38: Yongbok ve Ben Gibi

1.2K 226 51
                                    

"Hesap ver." Jeongin arkadaşını yatağa hapsetmiş, üstüne yatıp ellerini başının üstüne sabitlemişti.

"Ne hesabı?" diyerek esnedi Seungmin. Jeongin odasını basarak onu uyandırmıştı ve gencin inanılmaz uykusu vardı.

Gece Ansan'dan saat ikiye gelirken çıkmışlardı. Dört saate yakın yol gelmişlerdi. Sabah altı gibi anca uyumuştu ve saat daha yeni on bir olmuşken Jeongin onu uyandırmıştı.

"Gece kaçta geldiniz?" Jeongin tekrar uyumaya başlayan arkadaşını sarsıp yeniden uyandırdı.

"Uyuyalım, anlatırım." dedi Seungmin yan dönmeye çalışıp. Dağ ayısı Jeongin üstünde olunca dönrmemişti. Oflamış ve sırt üstü uyumaya kaldığı yerden devam etmişti.

"Lan! Uyan be."

"Ya!" diyerek gözlerini açtı Seungmin. "Sabah geldik, bırak uyuyayım. Yemin ederim anlatacağım sonra, nolur, bırak uyuyayım."

"İyi, akşam yemeğinde bize gelecekmişsiniz, o zaman anlatırsın." Seungmin "Hm hm." sesi çıkarmıştı. Jeongin onun kollarını bıraktığı gibi yorganına sarılmış, o yataktan kalkınca da yan dönüp uyuyabileceği için iç çekmişti. Jeongin odadan çıkarken Seungmin çoktan uykuya daldı.

"Nesi var bu çocuğun anlamadım gitti." dedi Minji Hanım. "Geç geliyor, erken gidiyor diye alışmıştım ama, dün gece gelmedi eve. Sabah bi baktım odasında."

"Ansan'daydı gece, Minji teyze." dedi Jeongin kadının ona uzattığı bitki çayıyla koltuğa otururken.

Anne temizlik ve yemek yaptığı için onu evden kovmuştu. Jeongin de Yongbok bugün üniversiteden arkadaşlarıyla takılacak diye Seungminlere gelmişti. Eh, arkadaşı uyanmıyorsa annesiyle sohbet edecekti.

"O kadar uzakta? E, motoru buradaydı. Nasıl gitti geldi?"

"Jisung'la gittiler." dedi Jeongin gülerek.

"Hani araları kötüydü?" dedi kadın merakla. "Seungmin onu kahvaltıya çağırdım diye üç gün odasından çıkmadı."

"Araları artık iyi, Jisung affettirdi kendini. Biraz arkadaşlık dışı takılıyorlar." dedi gülerek.

"Ay, ne demek o? Ne gülüyorsun pis pis? Ne yapıyor çocuğum?" dedi kadın telaşla.

"Ya, teyzem, hemen kötüyü düşünme! Abimler nasılsa öyle gibi, Yongbok ve ben gibi."

"Yuna'yı karım diye anlatınca onunla evlenirler sanmıştım. Kaç kere bizde kaldı kız, çok da sevimli." dediğinde Jeongin kahkaha attı. Kadın da yalandan somurtmuş dayanamayıp gülmüştü.

"Ryujin hala karım teyze ama Yongbok kocam. O her şeyim, canımın içi. Şekerim, bulutum, çillim, minnoşum, sevgilim, aşkım, bebeğim, güzeli-"

"Ay, anladık! Aşıksın Yongbok'a. İkizlere ikiniz de abayı yaktınız mı? Çocuğum ondan mı böyle?"

"Gece eğlenmişler, uyurken bile yüzü gülüyordu aptalın. Mutlu sanırım." dedi Jeongin gülümseyerek. Sonunda arkadaşı sabaha kadar içip uyumak yerine sabaha kadar eğlendiği için uyuyordu.

"Aşık mı oldu o da?" dedi kadın dudak büzüp. "Minho'dan sonra Seungmin de evden giderse kimse durduramaz ağlamamı ama."

"Gitmez, gitmez. Onlar bi beş yıla anca sevgili olurlar."

Jeongin gülerken kadın da güldü. "Nasıl anlaştılar?"

"Şöyle oldu," diyip tüm her şeyi, bazı ufak detayları atlamıştı Jeongin, anlatarak bıdır bıdır konuştu genç. İkisi gülüşerek, arada Jisung'a söylenerek saatlerce konuşmuşlardı.

İkizler / seungsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin