Şans Yağmur Olsa Kaktüs Olanlar

340 32 5
                                    

Çocuğa bir kal geldi galiba, gülme Barış, sakın gülme.

"Evet... Adım Barın."

Çocuk bir anda nasıl şaşırdıysa artık tsunami çarpmış insan yavrusu gibi alık alık bakıyordu bana.

Bana çatarsa olacağı bu ama~

"Bu arada elimi nasıl yaraladığımı niye merak ettin?"

Sadece merak olduğunu sanmıyorum, bunun altında başka bir sebep olmalıydı, ki o sebebi bir şeylerden emin olana kadar bana söyleyeceğini sanmıyorum.

"Merak ettim işte. Her gün eli sargılı birileri okula gelmiyor."

Bahanesini de hazırlamış-

"Hem de sağ elin. Dersleri benden daha iyi dinlemen gerekiyor anlaşılan."

Vay çakal, beni kendi silahımla vuruyorsun ha?

Ancak haklıydı, yine de ona aslında başka bir okulda olduğumu ve bu okul okuluma göre daha geriden gittiği için dersleri dinlememe gerek olmadığını söyleyemem. Barın arkadaşlarının yanına dönerken bende arkama yaslandım, bu okulda geçireceğim en az dört beş günüm vardı ve bu süre içinde istediğimi almak zorundaydım.

Zorundaydım çünkü yakın zamanda başka bir fırsatım olacağını hiç sanmıyorum ve şuan yanı başımda oturan çocuk yerine önemli davetlerde bile çoğunlukla görünmeyen, iş yerinde de insanlarla sadece randevu ile görüşen bir iş adamı ile yan yana gelmek tamamen farklı şeyler.

Sorun biraz da zamandı aslında...

Ani gelen uyku isteğimle kafamı sıraya koyup gözlerimi kapatırken zil çaldı.

Ben o zilin ta *****.

...

Kırık aynada kendime bakarken -hayır bu sefer ben kırmadım, en azından elimle- üzerimdeki okul formasını düzelttim ve daha kargalar bokunu yemeden çağırdığım taksi gelene kadar dışarıda beklemeye karar verdim.

Evde olan tek kişi de -o Çağrı oluyor- uyuduğu için rahat rahat evden çıktım.

Babam öğrenirse döver, annem öğrenirse kınardı ve kardeşim niye beni niye götürmedin derdi ama buna rağmen o okula gidiyordum.

Çünkü eğitim her şey...!

Düşüncelerim yine başka taraflara kayıyor.

"Ben şurada inebilirim."

Parayı ödeyip taksiden inerken sırtımdaki çantayı düzelttim.

Her ihtimale karşı okuldan biraz uzak olan yerlerde iniyordum ve bugün de şu börekçinin yanında inmiştim, de keşke inmeseydim okulun yarısı buradaymış.

Acaba 'Minyon!' desem hepsi bir ağızdan bağırır mı?

Güzel fikir denemek lazım-

"Okula gelmek için tuhaf bir yol."

Birden duyduğum ses ile yerimden sıçrarken benimle aynı fikirde olan tümörüm bir kaç saniye felekten bir gece çaldı ve adımlarım birbirine dolaştı.

Neyse ki bir kaç saniye içinde toparladım ve etrafıma baktım.

Tamam kimse bana bakmıyor, en azından Barın dışında. Yalnız onda da tam 'ne değişik değişik hareketler yapıyorsun?' bakışı var.

Zaten sabah normalde kalktığımdan daha erken kalkmam yetmiyormuş gibi başım döndüğü için hem aynayı çatlatmış hem de her şeyi yere dökmüştüm.

Güne başlamak için ne güzel bir yol!

"Sana da günaydın."

Anladığım kadarıyla okula servisle gelmiyor yani evi çok da uzak olmasa gerek.

Ölü YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin