0.2

26 5 24
                                    

Ay helööö.

Cinayet ve gizem romanı yazmak için fazla pozitif bir insanım galiba.
Ne yazacağımı bile bilmeden geldim buraya akışına bırakıyorum.

===============================

Yiğidi öldür hakkını yeme. Dersine iyi çalışmıştı. Tekniklerimin neredeyse hepsini ezberlemişti. Burada olanlar kayıt altına alınmazdı.

Demekki 3 aydır yaptığım tüm dövüşleri izliyordu. Hırsı takdire şayan, ama yeterli değil.

Yere kapaklandım. Daha ne kadar şaşırtabilir derken benim kozlarımı bana oynuyordu. Ben yerde yatarken o ellerini iki yandan sarkıtmış nefesleniyordu. Yaklaşık 20 dakikadır dövüşüyorduk ama ikimizden de pes eden olmamıştı.Yerde olmamdan istifade eden hakem saymaya başlamıştı bile.

1!
2!
3!

Kalabalıktan yükselen sevinme nidalarıyla bana yürüyen rakibine baktım. Yerden kalktığım anda müdahale etmek için yanıma gelmişti. Yüzüstü yatıyordum ve sağımda duruyordu. Her an üstüme atlayacak gibi.

Kafamı ona kaldırdığımda gülümsüyordu.

"Ne oldu fahişe?Kaybettin diye ağlayacak mısın? Eğer bu gece bana gelmeyi kabul edersen bu gece kazandığım parayı sana veririm.Ne dersin?"

Üzülürdüm.Bana böyle ithamlarda bulunulunca üzülürdüm.

Üzülünce öfkelenirdim.
Yemin olsun şuan çok öfkeliydim.

Kulaklarım uğuldamaya başladı. Vücudumdaki yaraları unutmaya başladım. Anlık gelen dürtüyle vücudumu yan yatırdım ve sağ ayak bileğine sert bir tekme savurdum.

Bu hamlemi beklemiyordu ki bir anda afalladı ve acı dolu bir çığlık attı.

Dikkatini dağılmasını fırsat bilip ayağa kalktım ve sağ koluna yumruk savunmaya başladım.
Ne olduğunu anlamayıp savunma pozisyonuna geçmişti ama ayak bileğinin çatlamasından dövüşe odaklanamıyordu.

Kollarını kaldırmasıyla iki vuruştan sonra karın boşluğuna sol yumruğumu geçirdim. Kollarını indirip inledi. Yüzünün açılmasıyla sol yumruğumu bu sefer suratına geçirdim.

Sağ kolunu boşlamasıyla kolunu yumruklamak devam ettim ne kadar canı yanarsa bileğini o kadar kullanamaz. Aynı şeyi bende denemişti ama ben solaktım. Bunca zaman nasıl fark etmemişti?

Aradan geçen ok saniyeden sonra çenesini hedef almıştım. Artık savunma yapacak bile hali kalmayınca onu itmemle yere kapaklandı.

Sekiz diye bağırdıktan sonra susan hakem şimdi tekrar saymaya başlamıştı rakibim için. Ona baktığım zaman hala yüzünde sırıtış olduğunu gördüğümde tekrar yumruklamak istedim.

Ve yaptım da.
Üzerine geçip suratına çenesine, şakaklarına vurmaya başladım.
Hakem "dokuz"dediği anda son hamlemi yaparak burnuna yumruğumu indirdiğimde çıkan ses beni tatmin etmişti.

Hakem gelip elimi tutup kaldırdığında "Nakavt!" diye bağırınca kendimi yere bıraktım.

Ellerim yerde kafamı eğip ellerime bakıyordum dizlerimin üzerine koydum ellerimi.

Bir anda sahneye çıkan Oğuz abim beni kucağına alıp indi oradan. Yürüyecek mecalim yoktu ve bunu yapması gerçekten benim için büyük nimetti.

"Teşekkür ederim."

Bıkkın bir nefes verdiğinde bu durumdan hoşnut olmadığını anlamıştım.

Odanın önüne geldiğinde beni indirdi ve kapıya yasladı.

"Şimdi gideceğim ve selim itiyle konuşacağım bu aydan sonra birdaha bu çöplüğe gelmeyeceksin. Ne kadar para istersen ben veririm. Adam dövmek istersen benimle halledersin. Burada adam da yok gerçi ama neyse."

Bay Gizem 'Karanlık Prensin Oyunları'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin