24: Hasta Çorbası

1.3K 257 145
                                    

Seungmin başarılı geçen evlilik teklifi görevinden sonra çok pis hasta olmuştu ve Jisung bunu duyduğundan beri çorba yapmaya çalışıyordu.

Yongbok mutfağı kilitleyen kardeşiyle iç çekip kapıyı çaldı. "Ya! Peter! Aç kapıyı. Batırdın hep oraları değil mi? Bıraksaydın ne istiyorsan ben yapsaydım!" dediğinde Jisung konuştu.

"O zaman hiçbir anlamı olmazdı."

"Tamam ne yaptığına bakayım, içeri al beni." dediğinde Jisung oflamış ve kapıyı açmıştı ki o sırada çorba taştı.

"Sikeceğim şimdi." dediğinde Yongbok dehşetle savaş alanına dönen mutfağa baktı.

Bir yerde vakliyatlar dökülmüştü, yerde tuz ve diğer baharatlardan birer kaşık dökülmüş gibi bir görüntü vardı. Ocakta taşan bir çorba, lavaboda bir sürü bulaşık, tezgahta kırılmış bir bardak, yere dökülmüş yağ...

"Peter canını seviyorsan burayı tertemiz yaparsın." dedi Yongbok sinirle.

"Yine taştı."

"Ya! Sen ne anlarsın yemek yapmaktan? Ne bu?"

"Hasta çorbası." dedi Jisung dudak büzerek. Yongbok büyün siniri havada kalırken kardeşine baktı ve güldü. "Ne çorbası?"

"Hasta çorbası. Seungmin hastalandı ya, ona yapmak istemiştim." dediğinde Yongbok içten bir gülümseme sundu.

"Salak, desene yardım edeyim."

"O zaman ben yapmış olmazdım." dedişinde Yongbok güldü.

"Tamam, şöyle yapalım. Önce altını kapat şunun hala taşıyor." diye tencereyi gösterdi. Jisung verilen emri yerine getirirken çorbayı karıştırdı.

Yongbok bir kaşık alıp çorbanın tadına bakıp yüzünü buruşturdu. "Çok acı olmuş bu." diyerek kardeşine baktı. "Tuzu da çok."

"İkinci fail." Yongbok gülmüş ve çorbayı koklamıştı. Aşırı baharat kokuyordu ve tadı kötüydü.

"Bunu dökelim,  burayı toplayalım. Ben tarif edeyim sen yap." dediğinde Jisung onayladı. Yongbok ocağı sıcağıyla silip temizlemişken Jisung da lavabodaki bulaşık yığınını temizledi.

Yongbok halıyı süpürüp kaldırmış, hızlıca yeri silmiş, tegzahtaki cam parçalarını toplamıştı. Hızla mutfağı temizlemişlerdi. Yongbok malzemeleri söylemiş, nasıl yapacağını tarif etmişti. Jisung onun dediklerini harfi harfine yaparak çorbayı pişirmiş, o biraz soğurken üstünü değiştirmişti. Koca bir kapaklı kaseye onu koymuş, karton bir poşet bulmuştu.

C vitamini, sevdiği bir çikolata, çorba ve kaynatıp içsin diye Yongbok'un babaanne ilaçları yaptığı birkaç kuru otu da içine koymuştu.

Yongbok kardeşinin telaşesini izlerken Jisung evden çıktı ve kapıda poşetle durdu. "Bir şey unuttum mu Lix?"

"Hayır. Dikkat et kırıp dökme." dediğinde Jisung onaylamış ve apartmandan çıkmıştı. Sokağın başındaki apartmana girmiş, Seungmin'in oldupu kata çıkmıştı. Kapıyı çaldığında annesi kapıyı açınca şok oldu Jisung.

"Merhaba tatlım. Gel içeri, Seungmin odasında." dediğinde Jisung boğazını temizledi.

"Hasta çorbası yapmıştım ona." dediğinde kadın gülümsedi. "Benim çorbamı sevmedi, belki seninkini sever. Gel içeri." dediğinde Jisung içeri girmişti. Gergince kadının gösterdiği yolu takip etmişti.

"Seungmin! Toparlan biraz, arkadaşın geldi." dediğinde Seungmin hapşırıp kapıya baktı. "Jeongin geldiyae neden toparlanayım?" diye çemkirip sümüklü peçetesini yere attı.

İkizler / seungsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin