ikinci bölüm.

396 24 14
                                    

Y/N'in bakış açısı:

Perde kapanınca etrafa fazlasıyla korku havası yayılmıştı, bir süre bana baknaya devam etti ben bir şey söylemeden konuşacağa benzemiyordu...

Y/N: *boğazını temizler*...evet.. Toby..bana anlatman gereken ya da paylaşma gereğinde bulunacağın şeyler var mı?

Bir süre daha bekledi bütün seans böyle mi geçicekti?

Toby:...s-so-n zam-anlarda...fazl-fazla sinirleniyorum...

Y/N: ah...senin için bu konuda bir reçete yazabilirim...ve kendini konuşmak için fazla zorlama...

Toby bir süre yüzüme bön bön bakıyordu hala bir şey dememiş odada sadece seğirmelerinin tiklerinin ve o yüzden oluşan bir kaç anlamsız kelime çıkıyordu ağzından.

Y/N: ...ım... Toby? Konuşman gerekiyor biliyorsun...

Sanki bir trans halinde çıkarmasına birden titreyip kafası seğirdi ve bu sefer daha normal bakmaya başladı.

Toby:...d-d-dalmış-ım...

Y/N: sorun değil Toby...hmm hem fosyana baktığım için bir kaç ilaç yazıcam ama bunlar hafif doz olacak pek konuşamadık...ama her hafta bu gün bu saat randevumuz olucak kaçırma lütfen...ilaçlar konusunda da bilgi isterim eğer ile yaramazsa biraz daha etkili ilaç yazabiliri-...

Toby: S-Ser-t ilaç..i-iç-içebilirim

Y/N:... üzgünüm ama bunu yapamam Toby...bünyene ağır gelebilir önce hafiften başlayalım..

Hiçbir şey dememişti çekmecemi açtığımda reçete kağıtlarının bittiğini gördüm neden daha önce fazladan kağıt koymadığımı sorguladım.

Y/N: üzgünüm hemen dönücem kağıt almalıyım...

O kafasını sallarken ayağa kalktım ve kapıya doğru gittim bu kısa sürede bile gözleri sırtımı yakıyordu. Kapıdan çıktığımda Michel'in yanına gittim bir kaç top reçete kağıdı isteyip o soru yağmuruna tutmadan önce hızlıca odama geri döndüm kapıyı ardımdan kapatırken Toby'i pencereden dışarı bakarken buldum onun yanına gittim ama fazla yaklaşamadım bu adamda ters bir şeyler vardı.

Y/N:...hm? Nereye doğru dalmış bakıyorsun Toby?...

Birden irkilerek bana baktı beni beklemiyordu sanki ona tatlı bir sesle konuşup gülümsemiştim hesap soruluyor gibi hissetmediği belliydiki gerilen omuzları aşağıya indi benden biraz uzundu onun yanında durmak hem geriyor hemde tuhaftı.

Toby:..p-pa-rka-parka...bak-ıh-yorum...

Onun baktığı parka bende bakmıştım öğlen olduğu için bir sürü aile ve çocuk vardı.

Y/N: evet...gündüzleri güzel cıvıl cıvıl bir park ama geceleri...biraz kötü insanlar gelebiliyor...

Toby sanki bunu nereden bildiğimi sorarcasına bakıyordu bakışları fazla sert ve donuktu ama böyle bir şey soracağı belliydi parkın arkasında az gözüken bir cafeyi gösterdim.

Y/N:uhm...bak şurda görüyor musun?

Toby:...neyi?..

Bir iki sefer daha tarif etmeye çalıştım ama görememişti bu yüzden ona doğru yaklaştım ve yanında durarak parmağımın nereyi gösterdiğini daha net bir şekilde tarif ettim.

Toby:..cafe?..

Y/N: ha evet bak orası onun yanındaki evde kalıyorum o yüzden bu parkı sabah akşam net bir şekilde görebiliyorum...

Toby: b-be-beyaz ev?

Y/N: hmhmm...

Elimi indirdiğimde ona bakıcaktım hala oraya baktığını sanıyordum ki doğrudan bana bakıyordu. Gerilerek gözlerimi kaçırdım ve masama geçtim..

"Bilmiyorum..." (Ticci Toby X Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin