"Anne! Seungmin'le dışarı çıkıyoruz! Akşam yemeğine beni bekleme!" Jeongin hızla evden çıkmış ayakkabılarını gitmeye başlamıştı ki, alt kattaki kapı da eş zamanlı açılınca gülmüştü.
"Geç gelirim!" diye bağırdı Seungmin de içeri doğru.
"Hwang?" diye seslendi sonra yukarı doğru.
"Efendim?"
"Sen misin diye kontrol ettim." Jeongin gülüp kapıyı arkasından çekerek aşağı kata indi.
"Salak. Aldın mı anahtarı?" dedi Jeongin ona bakarken.
"Abim motorunu aldığımızı duyarsa beni öldürür." derken kaskı da uzattı. İki genç aşağı inerken gülüşüyorlardı.
"Abimle romantik bir gün geçiriyordur, ruhu duymaz."
İkisi aşağı inmiş, indikleri gibi yakalanmışlardı.
Hyunjin apartman kapısını açarken Seungmin ve Jeongin ellerindeki kaskları arkalarına sakladılar.
"Ne o sakladığınız?" dedi Hyunjin tek kaşını kaldırıp.
"Hiç." Seungmin masum bir gülümseme atsa da büyüğüne işlememişti.
"Seungmin."
"Minho abi nerede?" dedi Jeongin konuyu dağıtmak için.
"Üniversiteden arkadaşlarıyla dışarıda. Siz ne saklıyorsunuz oğlum?" dedi Hyunjin.
İki arkadaş birbirlerine bakıp pes etmiş ve kaskları göstermişlerdi. "Güzel, hani ehliyetiniz?"
İkisi de surat asarken Hyunjin kaskları aldı. Avucunu Seungmin'e uzatıp iç çekti.
"Ne?"
"Anahtar, Seungmin. Abine şikayet etmemi istemiyorsan anahtarı ver."
"Hee şekilde öğrenecek zaten." Seungmin oflaya oflaya anahtarı uzatmış ve büyüğünün avucuna bırakmıştı. Hyunjin ikisinin yanağını acıta acıta sıkıştırdı.
"Gidin ehliyet alın, ondan sonra motorları elleyin. Koca adamlar oldunuz hala akıllanmadınız. Kaybolun."
Seungmin ve Jeongin apartmandan kaçarken Hyunjin eve çıkınca iç çektiler.
"E, çok hızlı yakalandık." dedi Jeongin göz devirip.
"Çıktık madem dolaşalım." dedi Seungmin surat asarken.
Mahalleyi yürümeye başlamışlardı. Şehir merkezine gidip bir şeyler yiyebilir veya sahilde akşama kadar denizi izleyebilirlerdi. Sahile yürüme mesafeleri olduğu için orayı seçtiler. Şehir merkezine gitmek için otobüs lazımdı. Bu sıcakta otobüs boğucuydu.
Birkaç bina geçtiklerinde mahalleye giren ve mahallenin en pahalı dairelerinin olduğu binanın önünde duran beyaz Audi'ye baktılar.
"Bu kimin arabası lan?" dedi Seungmin.
"Yeni taşınmış herhalde. Dublex binanın önünde durdu." derken koca bir kamyonda girmişti mahalleye. O da aynı binanın önünde durdu.
Beyaz arabadan inen iki gence baktı iki genç.
"Kardeş mi onlar?" dedi Seungmin.
"Benziyorlar." demişti Jeongin de. Oğlanları bir iyi süzmüşlerdi.
"Hwang," dedi Seungmin.
"Kim Seungmin?"
"3, 2, 1."
"Sağdaki," dedi Seungmin. "Çilli olan." dedi Jeongin de.
Kaldırımın ortasında durmuş hala oğlanları izliyorlardı.
"Çok güzel." dedi Jeongin iç çekip.
"Kendimi ilk defa bu kadar ergen hissediyorum. 20 yaşımdayım, bir hafta önce liseden mezun oldum ve böylesi güzelliği ilk defa görüyorum sanki." dedi Seungmin çocukluk arkadaşının koluna girip sallarken.
"Tanışalım. Yardım edebiliriz hatta." dedi Jeongin.
"Evet, ne?" Seungmin arkadaşına bakıp kaşlarını çattı. "Ne yapalım?"
"Tanışalım. Her şekilde tanışacağız. Bugün tanışalım. Gel hadi." Jeongin genci peşinden sürüklerken Seungmin isyan etmiş ama tanışmak mantıklı gelince susup ayak uydurmuştu.
"Selam, yeni taşınuyorsunuz sanırım?" diye lafa atladı Jeongin. "Hwang Jeongin ben. Mahallemize hoş geldiniz."
"Kim Seungmin." İki kardeş birbirine bakmış daha sonra onlara ellerini uzatan gençlere karşılık vermişlerdi.
"Felix Yongbok Lee, memnun oldum."
"Hangisini kullanıyorsun?" dedi Jeongin ilgiyle. "Yongbok kullanacağım burada. Yeni bir sayfa yeni bir başlangıç falan. İkizim Peter Jisung Lee." diyerek onu gösterdi çilli olan.
"Memnun oldum. Jisung diyin. Peter'ı telaffuz edebileceğinizi sanmıyorum." Jisung kulaklığını takmış ve apartmana girmişti. Yongbok arkasından iç çekmiş ve gençlere dönmüştü.
"Kaç yaşındasınız?"
"20." dedi Jeongin. "Bu bebek eylülde 20 olacak." diye arkadaşını göstermişti.
"Ben de eylülde 20 oluyorum. Kaçında doğum günün?" dedi Yongbok gülümseyerek.
"22 eylül. Senin?"
"15 eylül." diyip güldü. "Jisung benden on bir dakika büyük. Onun doğum günü 14 eylül."
"Oha kimliklere ikiz de olsanız farklı gün yazıyorlar mı?"
"Sonuçta resmi kayıtta 15 Eylül, 00.08 yazıyor." Yongbok gülümserken diğerleri de ona eşlik etti. "Senin ne zaman doğum günün Jeongin?"
"8 şubat." Jeongin onu dürten Seungmin'le aklına gelen şeyi sordu. "Yardım edilecek bir şeyler var mı? Bir işin ucundan tutalım."
"Aslında yok. Nakliyeciler taşıyacak zaten. Çok eşyamız da yok. Teşekkürler."
"O zaman, sizi tutmayalım. Memnun olduk." dedi Jeongin. Yongbok'tan karşılık aldığı gibi Seungmin'i deniz kenarına doğru sürüklemeye başlamıştı.
YENİ FIC'TEN SELAMLAAR
beni özlediniz mi :') ben sizi çok özledim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkizler / seungsung
FanfictionSeungmin ve Jeongin, yaz başında mahallelerine yeni taşınan ikizlere karşı hisler beslemeye başlarlar.