nihilist | satosugu

7

suguru: merak ediyorum da...

suguru: gecelerini birlikte geçirdiğin o insanlarda benden bir şeyler buluyor musun?

satoru: o kadar aptalsın ki.

satoru: sana ne demek için çıldırıyorum ama bir şekilde sana itaat etmekten kendimi alıkoyamıyorum.

satoru: baktığım her şeyde senden bir parça buluyorum, memnun oldun mu?

suguru: oldum mu? ben de bilmiyorum.

suguru: seni üzmek için demiyorum bunları, gördükçe deliye dönen benim burada.

satoru: öyle bir konuşuyorsun ki siktir olup giden benmişim gibi hissediyorum.

satoru: yıllar oldu, suguru. sanki senin hayatına benden başka birileri girmemiş gibi davranma.

suguru: sadece bedenler, önemsiz.

satoru: iğrençsin.

suguru: yanlış anladın, senden bahsetmiyorum.

satoru: biliyorum.

satoru: gözünde ne kadar önemli olduğumun farkındayım.

satoru: ama biliyorsun, sen seçimini yaptın. beni bıraktın, tekrar tekrar canımı yaktın. bu yüzden umrumda değil.

satoru: gerçi zaten senin için önemli olan birine bunları yapıyorsan diğerlerini sadece seks malzemesi olarak görmene şaşırmamak gerekir.

satoru: âşık olduğum adamın anısına ihanet ediyorsun, onu özlüyorum.

suguru: ben de onu özlüyorum. seni mutlu etmeyi başarabiliyordu.

suguru: seni üzdüğümü göre göre senden uzak duramamak benim için de kolay değil.

satoru: uzaksın zaten? birlikte yaşamayı planladığımız hayatı siktir edip dünyanın diğer ucuna ben gitmedim.

suguru: bahsettiğim öyle bir uzaklık değildi, gerçi sen de büyük ihtimalle bundan bahsetmiyorsun.

satoru: evet.

suguru: senin hayallerini seninle yaşamadığım için bana kızamazsın.

satoru: kızmıyorum zaten.

satoru: kızdığım şeyin bu olmadığını bile anlayamıyorsun.

suguru: ayrıca bana ahlak bekçiliği yapan birine göre epey sık partner değiştiriyorsun.

satoru: konudan hoşlanmadığında değiştirmekte üstüne yok.

satoru: ben o insanlara "önemsiz bedenler" gibi davranmıyorum. gerçekten birlikte olabileceğim birilerini arıyorum.

satoru: yürümemesi senin yüzünden.

suguru: hayatındaki her olumsuz şeyin sorumlusu benim sanırım.

satoru: evet, yıkıp attığım tüm köprüleri tamir edip üstüne çiçekler diktin. sonra da bahçelerimi yakıp küllerinin üstünde dans ettin. her şeyi yeniden bir araya getirmenin ne kadar zor olduğu hakkında bir fikrin var mı?

suguru: benim hayatımda her şey çok mu kolay sanıyorsun?

satoru: suguru, aramızdaki fark ne biliyor musun? ben o hayatı kolaylaştırmak için yanında olmayı teklif ettim, yükünü beraber taşımak istedim. sen izin vermedin.

suguru: benim yüküm sana fazla, satoru.

suguru: senin kendi çiçeklerin benim diktiklerimden daha güzel.

suguru: umarım onlara benim baktığımdan daha iyi bakabilecek birini bulabilirsin.

suguru: söz veriyorum, o zaman peşini bırakacağım.