Yazardan~
"Acaba bir şeyleri ne zaman beyninle düşünmeye başlayacaksın? Adam bir şeylerin farkına varıyor sadece. Bu işine gelmediği için ortalığı birbirine katamazsın"
Jungkook onu eve bıraktığından bu yana defalarca kez ağlayan Jimin, ağabeyinin yokluğunu fırsat bilip Yoongi'nin yanına kurulmuş aynı şeyi yüzüncü defa baştan dert yakınıyordu. Artık gece 1'di. Ama susmuyordu Omega.
"Tamam, kabul ediyorum. Biraz ağır konuştum ama bir anda öyle konuşması sinirlerimi bozdu"
Sonunda bir şeyleri yanlış yaptığını kabullenen esmer tenliyle derin nefes vermişti Yoongi. Büyük adımdı kanısınca.
Çünkü suçlu olduğunu asla kabul etmek istemiyordu. Taehyung ve Jimin'in kardeş olduğunu kanıtlayan en bariz örneklerdi.
"O zaman artık uyusak? Saat kaç olmuş. Biz en geç 11'de uyuruz. Yarın kocam dönüyor zaten. Enerjik olmam gerek"
Ağabeyinin tarafına yayılan beden kaşının tekini kaldırmış sinsi gülüşüyle "Neden enerjik olman gerekiyormuş?" diye oyuncu sesiyle sorduğunda yanakları utançla kızaran beden yerine sinmişti.
"Ne pis düşüncelisin sen! Onu karşılayacağım, öğünleriyle, banyosuyla ilgileneceğim. Yorgundur şimdi"
Jimin onun bu surat ifadesiyle tüm gün dalga geçebilirdi. Ancak buna engel olan çalan telefondu. İkisi de anında dikelirken Yoongi telefonunu komodin üzerinden almıştı.
'Alfa' yazısını gören Jimin endişeyle "Bir şey mi oldu acaba? Gecenin bir vakti arıyor. Aç ve hoparlöre al çabuk" dediğinde hemen dediğini yapmıştı.
"Alfa"
"Omega"
Taehyung'un nefes nefese konuşmasıyla eli kalbini bulurken "Bir şey mi oldu, Alfa? Sesin niye öyle geliyor?" diye sorması bir olmuştu.
"İyiyim. Sadece... Uyuyordum ve rüyamda seni gördüm. Öldün kollarımda, ben ise hiçbir şey yapamadım. Sonra uyandım ve kafamda bir ses 'Eğer onu 15 saniyede aramazsan ölecek' dedi. Bu yüzden nefes nefese kaldım"
Bedeninin boşaldığını anbean hissetti beyaz tenli. Bakışları Jimin'i bulurken başını iki yana sallamıştı yavaşça. Onun da kendisinden geri kalır yanı yoktu gerçi.
Yine de onu kötü hissettirmek istemediğinden utansa bile "Neden? Ölsem çok mu üzülürsün?" diye sorduğunda ince çıkan sesine engel olamamıştı.
"O nasıl soru Omega? Elbette üzülürüm"
Kesinlikle böyle konuşma beklemeyen Jimin sesli bir tepki vermemek için avuç içini ağzına bastırmışken Yoongi'nin "Neden üzülürsün ki? Öylesine biriyim. Çevrende bir sürü Omega'lar var. Hepsi de benden güzel, başarılı, akıllı her anlamda. Yani, ölürsem ne kaybedersin ki? Bence hiçbir şey" demesiyle gözleri büyümüştü.
Hayatı boyunca ilk kez ağabeyiyle Yoongi'nin böyle bir etkileşimde bulunduğuna tanık oluyordu resmen.
"Her şeyimi kaybederim Omega. Hem de her şeyimi. Benim için senden güzeli de yok akıllısı da. İstediğim tek Omega sendin ve bu asla değişmeyecek"
Bunları duymayı beklemiyordu beyaz tenli. Kulaklarına inanmadığını söylese yeriydi. Kocasının kötü rüyanın etkisinde olduğundan böyle konuştuğunu düşünüp yüreğini ümitlendirmemeye çalışıyordu.
Yine de bu anın tadını çıkarmak istediğinden cilveli kıkırtısına engel olamamışken "Beni güzel bulduğunu ilk kez söylüyorsun. Gerçekten beni kaybetmek korkusuyla bir itirafta bulundun" dediğinde karşı taraftan sesin kesilmesiyle dudaklarını birbirine bastırdı.
Kendini fazla kaptırdığı için kendine kızmadan edemedi. Hiç beklemeden "İleri gittim. Üzgünüm" dediğinde gözleri seğiren Jimin karşısındaki bedeni boğmamak için zor tutmuştu kendini.
Az bir süre daha sadece Alfa'nın nefes seslerinin duyulmasının ardından "Yoongi" diye fısıldamasıyla kalbinin sızlamasına engel olamamıştı beyaz tenli.
