Hüssăm Efendi Hoca

30 0 0
                                    

Nasılsa ismini duymuş ki bendegânından,

Hüsâm Efendi'yi aldırmak istemiş Sultan.

İrâdeler geledursun, o, i'tizâr ederek,

Saray civârına yaklaşmamış, değil gitmek.

Bu izz ü nâz üzerinden epey zaman geçmiş;

Günün birinde, Beşiktaş taraflarında bir iş,

Sürüklemiş o havâlîye Mesnevî-hânı.

Duyunca vaka'yı Abdülmecîd'in erkânı,

"Çağırtalım mı?" demişler; "evet" demiş, Hünkâr;

Takım takım yola çıkmış hemen silâhşorlar.

Hüsâm Efendi henüz Dolmabahçe'lerde iken,

Gelip yetişmiş adamlar, üçer beşer, geriden.

- Efendimiz bizi gönderdi, çok selâm ediyor;

"Görüşmek istiyorum, kendi istemez mi?" diyor.

Uzun değil ki saray, işte dört adımlık yer;

Hemen dönün, gidelim, hiç düşünmeyin bu sefer!

Dönün, ricâ ederiz...

- Dinleyin, sabırlı olun:

Ben elli beş senedir teptiğim yegâne yolun,

Henüz sonundan uzakken, tükendi gitti ömür;

Tutup da bir geri döndüm mü, yandığım gündür!

Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerin'den derlemeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin