Park Jimin prensipli ağabeye sahiptir. Jeon Jungkook ise onun gizli sevgilisidir. Ağabeyi bunu öğrendiğinde ne diyecekti?
[Jikook]
[Taegi]
[Omegaverse]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Anlamadık sanki...
Yazardan~
"Tanrı'm, neden sinirli?"
Yoongi kaçıyordu evde köşe bucak. Kocasının işten erken dönme nedenini mi merak etsin yoksa neden sinirli olduğu mu bilemiyordu.
Dokunsan patlayacak gibiydi. Yüzünde şimdiye kadar asla görmediği ifade vardı. O kadar çok duygu görüyordu ki.
Hayal kırıklığı, sinir, üzüntü, hüsran, nefret, intikam ve daha çok. İşin aslıysa Alfa bunu gizlemek için öfkeyi kendine kalkan kılmıştı.
"Siniri geçene kadar odada dursam iyi olacak"
Yemek masasında bile tüm aile tedirgindi. Çünkü masa başında oturan adamın öfkesi çehresine, hareketlerine yansımıştı. Zaten her zaman yeterince sessiz değilmiş gibi bu kez ölüm sessizliği hüküm etmişti masada.
Öğle yemeği bittiği gibi Taehyung çalıştığı odaya gittiğinde kendisi de yatak odalarına gelmişti hemen. Giyinme odasını düzenleyerek zaman geçirecek, böylece kocasının da gözü önünde olmayacaktı.
Düşünceleriyle oflayıp eline aldığı bezle ilk toz almaya başladı Omega. Gözüne Alfa'nın kasası takıldığında uzun zamandır temizlemediğini hatırladı.
Belki de zamanıdır diyerek sadece kendisi ve Taehyung'un bildiği şifreyi girmiş, açılan kasayla derin nefes almıştı. Tedirgin olmadan edemiyordu. Değerli olduklarını biliyordu siyah saçlı.
Bu yüzden dikkat etmeye çalışarak hepsini dışarı çıkarmış, tek tek silerek yeniden kasaya bırakmıştı. Aklı hâlâ eşindeyken düşüncelere dalmış, farkında olmadan ofluyordu ikide bir.
Sona kalan saati de eline aldığında aniden "Yoongi, neredesin iki saattir?!" diye duyduğu yüksek sesle irkilmiş, korkudan elindeki saati düşürmüştü.
Gözleri büyümüş şokla parçalanan saate bir de kocasına bakarken hızla yanına gelen beden hemen saatin parçalarını toplamaya başlamıştı.
"Taehyung, ben..."
Ağzını tam açıp özür diliyorken ayağa kalkan Alfa "Sakar mısın sen?! Bu sınırlı üretimdi, ne kadar değerli haberin var mı?!" diye bağırdığında nutku tutulmuştu.
Gözleri anbean dolarken kendisine sinirle bakan kocası karşısında dudakları titremesin diye avuçlarını sıktığında pekte başarılı olamamıştı beyaz tenli.
İkinci defaydı kocasının ona bağırması. Ama ilkmiş gibi hissetti. Buna sebep olan asıl şeyse Alfa'nın ilk kez maddi bir eşya üzerinde ona bağırmasıydı.
Sabahtandır korktuğu başına gelmişti. Tüm siniri gelip ona patlamıştı ve şu an öyle kırılmıştı ki. Kelimelerle ifade edemezdi kırgınlığını.