"Özür dilerim. O gece sana bağırmak istemedim gerçekten"
Kendini bir daha bu kadar kaptırmaması gerektiğini falan duymayı beklerken özür duymak kirpiklerini kırpıştırmasına sebep olmuştu.
"Alfa, bunu eve geldiğinde konuşalım. Şimdi yorgunsun. Bunları düşünüp kafana takma. Hem bana gününden bahset. Nasıl geçti?"
Gözlerini kısmıştı Jimin. Konuyu anında kapaması yüzünden dövebilirdi onu. Ancak Yoongi özellerini üçüncü bir kişinin duymasını istemiyordu.
"Kadının biriyle yarım saat pis pis bakışmam dışında her şey aynı"
"Ne?! Taehyung ne bakışması?! Ne kadını?!"
Ortamın bir anda gerilmesiyle yerine sinmişti esmer tenli. Şu an karşısındaki Omega her an birisini öldürecek gibi bakıyordu. Kesinlikle öfkesinin kurbanı olmak gibi düşüncesi yoktu.
"Ne?! Düşündüğün gibi değil! Odama yerleştirdiği eşyaları o bıraktıkça düzeltiyordum. Çünkü dümdüz bırakmıyordu. Çarşafı bile kırış kırış bıraktı. Ben de hepsini düzelttiğimden tip tip baktı bana"
Tüm sinirden eli ayağı boşalan Omega kahkaha atarak ıslanan gözlerini silerek "Tanrı aşkına, ödüm kopmuştu. Kim Taehyung yarın evine dön, eşin ne yaparsan yap sana güzel bakacak" demişti.
Ne olursa olsun deli gibi seviyordu kocasını. Herkesin dikkatini çekecek derecede yakışıklıydı Alfa'sı. Kendini güzel bulmayan Omega kocasının gözü dışarılarda olmadığı için şanslı hissetmiyor değildi.
"Tamam o zaman. Şey, sen de uyu. İyi geceler"
Ses tonundan utandığı anlamak mümkündü. 10 dakikada bu konuşmalara şahit olduğuna inanamıyordu Jimin. Hayatı boyunca ağabeyinin böyle şeyler diyeceğini asla düşünmezdi.
Yoongi'den de aynı şekilde. Her zaman dümdüz çıkan sesinin aksine "İyi geceler, Alfa" derken bile cilveli konuşması şok üstüne şok yaşatıyordu ona.
Sonunda telefonu komodine geri bırak Omega sırıtarak kendisine bakan Jimin'e karşı derin iç çekemeden edemedi. Bu gece uyumayacağı kesindi artık.
"Ağzını açarsan bozuşuruz"
Sırtını ona çevirmiş örtüyü kafasına kadar çektiğinde kıkırdayan esmer tenli de uzandı. Üzerine gidecek değildi. Taehyung'la böyle konuşurken zorlandığını fark etmişti elbet.
Yoongi ile kavga ettikten sonra her ne kadar ileri gittiğini dile getirmese de kabullenmişti. Onun güzel bir geçmişi olmadığını sıklıkla unutmuyor değildi.
Ancak Omega'yı istemeye giderken yaşadıkları evin küflü oluşundan, uzaktan bile alkol kokan babadan, sürekli göz deviren anneden anlamıştı kolay yaşamı olmadığını.
Her ne kadar ağabeyinin disiplinini sevmese bile bugüne kadar elinin sıcak suda soğuk suya değdiğini hatırlamıyordu tabiri caizse. Taehyung'un kurallarına uyduğu taktirde bir istediği de iki edilmemişti.
"Yoongi, özür dilerim"
"Jimin, özür dilerim"
Sessizliği aynı anda bozdular. Hatalarının farkındaydılar ve özür dilemek boyunlarının borcuydu.
Tüm öfkesini Jimin'e kusmak Yoongi'nin omuzlarına yük olmuşken fırsatını bulduğu gibi özür dilemesi bu yükü hafifletmiş, aynı şekilde Jimin'in özür dilemesiyle sevinmişti.
Çünkü Jimin'i gerçekten çok seviyordu. Bu eve geldiği günden onu asla küçük görmemiş, hep destek olmuştu. Onunla arasının kötü olması isteyeceği şey değildi elbette.
"İyi geceler, Jimin"
"İyi geceler, Yoongi"
Daha fazla konuşmadılar. Gereği yoktu. İkisi de hatasını biliyordu. Özür dilemek yetmişti.
Gerçi bazı özürler yetmez. Ama özür özürdür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Principled Jikook/Taegi
FanfictionPark Jimin prensipli ağabeye sahiptir. Jeon Jungkook ise onun gizli sevgilisidir. Ağabeyi bunu öğrendiğinde ne diyecekti? [Jikook] [Taegi] [Omegaverse]