7. Vietnam Ajanı

120 24 15
                                    

Hoon'un son lafıyla Heeseung'un yediği poğaça boğazında kaldı. Jungwon da hemen koşup sırtına vurmaya başladı.

"JAKE BU SENİN IRZINA GÖZ DİKMİŞ LAN!"

"KAÇ KURTAR KENDİNİ AMK GÖTÜNE BAKMAYI TEKLİF ETTİ BİLDİĞİN."

Jay ve Minho kendi aralarında saçmalarken diğerleri gülmekten nefes dahi alamıyorlardı. Sunghoon'a doğru ilerledim. Ayrıca artık götümde ki şeyi hissetmiyordum. Tam önünde durduğumda elimi kaldırıp omzuna koydum. Kulağına eğilip fısıldayarak, "Gay misin oğlum sen?" dedim.

Sunghoon ciddi bir şey diyeceğimi sanmış olacak ki gerginliğini üzerinden atıp omzundaki elimi ittirdi. "Mal mısın amk ya? Gidiyorum ben."

"Dur lan nereye? Lan gebeş beklesene bi'!"

Hızlıca uzaklaşan Hoon'un arkasından ilerlediğimde geriye şaşkın bir grup ve hâlâ hiç bir şeyi umursamadan çekirdek çitleyen Minho bırakmıştım.

***

Jungwon

"Çocuk sen Korece anlamıyorsan niye geldin buraya? Amacın ne oğlum senin? Vietnam ajanı falansan söyle bilelim hani."

"Yok abi, ne ajanlığı? Hem Korece biliyorum ben!"

"Ulan adam leblebi diyor leb bile anlamıyorsun! Bu nasıl Korece bilmek?"

"Heeseung zorbalamasana çocuğu aq."

"Olmaz kardeşim! Ülkemde Vietnamlı mülteci istemiyorum."

"Müyteci ne demek?"

"Müyteci diye bir kelime varsa ona sormak lazım gülüm."

Jake ve Hoon gittikten sonra hepimiz istifimizi bozmadan devam etmiştik. Kimsenin onca hazırlığı heba etmek isteyeceğini düşünmüyordum zaten.

Bir ara Minho'nun Galatasaray'lı örtüsüne çay dökmemize rağmen hâlâ dayak yemememizin şokunu yaşıyordum. En sonunda Jisung'a gerçekten abayı yaktığı ve iyi biri gibi gözükmeye çalıştığı kanısına varıp kafamdaki soru işaretlerini kesip attım. Şuan ise Heeseung'un Hanbin'i zorbalamasını izliyorduk. Öyle kelimeler seçiyordu ki çocuğun zorbalandığını bile anlamamasına neden oluyordu.

Piknik planını yaparken Winter'ında gelecek olmasını hesaplamıştık fakat şirketteki başka arkadaşlarıyla bir işi olduğunu söyleyip reddetti. Bu arada Jake'in önerdiği sekreterlik teklifini kabul etmiş oldum gibi bir şeydi. Hâlâ tam olarak neden olduğunu çözemesemde Jake'in bana boşu boşuna böyle bir teklifle gelmeyeceğini biliyordum.

"Hyunglarım, annem eve gel diye mesaj attı. Heeseung Hyung götürecekmiş."

"Lan dün de ben götürmedim mi? Jay'in sırası bugün."

"Annem özellikle seni seçmiş Hyung. Bir nedeni vardır herhalde."

"İyi bari. Siz de çok durmayın sonra anneleriniz bana patlıyor."

"Bazen en büyüğümüzün Minho Hyung olduğu gerçeğini unutuyorum abi ya. Onun bile annesi Heeseung'a emanet ediyor adamı. Yaşından başından utan be!"

"Ne var lan yaşımda? Taş çıkartırım oğlum size!"

"Gençler stop, no war."

Gebeş Kaplumbağa [JakeHoon]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin