Yeosang gözlerini araladı ve etrafına bakındı. Jongho ortalıkta yoktu. Ayağa kalkıp tuvalete girdi. Yüzünü yıkayıp tekrar odasına geldi. Yatağı düzeltip Jongho'yu evin içinde aramaya başladı.
Yeosang, ilk önce salona daha sonra mutfağa bakındı ama jongho yoktu. Odasına geri gidip telefonunu aldı ve Jongho'yu aradı.
"Neredesin?"
"Marketteyim bebeğim. Bir şey mi oldu?"
"Seni evde göremeyince merak ettim"
"Geliyorum birazdan"
"Tamam"
"İstediğin bir şey var mı?"
"Hmm... Sadece seni istiyorum. Eve gel yeter"
"Şimdi çıkıyorum marketten"
"Tamam"
"Görüşürüz"
Yeosang aramayı sonlandırıp telefonu yatağa fırlattı. Jongho geldikten sonra güzel bir kahvaltı yapacaklardı. Akşama doğru ise evlerine Seonghwa, Hongjoong ve Mingi gelecekti. Yeosang onların neden geldiğini bilmiyordu ama diğerleri plan yapmış gibilerdi.
Yeosang, Jongho'nun sürekli bahsettiği ve her zaman onun yanında olan kişiyi çokça merak etmişti. Mingi ile tanıştığında gerçekten iyi biri olduğunu anlamıştı.
Yeosang'ın canı sıkıldığı için, ayrıca bugün Jongho'nun izin günü olduğu için dışarı çıkmayı planlamışlardı. Ama yağan yağmur nedeniyle tüm planları suya düşmüştü. Bu yüzden herkesi evlerine çağırmışlardı.
Ayrıca, Wooyoung ve San'da gelecekti ama onların rahat duracaklarından emin değildi. Bulduğu her fırsatta elleşiyorlardı ve onların yan yana durmasına izin vermeyecekti Yeosang.
Yeosang, mutfağa gidip kendileri için birkaç şey hazırladı. Anahtar sesi geldiğinde kapıya doğru ilerledi.
Jongho, elindeki poşetlerle içeri girdiğinde ayağı ile kapıyı kapattı ve gülümseyerek Yeosang'ın yanına gitti.
"Hoş geldin!"
"Hoş buldum"
"Neler aldın?"
"Evde eksiklerimiz vardı. Ayrıca akşam bizimkiler geleceği için birkaç şey aldım"
Yeosang, kafasını sallayıp poşetlerden birini aldı ve içindekileri yerleştirmeye başladı. Jongho'da üstünü giyinip geldiğinde Yeosang'a yardım etti.
İkisi poşettekileri yerleştirdiğinde kahvaltı yapmak için masaya oturdular. Sohbet ederek yaptıkları kahvaltıdan sonra Yeosang her şeyi kendisi halledeceğini söyleyip Jongho'yu yanından kovdu ve mutfağı toparladı.
İşlerini bitirdiğinde salona girdi ve kendisini koltukta oturan Jongho'nun üstüne bıraktı.
"Neden tek başına toparladın? yardım edebilirdim"
"Bugün izin günün ve izin yaptığını ilk defa görüyorum. Dinlenmelisin"
"Bir şey olmaz"
"Sus"
"Bu arada, birazdan işe gideceğim"
"İzinlisin?"
"Mina çağırıyor. Sanırım benim ilgilendiğim dosya hakkında. Çok durmayacağım"
"Tamam o zaman. Dikkat et"
Jongho, gözlerini kapatıp dudaklarını öne uzattı. Yeosang gülerek Jongho'nun dudağına öpücük bıraktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crime Mask | Jongsang
Short Storyİşlenen gizemli cinayetleri çözmeye çalışan Jongho, zaten hayatında olan ancak bu zamana kadar fark edemediği Yeosang ile yakınlaşmaya başladıklarında kafası daha da karışır.