SAN'ATKÂR'dan

21 0 0
                                    

“Yetîm ufuklar”ı okşar durur şu anda şafak,

Şafak sönünce de, yıldızlar okşayıp duracak;

“Acıklı sîne”yi dersen, güneşlidir yarına.

Fakat, benim gecemin simsiyâh ufuklarına,

Şu kubbeden ne ziyâ var, ilâç için, ne sadâ,

Bütün nasîbi o ıssız, o sermedî yeldâ!

Harîm-i kalbime indim mi, titrerim tir tir,

Adım başındaki iz, çünkü bir gurûb izidir.

Evet, gurûb izi, lâkin, adem misâli derin,

Tulû’u mahşere kalmış batan güneşlerimin!……

Neden, fakat, heyecânın? Nedir yüzündeki yaş?

Sonunda yolcunu incitme, ey güzel yoldaş!

Hudâ bilir ki dayanmaz, taş olsa bir sîne,

O gözlerinde dönen sağnağın dökülmesine.

Hayır! Yakar beni derdimle âşinâ çıkman,

Bırak, ben ağlayayım, sen çekil de karşımdan.

Belâ mı kaldı ki dünyâ evinde görmediğim?

Bırak, şu yaşları, hiç yoksa, görmeden gideyim!

Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerin'den derlemeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin