1.0

11 3 0
                                    

Okulda bölüm atıyorum değerimi bilin.🐰🃏🎱🤹🏻‍♀️
===============================

"Hârun! Gidelim."

Seslendiğimde ikisi de bana dönmüş sonra tekrar konuşmaya devam etmişlerdi. Beni takmıyor mu bunlar?

Yanlarına yürüdüğüm sırada komiser cümlesini yarıda keser gibi bir hareket yapıp yüzü Hârun'a dönükken bana doğru yürümeye başladı. Bu hareketi beni şaşırtırken arkamı dönüp yerdeki çantamı almak için yere eğildim.

"Benden kaçman mânâsız. Canlı yayında milyonlarca kişi izledi zaten."

Şaşkınlıkla etrafımda yürüyen dedektif komisere döndüm.

"Ne yayını?"

"Sen hastalara müdahale ederken ve milletle kavga ederken bir çocuk canlı yayında kayıt altına aldı."

"Ne, nasıl? Yayın yasası falan ne olacak? Vardır birşeyler yayını nasıl durduramadınız?"

"İzleyen milyonlarca insanın aklından silinir mi bilmiyorum ama ekranlarda ve haberlerde görülmemesi için çabalayacağım. Az önce o çocuğun yanına gidip cihazına el koydum."

"Artık çok geç. Uğraşmaya değmez."

"Elini ver."

Kesilen elimi görmüş olabilir mi?

"Elinden tutman gereken haylaz çocuklardan olduğumu mu kast ediyorsun?"

"Kahramancılık oynarken elini kestiğini tüm Türkiye izledi zaten."

"Siz trafikteyken yayın mı izliyorsunuz?"

"Belgesel gibiydi. Ayrıca ben değil görevli arkadaşım izledi. Ben de kulak misafiri oldum."

"Dalga geçmen bittiyse gidiyorum."

"Dalga geçmiyorum. Ciddiyim. Senin yaşında olan genç kızlar çığlık atıp ağlardı sadece."

"Farkında olman güzel. Ama tebrik almak ya da övülmek için yapmadım."

"Konu değiştirme hızına hayran kaldım doğrusu."

"Şuan bunu mu tartışacağız?"

"Tartışmak istemediğin konuları açmamı mı istersin?"

Hangisini kast ediyor?

Bilmiyorum.

"Hangisini kast ediyorsun demen gerekmiyor mu? Çünkü birden fazla konuda konuşmak istemiyorsun."

"İnan umurumda değil."

"Farkındayım."

"Güzel."

"Güzel."

Motora doğru yürüyorduk çünkü komiser de sessiz adımlarla beni takip ediyordu.

"Benimle derdin ne?"

"Resmiyetten çıkmamana sebep olan 'dedektif komiser' kelimesini çıkardığına göre. Şuan gerçekten resmiyetten çıkmışız sayıyorum."

"Konu değiştirme hızına hayran kaldım doğrusu."

Postacı çantayı omzundan indirip motorun üzerine bıraktım ve kaskı elime aldım.

"Ne yapıyorsun?"

Arkamı dönüp kaskı taktığımda gülümsememi görmemesi için siyah vizörü kasktan indirdiğimde motoru üzerine binmeden çalıştırdım.

"Şaka yapıyorsun?"

"Evet. Nereden anladın?"

Onu arkamda bırakıp motoru ittirerek az önce olduğumuz alana, arabalara doğru ilerledim.

Bay Gizem 'Karanlık Prensin Oyunları'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin