Jongho, işini bitirdikten sonra eşyalarını toplayıp odadan çıkmıştı. Kapının yanındaki düğmeye elini okuttu. O sırada yanından Taehyun geçiyordu. Jongho, onun garip davranışlarını anlayamıyordu.
kapı arkasından kilitlenirken asansörü çağırdı Jongho. Şansına hemen gelmişti ve içerisi boştu.
Asansöre bindi ve zemin katın düğmesine bastı. Asansör yavaş yavaş inerken Jongho'nun telefonu çalmaya başladı. Mina arıyordu.
"Mina?"
"Efendim, biliyorum yorgunsunuz ama çok kötü bir şey oldu!"
"Ne oldu?"
"Sizin katınızda görevli olan Chungha odasında asılı bulundu!"
"Ne?"
"Kendisini asmış..."
"Güvenlik kameralarına bak Mina. Cinayet mi yoksa intihar mı öğren"
"Tamam"
Jongho, aramayı sonlandırıp bu sefer Mingi'yi aradı. "Mingi sanırım şüpheliyi buldum"
"Ne! kim?"
"Chungha kendisini asmış diyorlar, ama ben inanmıyorum. Buraya giren tek yabancı Yeosang'tı. Ayrıca Yeosang bana testlerde çıkan kişilerin soyadlarının Kang olduğunu ve kendi soyadının da Kang olduğunu söyledi. Mesaj vermeye çalışıyor"
"İyi de Yeosang bizim yanımızda. Yaklaşık 2 saattir beraber geziyoruz"
"Mingi, bırak şimdi onu. Büroya gel"
"Geliyorum"
Jongho telefonu tekrar cebine attı ve asansörden inmeden tekrar yukarı çıktı. Güvenlik kameralarında belli olacaktı her şey.
Herkesin toplaştığı kata geldiğinde asansörden indi ve kalabalıkların arasından geçip Mina'yı aradı.
Gözleri telaşlı bir şekilde etrafı inceleyen Mina'nın üzerinde durduğunda hızlıca yanına ilerledi.
"Bir şey buldun mu?"
Mina'nın tabletten açtığı kayıtları izlemeye başladı.
Asansörden inen maskeli doğruca Chungha'nın üzerine yürüyordu. Chungha, geriye doğru kaçarken maskeli olan onu bırakmıyordu.
Chungha'nın gidecek yeri kalmadığında duvara iyice yaslanıp eliyle yüzünü kapattı. Maskeli olan, Chungha'nın elini çekti ve yüzüne baktı. Bir elini maskesine atarken diğer elini karşısındaki kadının saçlarına atıp okşadı.
Şüpheli, yavaşca maskesini kaldırırken Chungha şok olmuş şekilde duruyordu. Şüphelinin arkası dönük olduğu için kamera kayıtlarında görünmüyordu. Bunun rahatlığıyla açıyordu maskesini.
Chungha ağlamaya başlarken şüpheli maskesini geri taktı ve Chungha'nın kolunu tutarak onu kendi odasına soktu.
Birkaç dakika ekranda kimse yoktu. Tam yirmi beş dakika sonra odanın kapısı açıldı ve içeriden şüpheli çıktı. Güvenlik kamerasına yaklaştı ve selam verdi. Daha sonra odayı işaret ederek elindeki bıçağı gösterdi. Biraz daha yaklaşıp bıçağı daha net gösterdi. Ardından asansöre bindi ve gitti...
-
Jongho, izlediklerinden hiçbir şey anlamamıştı. Şüpheli, kırmızı saçlıydı ve Jongho'nun asıl şüphelendiği kişi siyah saçlıydı. Ayrıca süphelinin giydiği kıyafet siyahtı, ama Yeosang'ın bugün giydiği gömlek beyazdı.
Jongho, ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Kafası iyice karışmıştı. Bu dosyanın başından kalkamayacağını biliyordu.
Mina ve Jongho öylece beklerken yanlarına Mingi geldi. Mina tabletteki kayıtları mingi'ye de izletti.
Mingi kayıtları izlerken Jongho asansörün orda elleri titreyerek duran Taehyun'u gördü. Taehyun Jongho'yu fark ettiğinde oradan uzaklaştı. Jongho'da onu takmayarak Mingi'ye döndü.
"Nasıl bir şeyin içindeyiz böyle?"
"İnan bilmiyorum"
Jongho, odasına giderken Mingi de arkasından geliyordu. Onunla konuşacakları vardı. Jongho elini kapıya okuttu ve içeri geçti.
Jongho, kendi koltuğuna otururken Mingi hemen karşısındaki sandalyesine oturdu.
"Yeosang'dan şüpheleniyorum demiştin?"
"Evet, ama sanırım aradığımız kişi o değil"
"Neden şüphelendin ki?"
"Yeosang geldiği ilk andan beri peşimde dolaşıyor. Birden bu kadar yakınlaşması normal değil. Ayrıca bugün benim yanıma geldi ve dosyaları okudu. Yaptırdığımız testlerde çıkan kişilerin soyadlarının Kang olduğunu söyledi, ben bunu fark etmemiştim. Daha sonra kendisi, kendi soyadının da Kang olduğunu söyledi. Fakat ben o an anlamamıştım. Onun aradığımız kişi olacağını düşünmüştüm, ama şüphelinin saçının rengi kırmızı"
"Çok anlamadım ama"
"Mingi, Yeosang neden durduk yere bana yapışsın? dosyayı okuduktan sonra neden benim soyadımda Kang desin?"
"Bilmiyorum"
"Ama o da olmayabilir. Çünkü Yeosang'ın saçı kırmızı değil. Ayrıca sizin yanınızdaymış"
"Evet, bizimle takılıyordu"
"Çok garip"
"Ne garip?"
"Her şey. Özellikle de Yeosang'ın birden ortaya çıkması ve sadece bana yapışması"
"Yeosang birden çıkmadı ki ortaya. Sadece sen yeni gördün. Ayrıca Yeosang belki ilk görüşte aşık olmuştur sana? bu yüzden peşindedir"
"Bana mı aşık olacakmış? güldürme beni Mingi"
"Ne? yalan söylemiyorum"
"Yeosang'dan bahsediyoruz Mingi. Yeosang sence bana bakar mı?"
"Neden bakmasın? Taş gibisin. Yunho olmasa sana yürürdüm"
"Hadi işine Mingi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crime Mask | Jongsang
Short Storyİşlenen gizemli cinayetleri çözmeye çalışan Jongho, zaten hayatında olan ancak bu zamana kadar fark edemediği Yeosang ile yakınlaşmaya başladıklarında kafası daha da karışır.