Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar diliyorum:)
Scars - Boy Epic
🕸️
Karanlık bulutlar gökyüzünde nöbet tutarken gereksiz büyük olan avizenin aydınlattığı büyük yemek masasında oturmuş, dakika başı saati kontrol ediyordum. Masanın başındaki sol koltuğa iyice yerleştim, bir yandan da sadece iki kişinin masa boyunca uzanan bu yemekleri nasıl yiyebileceğini düşünüyordum.
Her pazar akşam altıda gerçekleşen aile yemeklerimizden birindeydim yine ama bugün abim benimle değildi. Altın kaplamalarla süslenmiş büyük kapının açılmasıyla yerleştiğim koltuktan kalkıp dedemin masanın başındaki yerine yerleşmesini bekledim. Yavaş adımlarla masanın başındaki yerine geçmeden önce saçlarımı okşadı. Sakin kalmaya çalışmak için tırnaklarımın avuçlarımı kanatmasına yetecek sertlikte yumruğumu sıktım.
Yerine yerleştiğinde küçük bir el hareketiyle oturmama izin vermişti. Odaya girdiğinde ayağa kalmak zorundaydınız, o size izin verene kadar oturamazdınız ya da izin almadan bir damla su bile boğazınızdan geçemezdi. Bunlar kuraldı ve kurallara karşı çıkamazdınız.
Kendisine servis edilmiş tabaktan bir parça et alıp tadına baktıktan sonra solgun mavi gözlerini kaldırmadan konuştu. "Afiyet olsun." Derin bir nefes vererek önümdeki tabaktan zoraki bir şekilde bir şeyler yemeye çalıştım.
Sessiz bir yemekten sonra ayaklandığında ben de onunla beraber kalkmıştım. Yemek masasının arkasında kalan koltuklara yöneldiğinde beyaz elbisemin eteklerini toplayarak peşinden minik adımlarla ilerledim. Her zaman yaptığı gibi baştaki tekli koltuğuna yerleştiğinde ben de her zaman yaptığım gibi soluna yerleşmiştim.
Gerginliğimi gizlemek adına elbisenin uzun kollarını avuç içime çektim. Biraz sonra hizmetliler kahve servisini tamamladığında etraf sessizliğe büründü tekrardan.
"Aren neden akşam yemeğine katılmadı?" Tane tane sorduğu soruya karşılık bakışlarımı önümde birleştirdiğim ellerimden kaldırmadan cevapladım.
"Viyana'daki mağazanın açılışı bu geceydi. Sabah uçuşundan önce Dilan Hanım'a akşam yemeğine katılmayacağı bilgisini iletti, Dilan Hanım da kendisine size ileteceğini söylediği bir mesaj göndermiş zaten." Şu yardımcı bozuntusuna "hanım" dediğim zaman her seferinde dilimi koparıp atmak istiyordum.
Kurallar, Sofia. Kurallar.
Dedemin gözlerini üzerimde hissettiğim an bakışlarımı ellerimden çekip yüzüne çevirdiğime solgun mavileriyle karşılaştım. Siyah kumaş pantolonun üstüne giydiği beyaz gömleği, boğazını saracak şekilde gömleğinin içine koyduğu siyah fuları, üzerindeki siyah yeleğin cebine yerleştirdiği kırmızı mendiliyle oldukça şık bir görüntüsü vardı. Görenlerin - ki tüm Türkiye onu her gün görüyordu zaten- "Ne kadar da efendi biri," diyeceği bir insandı Balamir Alatan.
Başını anladığını belli eder bir şekilde sallayıp tekrardan dudaklarını araladı. " Herhangi bir sorun var mı?" Önündeki kahveden bir yudum aldığında kurumuş boğazımı temizlemek için önümdeki sudan bir yudum aldım.
"Hayır, her zamanki gibi herhangi bir sorun yok," dediğimde ince dudakları kıvrıldı. "Güzel, o zaman," diyerek ayaklandı tekrardan. On dakika otur be adam! Kendisiyle beraber kalktığımda büyük kapı açılmış, Dilan Hanım elinde tuttuğu siyah dosyayla içeri girmişti. Elindeki dosyayı koltuk takımın üzerindeki sehpanın üzerine bırakıp dedemin koluna girerek salondan ayrıldıkları sırada kendimi arkamdaki koltuğa bıraktım.