Mahalle Kahvesi

64 0 0
                                    


Kardeşim Hüseyin Avni'ye

"Mahalle kahvesi!" Osmanlılar bilir ne demek?

Tasavvur etme sakın "Görmedim nedir?" diyecek.

Dilenci şekline girmiş bu "sinsi cânîler

Bu, gündüzün bile yol vermeyen, harâmîler

Adımda bir, dikilir, azminin, gelir, önüne...

Zavallı yolcunun artık kıyar bütün gününe!

Evet, dilenci sanır seyr eden kıyâfetini;

Fakat bir onluğa âgûş açan sefâletini

Görüp de rikkate şâyân, biraz sokulsa, hemen

Vurur şikânnı tâ kalbinin samîminden.

Mahalle kahvesi hâlâ niçin kapanmamalı?

Kapansın elverir artık bu perde pek kanlı!

Hayır, bu perde, bu Şark'ın bakılmıyan yarası;

Bu, çehresindeki levsiyle yurda yüz karası

Hayâtımızda gediktir "gedikli" nâmıyle,

Açık durur koca bir kavmin ihtimâmıyle!

Sakın firengiye benzetmeyin fecâ'atini:

Bu karha milletin emmekte rûh-i gayretini.

Mahalle kahvesi Şark'ın harîm-i kâtilidir

Tamam o eski batakhâneler mukâbilidir:

Zavallı ümmet-i merhûme ölmeden gömülür;

Söner bu hufrede idrâki, sonra kendi ölür:..

Muhît-i levsine dolmuş ki öyle manzaralar:

Girince nûr-i nazar simsiyâh olur da çıkar!

Yatarzemîn-i sefilinde en kesîf eşbâh,

Yüzer havâ-yı sakîlinde en habîs ervâh.

Dehân-ı lâ'nete benzer yarıklarıyle tavan,

Kusar içinde neler varsa hâtırâtından!

0 hâtırâtı sakın sanmayın: Meâlîdir;

Bütün rezâil-i târîhimizle mâlîdir.

Neden mefâhir-i eslâfa kahr edip, yalnız,

Mülevvesâtına mâzîmizin sarılmadayız?

Kış uykusunda mı geçmişti ömrü ecdâdın?

Hayır, o nesl-i necîbin, o şanlı evlâdın

Damarlarında şehâmet yüzerdi kan yerine;

Yüreklerinde ölüm şevki vardı can yerine.

Fakat biz onlara âid ne varsa elde, yazık,

Birer birer yıkarak kahvehâneler yaptık!

Bütün heyâkil-i san'at yetiştiren Şark'ın,

Zemîn-i feyzi nasıl şûre-zâra döndü bakın!

Ne hastahânesi kalmış zavallı eslâfin,

Ne bir imâreti, bitmiş elinde ahlâfin.

Kanallann izi yok köprüler harâb olmuş;

Sebillerin başı boş, çeşmeler serâb olmuş!

Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerin'den derlemeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin