibiydi. Keza takımın diğer üyeleri de aynı vaziyetteydi. Cross, zamanında onunla çok kez ölümüne savaşmış, hatta kolunu bile kırmıştı ama onun şakalarına da alışmıştı. Horror aralarında en kalbi kırık olanıydı, sonuçta en yakın dostunu kaybetmişti. Bütün gün Dust'a sarılıyor ve kızarmış yüzünü herkesten saklıyordu. Error ve Dust aşırı etkilenmemişlerdi ama yine de üzgündüler.
Bir gün yine herkes ortak salonda oturuyordu, kimsenin şaka yapıcak veya birbirleri ile dalga geçicek halleri yoktu.
Error: Neden Nightmare ilk beni gruba aldı, sonra Killer'ı aldı, biliyor musunuz?
Dust: Mantıken sen onun sağ kolusun o da hizmetlisiydi, o yüzden ikinci o oldu..?
Error: Hayır. Patron onun varlığından hepimizinken önce haberdardı. Ama o, ona kıyamadı. Eğer ilk onu yanına alsaydı, olası bir savaş durumunda o hasar alıcaktı, o yüzden benim hasar almamı onunkine tercih etti.
Dust: Vay be...
Sonrasında ortam yine ölüm sessizliğine büründü, nefes alma sesi bile neredeyse duyulmuyordu. Biraz süre sonra Dust bir sigara yaktı, paketi de masaya koydu, diğerlerine de ikram edercesine. Diğerleri de sessizlik içinde birer sigara aldılar ve içmeye başladılar.
Arada bir kolidorlarda yankılanan Nightmare'ın çığlık sesine alışmışlardı. Nightmare'ın akli dengesinin hiç de iyi olmadığını herkes biliyordu zaten, ama onun için değer verdiği ve neredeyse yüzyıllar sonra sevdiği kişiyi kaybetmek çok zordu. Takım ona da üzülüyordu, sonuçta hem patronlarıydı Nightmare, hemde arkadaşları. Error kimseye söylememe yemini etmişti ama aslında Nightmare'ın sırdaşıydı o, onun hayatında olup biten herşeyi biliyordu. Onun Killer'ı ölümüne sevdiğini de...
Aradan biraz daha zaman geçti, her geçen gün Nightmare daha da kötüye gidiyordu. Kendine zarar veriyor, yatağından çıkmıyor hatta Horror onun ağzına beslemedikçe yemek bile yemiyordu. Eskiden kendisi kalkıyor ve yemeğini yiyordu oysaki... Dayanamıyordu, onu hissetmeden tek bir dahi geçirmemişti ve şimdi ondan kalan tek şey ceketiydi. Ölümsüz olduğunu bildiği halde ölmek istiyordu, yok olmak, tıpkı eskiden de olduğu gibi kimsecikler görmeden ortadan kaybolmak istiyordu.
Bu sırada Dream imkansızı başarmıştı ve şatoya girmişti, ve şaşırdıtı bir şekilde kimse de sesini çıkamamıştı. Hatta Horror yemek hazırlarken isterse ona da hazılıyordu, ancak onun derdi yemek değildi. Onunla telepati yoluyla iletişim kurmaya çalışmıştı, çünkü odasının kapısı kilitliydi ve o açmadığı sürece kimse oraya giremezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Günahlar (Nightkiller / Killermare)
Fanfic+18, şiddet, cinsellik ve ağır küfür içerir. Nefret güçlü bir duygudur. Delirtir, güç verir. Kimileri der ki sevgi daha güçlüdür, ancak sevgi ve aşk sadece uyuşturur. Killer ikisine içinde...