klasik alışılmış ama konusunu neredeyse kimsede görmediğim bir Ticci Toby X Reader, yani gece gece gelen ilham ile bunu yazıcam öyle uzun uzun serilik şeyler yazmak yerine böyle tek bir konu üzerinden giden şeyler yazmayı daha fazla seviyorum.
GELDİ GELDİ LÜTFEN MAHREM YERLERİME VE POPİŞİME BİR ŞEYLER İLE VURMA HAYALİ KURMAYIN UZUN SÜREDİR PSİKOLOJİK BİR BULANIMDAYDIM MK ANLAYIVERİNNİYSEM....GELDİ İŞTE OKUYUMAWSU! Şimdi nasıl konu bulacam işte orası tartışılır....
(Y/N'in bakış açısı)
Sabah uyandığımda bütün kaslarım ağrıyordu büyük ihtimalle gece boyu fazlasıyla kendimi rahatsız hissettim...bir an etrafıma bakınırken karşımda başı yere eğik bir şekilde duran Toby'i gördüm.
Y/N: karşımda ne halt ediyorsun sen?....
Toby uyandığımı yeni fark etmiş gibi birden kafasını kaldırdı.
Toby:... günaydın Y/N-
Y/N: adımı ağzına almayı düşünme bile!....
Ona nefret bile kusamıyordum artık...sinirlerimi o kadar bozuyordu ki canımı sıkmaya başladı. Arkasından soluk sarı kapüşonlu bir adam dikilirken ona doğru bakıyordum...diğer adam bir kaç saniye bana ve Toby'e bakarken sonrasında biraz eğilip Toby'nin omzuna iki parmağı ile 3 kez dokunduğunda Toby omzunun üzerinden ona baktı adam hiçbir şey dememesine rağmen Toby kafasını sallayıp ayağa kalkıp bodrumdan çıktı. Diğer adam beni incelerken hafifçe iç çektiğini duydum sonra yanımdaki adama doğru ilerleyip yanda duran eski bir levyeyi aldı adamın ağzı bağlı olmasına rağmen hiçbir ses çıkarmasına izin vermeden levyeyi defalarca adamın kafasına vurup derisinin altına kadar açılıp ezilmesini sağlarken hiçbir tepki vermiyordu.
Onları izlerken her an kusacak gibi hissediyordum ama yine de gözlerimi ayıramamıştım. Benim sonum da mı böyle olucaktı? Adam hareketsiz bir şekilde kalırken onu orda bırakıp levyesi ile birlikte bodrumdan çıkıp gitti... o adamı görmek istemiyordum her an midem ağzıma geliyordu...hayatım boyunca hiç bu kadar vahşi bir şey görmemiştim o adam yanımda kanarken kanın bana değmemesi için uzaklaşabildiğim kadar uzaklaştım. Kapı tekrar açıldığında Toby ve dün geceki beyaz maskeli adam gelmişti.
Hiçbir şekilde konuşmak istemedim çünkü her an ağzımı açsam içimde olan olmayan her şeyi çıkarıcak gibi hissettim..Toby bana doğru ilerlerken suratım ister istemez ekşidi. Toby beni bacaklarımdan ve belimden biraz turup kaldırırken beyaz maskeli adam fazlasıyla sinirli bir şekilde homurdanırken ölü adamı çözüp biraz ileriye doğru itip omzuna alıp yavaş bir şekilde bodrumdan çıktı...
Y/N: indirsene lan artık beni
Toby: kana mı oturmak istiyorsun?
Bir an durup aşağıya bakarken oturacağım yerin tamamiyle kan olduğunu fark ettim ayakkabılarında doğru akıp giderken bırakması konusundaki fikrimi geri değiştirdim...tükürdüğümü yaladım sanırım . Toby beni hala tutarken bana bakmamaya çalışıyordu utanıyor mu yoksa pişman mı anlamak zordu maskesi altında derin ve kesik nefes alırken sadece yere bakıyordu...ellerim hala arkamdaki demire bağlıyken düşmemek için direniyor gibiydim kendimi kurbanlık gibi hissediyordum resmen.
Toby: kıpırdamayı kessen mi? Düşürmem seni o kadar aptal değilim.
Hareket etmeyi kesmiştim. O beni tutarken yine beyaz maskeli adam gelip elindeki eski bir fırça ile kanı silerken buna inanamadım. Adam hızlı adımlarla çıkarken Toby beni temiz yere bırakıp direk çıktı kapı kapanır kapanmaz fazlasıyla sinirli bir kavga oluyordu yukarıda pek anlayamıyorum ama fazlasıyla şiddetlidi...
Sanırım bütün hayatımı burda geçirecektim hiç istemesem de... yukarıdaki ufak pencereye bakarken hayatımı önceden dolu dolu yaşamadığım için kendime kızıyordum. Hava yavaş yavaş kararırken karnım guruldamaya ve ağzım fazlasıyla kurumaya başlamıştı.
Hava iyice kararırken hala gözleri bağlı olan diğer insanlara baktım...perişan haldeydiler hırpalanmış ve işkence görmüş gibiydiler. Küçük pencereden ayı görürken yine de dış dünya ile bu kadar az olmasına rağmen bir bağlantım olması hoşuma gitti. Ay yavaş yavaş yükselirken bodrumun kapısı yavaşça açılırken aşağıya birisinin indiğini duydum. Toby tabi? Kim olabilirdi ki başka? Elindeki su şişesini görürken gözüm oraya takıldı karşıma gelip yere çökerken bana doğru bakıyordu.
Toby: susamışsındır diye.
Hafifçe fısıldarken kapağını açıp karşımda beklemeye başladı
Y/N: ne diye böyle davranıyorsun ha?!... bu günkü adam gibi gebertmelerini söylesene-..hm?!!
Eliyle ağzımı kapatırken ona sinirli bir şekilde bakıyordum ne diye piç gibi davranıyordu bana!?
Toby: sessiz olsana....diğerleri uyanırsa iyi olmaz
Elini ağzımdan çekerken suyun kapağını ağzıma doğru yerleştirdi...tiklemesi ve seğirmeleri ona zorluk çıkarıyor gibi duruyordu...yavaşça suyu içirirken istemesem de buna mecburdum.
(Toby'nin bakış açısı)
Diğer elimle onun çenesinden tutarken suyu içişini izledim...bu kızı şu an gebertmem gerekiyordu. Ne yapacağımı bilmiyorum hiçbir şey düşünemiyorum. Suyu bitirdiğinde elimi çektim ve kapağını tekrar kapatırken çenesine hafifçe parmağımı sürttüm. Ayağa kalkıp bodrumu terk ederken ona bakmak istemedim onun tarafından nefret bakışları umrumda olmamalıydı değil mi?
Odama geçip kapıyı sertçe kapatırken bir süre durup odama baktım. Boş. Yine bir hiçlik. Eski tahtaları her an kırılacak gibi olan yatağa yatarken bir süre şişeye baktım...Düşünmeyi bırak aptal!... şişeyi odanın diğer ucuna fırlatırken uyumaya çalıştım.....
Bitti?....bitti... şimdilik böyle yazabildim yani çünkü pek hoş bir psikoloji içinde değilim şahsen...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ama yani okursanız çok çok mutlu olurum şimdilik bu kadar yazabildim 6. Bölümü daha uzun tutmayı düşünüyorum •^^•
