- Admin Anlatımı -
▪️Gelişmeler:
Aradan uzun bir zaman geçmişti Sevda (Ariel) Hala o gecenin etkisindeydi casusluğu hala devam etse de Fatih Sultan Mehmet'i görmekten kaçınıyordu Konstantinopolis Sarayın da Sevda'nın (Ariel) Casusluğunu kimse bilmiyordu Prenses Helena Ariel'in açığını yakalmaya çalışsa da bir türlü başaramıyordu Kral Paleologos bu dedikodulardan artık gına gelmişti Prenses Ariel zamanla Saray da dhaa büyük bir mevki edinmiş devlet işlerinde babasının sağ kolu olmuştu ama Ariel'in geleceğe dönme arzusu hala bir köşesinde duruyordu,Lord Giovanni hala oradaydı son zamanlar artık Kral'ın gözünden düşmeye başlamıştı Papa Birliğini göndermekten vazgeçmişti ama tam bu vazgeçmeleri sırasında savaş tekrar harlanmış artık bizans - Osmanlı arasında suların durulması mümkünü bile olmamıştır.
-10 Ocak 1452-
Artık herşey rayına girmişti kale de herkesin güvenin kazanmıştım iki kişi hariç Giovanni ve Helena ikisinde gözü üstümdeydi artık çıkış yolum yoktu Prensesin Annesini ve Babasının intikamını almak istiyordum bu eşsiz şehirden tarihi yerlerden vazgeçemiyordum ama buranın sonu olmadığını meşakkatli bir zaman olduğunu biliyordum ama Osmanlıya yardım etmek beni bir nevi olsun teselli ediyordu bugün Kral Paleologos Taht odasında herkesi bekliyordu üstüme güzel masmavi bir kaftan giymiştim her zaman ki gibi Prensesin günlük rutinin yaşamıştım. O sessiz karanlık koridordan geçiyordum taht odasının büyük cevizli kapısına gelmiştim başımı görevliye doğru döndürdüm
"Kralımıza huzuruna kabul beklediğimi iletin."
"Hemen Prenses"
Görevli haber göndermişti yavaşça kapı açılmıştı yüzümde anında sahte bir gülümseme olmuştu o tatlı küçük kız edasıyla hemen saygı duruşunda bulunmuştum Kralın yamacına geçmiştim Lord Giovanni bana ters ters bakıyordu içimden şunu söyledim: "yine başladı bu adam Allah'ım sen sabır ver!" Lord Giovanni aramız epey açılmıştı artık bana saçma sapan imalar edemiyordu. Bugün Papa'dan yeni haber gelecekti herkes çok heyecanlıydı hem her şeyin başındaydik hem de sonundaydik eğer Papa'dan olumlu sonuç almazlarsa Osmanlı çadırlarına saldırmayı planlıyorlardı yani bir nevi yağmacilik yapacaklardı güçten düşürmeye çalışıyordi çünkü ellerinden gelen tek şey buydu..
-Admin Anlatımı-
İçeriye Askere girmişti. Kralın önünde eğilip mektubu uzatmıştı,Kral heyecanla önce kendi okumuştu yüzü düşmüştü Ardından geri Askere vermişti Asker hızlı bir şekilde okumaya başladı. Herkesin sevinçten yüzleri gülüyordu çünkü Papa geri askelerini göndermeye karar vermişti gizli kalması için sadece 3 kişiyi çağırmıştı Lord Giovanni,Prenses Helena ve Prenses Ariel..
-Prenses Anlatımı-
Sonunda korktuğum başıma gelmişti Papa askerlerini ordusunu göndermeye kesin ve net olarak karar vermişti yüzüm düşmemesi için bin şekilde girmiştim ben bu düşünceler içindeyken Kral heyecanla ayağa kalkmıştı
"Artık o barbarlarin kazanması için hiç bir sebeb yok Papa'nın askeleri yanımızdayken ancak bu topraklar onların kan gölü olacak!"
Lord Giovanni söze girmişti
"Kesinlikle haklısın Kral! Bunu kutlamalıyız değil mi hanımlar"
Kendi heyecanımı her şeyimi yenip bir adım öne çıkmıştım ne kadar Lord'a gülümsemek istemesem de gülümseyip
"Kesinlikle haklısınız lord! Bunu kutlamalıyız artık zafer bizim!"
Lord Giovanni onu desteklememi şaşırmıştı Helena'nın sesi çıkmıyordu sadece gülümsemişti kafamı kral'a doğru döndermiştim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ Gelecekten Geçmişe
Historical FictionBir tarih öğrencisi Fatih Sultan Mehmed Dönemini araştırmak için yola koyulur ama hiç ummadığı bir şey yaşanır ve 1453'e zaman yolculuğu yapar.. *Tarih ile ilgisi yoktur, sadece kendimce kurguluyorum.*