Artık her şey necticeye varmıştı. Artık kimsenin karşısında Prenses Ariel yoktu Fatih Sultan Mehmet bu durumun gayet farkındaydı tek tek bütün hamlelerini değiştiriyordu ama nafile bütün planları günün sonunda dibe çöküyordu geri çekilemeyecekti yoksa bu Osmanlı tarihin en rezil olayı olarak anılıcaktı koskoca padişah daha yeni Kraliçe olmuş Genç bir kadına mı yenilecekti ama hayır bunu engellemek için elinden geleni yapıyordu. Zağnos Paşa’yı yanına çağırmıştı.
“Zağnos Kraliçe Ariel onunla sınır da görüşmek istediğim ilet eğer gerçekten yüreği varsa gelicektir"
Zağnos Paşa başını sallamıştı Peki der gibisinden kısa zaman da Haber Kraliçe Ariel yansıdı bu kararı herkese danışmak istiyordu taht odasın da herkesi topladı herkesin onu olan saygısı bir an da artmış gibiydi bütün lordlar, soylular onun etrafında dört dönüyordu başta gücünü hafife alsalar bile şu an sesleri asla çıkmıyordu. Ariel taht oturmuş olanları açıklamaya başlamıştı.
"Bugün Sultan Mehmet’ten bir mektup aldım. Sınır da benimle buluşmak istediğini söyledi ben de bu konu hakkında elbette size danışmak istiyorum."
Dedi sessiz ve usulca gelen sesleri takip etti bazıları buluşma diyordu bazıları da buluşmasını doğru olduğunu savunuyordu Lord Giovanni bir adım öne çıktı.
"Kraliçe Ariel sizin kararınıza asla karışmak istemem ama bir Bizans hükümdar'nın yapabileceği bir hareket olduğunu düşünüyorum değil mi beyler."
Diyip kadehini diğer soylular,lordular doğru kaldırdı Prenses Ariel sert bir bakışla Lord Giovanni baktı.
"Peki neden böyle düşünüyorsunuz Lord? Başıma bir şey gelmesin de mi korkuyorsunuz? Ama unuttuğunuz bir şey var ben herkesi öldürebilecek güce sahibim bunu unutmuş olamazsınız diye düşünüyorum."
"Asla Kraliçe bunu sorgulamıyorum ama o cepheden gelecek her hangi bir tehtid olabilir Kraliçem."
"Ben onlara en büyük tehtidin ben olduğum gösterdim Lord. Haftalardır yaptıkları bütün planı bozdum top atışlarını engelledim farkında mısın? Ya da farkında mısınız!"
Kraliçe Ariel bunu der demez toplulukta büyük bir ses oluşumu başladı 1-2 dakika sonra Kraliçe Ariel Masaya vurarak topluluğu susturdu ve ayağa kalktı.
"Yarın o buluşmaya tek başıma gideceğim siz de özellikle Lord Giovanni beni yukardan izleyeceksiniz yanıma ekstra bir asker almayacağım konu burda bitmiştir."
Diyip hızlı adımlarla oda’dan ayrılmıştı ardından Fatih Sultan Mehmet haber göndermişti.
"Hünkarım."
"Noldu Zağnos Paşa bir haber var mı?"
"Elbette var hünkarım Kraliçe Ariel buluşma teklifinizi onayladı."
Fatih Sultan Mehmet düşünceli bir şekilde başını sallamıştı
"İlaveten Mara Hatun Geldi Hünkarım buluşma yerinde sizi bekliyor."
"Âlâ çıkabilirsin."
Fatih Sultan Mehmet Mara Hatun’la buluşmak için hazırlandı en güvenilir adamlarını yanına almıştı Mara Hatun endişeliydi ama Fatih Sultan Mehmet bunu asla yansıtmak gibi bir derdi yoktu hemen Fatih Sultan Mehmet sarıldı ve gülümsedi.
"Mehmet, Nasılsın?"
"İnan bilmiyorum Mara Ana,Ariel Kraliçe olduğundan beri hiç bir şey doğru gitmiyor daha düne kadar bana casusluk yapan bir kadındı şimdi ise bizim içimize girmiş bizi tanıyan biri."
"Onu üzdün mu?"
"Ne? Ne diyorsun?"
Mara Hatun Fatih Sultan Mehmet kalbine dokundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ Gelecekten Geçmişe
Historical FictionBir tarih öğrencisi Fatih Sultan Mehmed Dönemini araştırmak için yola koyulur ama hiç ummadığı bir şey yaşanır ve 1453'e zaman yolculuğu yapar.. *Tarih ile ilgisi yoktur, sadece kendimce kurguluyorum.*