16.Bölüm

787 59 46
                                    

\\Prenses Anlatımı//

Nerdeyse ölüm ile burun buruna gelmiştim kalp ritmim hızlanmıştı ve sözlerine devam etti

"Victoria senin kulağına ne söyledi Tiana!"

"Dediği tek şey Aileme hakaret etmektir özellikle kardeşim Nina’a eğer inanmıyorsanız beni burda öldürebilirsiniz."

"Kendine bu kadar mı güveniyorsun Tiana!"

"Kendimi bildim bileli olsun Esir Prensesliğim de özgür bir Prenses olduğumda hiç bir zaman kararlarım da cesaretsiz olmadım! Eğer olsaydım şu an sizin karşınızda olmazdım!"

Vlad benim bu cesartime hayran kalmıştı yavaşça ellerine dokunarak boynumda ki hançeri çektim kendime güvenerek ve ona kırgın bir şekide baktım sözlerime devam ettim.

"Siz bende şüphe duyuyorsanız benim burdan gitmek vaktim gelmiştir yarın gidiyorum!"

Tek kelime etmeden gidecektim ki kolumdan tuttu sinirli bir şekilde ellerimi geri çektim

"Karşınızda sizin köleleriniz yok elimden tutupta beni çekemezsiniz ben yarın gidiyorum kararım kesin önümde kimse duramaz!"

Dediklerini dinlemedin bütün sinirimle oda’dan çıkmıştım resmen kendimi yiyordum odaya girdiğimde Anna bana bakıp endişelenmişti önce kapıda ki askleri gönderdim kendi etrafımda dönüp duruyordum.

"Az daha ajanligim ortaya çıkıyordu!"

"Ne? Nasıl oldu bu kraliçem!"

"Bilmiyorum biri Victoria’ın kulağıma bi şeyler söylediğini söylemiş ama kim?"

"Bu olamaz dedikleriniz biliniyor mu?"

"Hayır ama kimin yaptığını bulmam lazım!"

Anna beni durdu kollarıma dokunup silkeledi beni.

"Kraliçem kendinize gelin zamanında Osmanliyi Sultan'ın aklını karıştıran birisiniz bunu unutmayın! İyi düşünün!"

"Haklısın Anna ama ne yapacağımı bilmiyorum.."

Öyle diyip yatağa oturdum başımı ovdum derin bir nefes aldım ve o günü hatırlamaya başladım ve aklıma dank etti o gün beni Lion görmüştü hemde döverken hızlıca ayağa kalktım

"Buldum kim olduğunu!"

"Kim Kraliçem?"

"Komutan Lion! O benden orda çok etkilenmişti evet Victoria dövüyordum hatta büyük ihtimalle bütün hepsini anlattı ve Vlad aklına bu geldi."

"Peki şimdi ne yapacağız?"

"Gideceğiz!"

"Nasıl yani?"

"Kendimizi gitmiş gibi göstereceğiz elbette Vlad peşimize düşecek ama burda şunu anlaması lazım kararlı olduğumu çünkü her zaman bir imparator kararlı dimdik yürüyen kadınlardan hoşlanır!"

"Hoşlanmak? Ama kraliçem.."

"Buna mecburum Anna Vlad kadar acımasız bir kral ancak âşık ederek yakınında durabilirim başka çarem yok!"

"Ama Sultan Mehmet bunu duyarsa?"

"Duyabilir o beni seçti benim yapacak bir şeyim yok!"

Anna şaşkın bir şekilde başını salladı

"Anna bana Alex çağır hemen!"

"Hemen kraliçem."

Anna Alex çağırmak için gitmişti kara kara ya yarın ki şeylerden sonra iyice Vlad’ı sinirlendirirsem diye düşünüyordum derin bir nefes aldım risk alamazsam beceremeceğimi biliyordum tam ben bunlar düşürken Anna ve Alex gelmişti

~ Gelecekten Geçmişe Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin