'J'ai besoin de te serrer dans mes bras.''Seni kollarımda tutmam lazım.'
...
23.12.1984
Size bahsettiğim şu hastalık, zihnimin hastalığı değil kast ettiğim, vücudumun halsiz düşmesinden bahsetiyorum; bir hayli ilerledi. Doktor hizmetlimin ölmeden önce kapıldığı o hastalıktan olduğunu düşünüyor. Ben ise sonunda huzura yaklaştığımı hissediyorum.
Huzur; kollarınızda olduğum son vakitten bu yana bana uğramamıştı.
Hoş siz de uğramamıştınız ya. Sitemim size değil, sizsiz akıp gidebilen bu zamana. Benim dünya'm sizin uzakta olduğunuz zamanlarda duruyor, dönmeye devam ediyor elbet, ancak bana bir anlam ifade etmiyor. Sizsiz bir dünya'da yaşamak istemiyorum ki ben!
Gizemli bir adamdan bahsetmiştim ya hatırlarsınız, hâlâ her sabah posta kutuma bakıyor. Ancak size yazmadığım günlerde eli boş dönüyor hep. Ben anlamlandıramıyorum olanı biteni. Zira başım da ağrıyor. Belki de biraz uyumalıyım. Bayan Claire sigarayı da bırakmam gerektiği hakkında benimle her öğlen münakaşaya giriyor. Ona az içeceğimi söyledim ancak yalan. İçmezsem kendime olan hıncımı çıkartamıyorum.
Anlarsınız ya, bir şekilde canımı yakmalıyım. Sinirimi atmalıyım ki düşüncelerim beni öldürmeye yeltenmesin. Bu arada, postalardan bahsetmişken, sizin mektubunuzu beklerken fark ettiğim bir şey oldu. Postacı postaları hep 20 dakika geç getiriyor. Ben yine eklemeden edemeyeceğim, zihnim olanı biteni düşünmek adına çok yorgun.
Bazen sizi bile düşünmek bana acı veriyor bayım. Tanrım! Söylemesi ne de utanç verici. Sizi düşünmekten de değil ya, anlarsınız, en ufak hareketimde vücudum acı içinde kalıyor. Zihnimin en ufak teşebbüsünde dahi ölüyorum sanıyorum. Bitti diyorum, evet birazdan bitecek. Bitmiyor bayım. Ben bu işkenceye son veremiyorum.
Bir diğer utanç verici şeyi paylaşmak isterim sizinle, Bayan Claire'dan bahsetmiştim ziyadesiyle, kendisi pek naif ve ilgili bir hanımefendi. Atışmalarımız olmasa onu daha da sevebilirdim. Hele bana sigarayı bıraktırmaya çalışması yok mu! Kabalığımı affedin, sürekli o laftan bir diğerine atlıyorum. Anlatmak istediklerim var, anlatmak isteyipte yarım kalmasından korktuğum.
Size o yüzden nasıl tanıştığımızı anlatmak istememiştim aslında. Korkmuştum, ya size anlatamaya başlar da, dakikalar sonra olanı biteni unutursam diye. Ya da daha da kötüsü, bir satır arasında son nefesimi veririm de, hikayemiz yarım kalır diye.
Anladığınızı biliyorum, siz beni hep anlarsınız. Bu yüzden şimdi yazacağım şeylerin yüreğimde bıraktığı korkuyu da sol göğsünüzde, tıpkı benim hissettiğim gibi hissedeceğinizden şüphem yok.
Bayım, ben, size yazmadığım günler boyunca Bayan Claire'in kim olduğunu da unutmuştum.
...
'une dernière fois avant de mourir.'
'ölmeden önce son bir kez.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
théodore, tk
Fanfic'Monsieur, embrasse-moi à l'aube.' 'Bayım, bir şafak vakti öpün beni.'