Evet bu gün inadım tuttu kafama bir şeylik yattı hedefim 2000 kelimeyi aşmak yazdığım kelime sayısını en son yazıcam. Bu bölümde bakış açılarına göre yazacam...
Y/N'in bakış açısı:
Midem çalkalanmaya başlamıştı kusucak gibi hissediyor üzerine kafam acıyordu...gözlerimi güçlükle açmama rağmen bir de aynı gücü gözümü netlemek için uğraştım...ağır adımlarla yürüyordum ama yürüyen ben değildim hala omuzdaydım...beni taşıyan kişiyi çıkartamadım ama kafamı biraz yana çevirdiğimde ağaçların arkasında kafası eğik bir şekilde yürüyen birisini gördüm karanlık olmasına rağmen çok tanıdıktı ama çıkaramamıştım...
Neler olduğunu daha yeni idrak etmiştim siktir...bu herifler beni kaçırıyor mu?...birden kendimi yere attım beni taşıyan her kimse bir süre durup sanki şaşırmışçasına bana bakıyordu. Kafam hala dönüyor ve hala algılayamıyordu. Kafamı tutarak bir adım geri çekilip bakmaya çalıştım ama fazla düşünmeden sendeleyerek arkama bile bakmadan koşabildiğim kadar kaçmaya başladım. Arkamdan sadece tek kişinin ayak sesleri geliyordu.
Sürekli bir yerlere takılıyor ve düşme eşiğine geliyordum kafamın yan tarafına elimi götürdüğümde gözlerim büyümüştü...kan... başım dönmeye ve midem bulanmaya başladı arkandaki ayak sesleri sanki kendinden eminmiş gibi ağır bir şekilde takip ederken ben koşmaya çalışıyor hatta bu ormandan olabildiğince hızlı çıkmak için çabalıyordum ama maalesef sanki sürekli daire çiziyormul gibi hissediyordum. Tanrım bu orman tam bir labirent...
Bir süre sonra arkamdaki ayak sesleri kesildi ama ben hala hızlı bir şekilde ağaçların arasından geçerek koşuyordum en sonunda bacaklarım bu yanmaya dayanamayıp yere yığılmama sebep oldu. Bir ağaca sırtımı yaslayarak kendimi gizlemeye çalıştım kafamdan yanağıma yavaş bir şekilde akan sıcak kanım midemi bulandırıyordu. Nefesimi düzenlemeye tekrar güç toplamaya çalışırken gözlerimin önünden bir balta fırlatıldı ani refleks ile çığlık atmış olsamda hızlıca ağzımı kapatıp susmuştum.
....: Kaçışın bitti mi?...amma da kısa sürdü.
Ağaçların arasından biri çıktı ama görebildiğim tek şey birbirine çok yakın ağaçların arasından geçen ay ışığı ile parlayan turuncu gözlükleri. Tam ayağa kalkmaya çalışırken saçlarımdan sıkıca tutup kendisine doğru çekmişti ellerimi saçlarımı sıktığı eline dolayıp açmaya çalıştıkça daha fazla sıkıyordu.
Y/N: B-Bırak beni!...istediğin şeyi aldın ya?!
Adam daha fazla sıkmaya ve resmen beni sürüklemeye başlamıştı. Onun koluna hatta elimin geldiği her yerine vurup uzaklaştırmaya çalışırken hiçbir tepki göstermemişti. Sadece sıkkınlıkla arasıra çektiği iç çekişleri vardı...
Toby'nin bakış açısı:
Sikeyim böyle durumu, bunu yapmak hiç istemiyorum. Nedenini bilmiyorum ama hayır. Onu durdurup ters bir şekilde omzuma alıp o şekilde yürümeye başladım en azından böylesi onun için daha iyi olabilir di-... onun için iyi olanı neden istiyorum ki ben? Kafam şu son haftada fazlasıyla karmaşık öncekinden daha fazla bulanık.
Y/N: BIRAK BENİ DELİ!...
sırtımda çırpınırken sürekli böyle şeyler tekrarlıyordu ama bana küfretmemişti... beni tanımadı mı yoksa emin değilim ama tanıyınca kesinlikle....
Konak görüşüme girmişti kapının önünde Hoodie ve Masky'i gördüm. Sikikler bütün yol onu taşıyan bendim hiçbir şey olmamış gibi giriyorlar bir de. Onlar girdiğinde eve girmeden önce bir kaç saniye durdum. Keşke kaçmasına izin verebilseydim. Konağa girer girmez çoğu kişinin gözü üzerimdeydi bu çok iğrenç. Her bakışlarında tiklerim artıyordu her an onu yere atmamak için kendimi zorluyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Bilmiyorum..." (Ticci Toby X Reader)
Fanfictionklasik alışılmış ama konusunu neredeyse kimsede görmediğim bir Ticci Toby X Reader, yani gece gece gelen ilham ile bunu yazıcam öyle uzun uzun serilik şeyler yazmak yerine böyle tek bir konu üzerinden giden şeyler yazmayı daha fazla seviyorum.