14

87 8 59
                                    

"Bir kıvılcımla başladık, şimdi yanıyoruz."

Stargazing-The neighbourhood

****

****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

****

Hayatın insana sunduğu tesadüfler, birçok olayın başlangıcı niteliğindeydi. Kaderin hoyratlığı bizi oradan oraya savururken, tesadüf devreye girer ve bize başka türlü bir dünyanın da mümkün olduğunu gösterirdi. Tanrı ile aramızdaki bağı en çok tesadüfler bizi bulurken anlardık. Bütün bu olanlar tanrı tarafından unutulmamış olduğumuzun belgesiydi belki de. Doğası gereği yalnız olan insan; hislerle dolup taşan bir kalbin varlığına sığınırdı çoğu zaman. İster hislerin kölesi denilsin isterse aklı başında; her şeye rağmen içinde sönmemiş olan ufak bir his kırıntısı dahî, yaşama tutunmamızı sağlayan yegâne şeydi.

Aşkın sarsıcı güzelliği, Jung Hoseok'a göre Jimin'in kendisinde yaşamaktaydı. Böylesi güçlü bir duyguya teslim olmak aklının uzundan geçmezdi lâkin gerçek aşkın verdiği güven verici hisleri tatmıştı bir kere, vazgeçmesi mümkün değildi. Her yeni duyguyu Jimin sayesinde öğrendiği de bir gerçekti. En basit şeyler bile onunla anlamlı oluyor ve içindeki derin hisler varlığını sürdürüyordu. Aşkı uzun uzun anlatamazdı belki ama şu an yanında uyuyan genç adamın saçlarıyla oynarken, hafif yüzünü buruşturmasının bile dünyanın en güzel anı olduğundan bahsedebilirdi. Uyurken ne kadar güzel ve meleksi olduğunu; onu öpücüklere boğarak uyandırmak istediğini, tüm bunların bazen rüya gibi geldiğini de söyleyebilirdi.

Aşkı anlatamazdı Jung Hoseok ama her hücresinde var olan bu hissi, sevdiği adamda pekâlâ yaşatabilirdi.

Sevgilisinin, saçlarında gezinen ellerini hissettiğinde gözleri kapalı gülümsedi Park Jimin. Gözlerini açtığında Hoseok'u karşısında görecek olmanın verdiği mutluluk tüm bedenine yayılmış ve kalbini hızlandırmıştı. Ne kadar zaman geçerse geçsin Jung Hoseok'un yanında hep heyecanlanacağını, hislerini hiç değişmeden sonsuzluğa kadar kendisiyle getireceğinden emindi. Sevgi, zamanın karşısında yenilmeyen tek şeydi ve insan yüreğinde bulundurduğu sevgi kadar ölümsüzdü.

Gözlerini aralayıp birkaç dakika önce hayal ettiği sahneyi yaşadığında gülümsedi küçük olan. Hoseok, Jimin'in uyandığını görünce elini çekmiş ve yaklaşıp dudaklarına minik bir öpücük kondurmuştu. 
"Günaydın bebeğim." Diyerek ellerini birbirine kenetledi. Hoseok'un çoğu zaman sevgi dili bu küçük temaslar oluyordu ve "Seni seviyorum" cümlesi onlarda saklıydı. Bunu bilen Jimin ise vakit kaybetmeden geniş yatakta Hoseok'a daha da çok yaklaşarak kafasını göğsüne koydu ve sıkıca sardı yanındaki bedeni. "Biraz böyle kalalım, saçlarımla oynamaya devam edebilirsin."
Küçük olanın samimi isteğine güldü Hoseok.

before sunrise || jihopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin