Eşek Arısı

üçüzler

Sonunda her şeyi halletmiştim. Mavi erkek lisesinin devasa kapısının önünde durmuş mutluluğumun azalmasını bekliyordum, aksi takdirde çığlık atan bir erkek pek hoş karşılanmaz. normalde de erkek gibi davrandığım dan değişmek sorun olmamıştı saçımı keserken böğürerek ağlayışımı saymazsak tabi.Ama peruk kullanamazdım burada başıma neler gelir bilmiyordum ve peruk kafamdan düşerse her şey biterdi.Derin bir nefes alıp yada tüm Türkiye nin oksijenini çekmiş de olabilirim, kapıya doğru yaklaştım. bir adım daha atarsam içeriye girecektim fazla heyecanlıydım sanki okula kapısından değilde sırat köprüsünden geçecekmiş gibi hissediyorum.

 Bir kez daha verdiğim kararın doğruluğuna kafamda tartık tan sonra bunu yapmam gerektiğini farkettim. asıl zor olan bundan sonrasıydı burda kalabilmeyi başaracak mıyım? çok dikkatli olmam gerekiyor ve birde dedemin şartı var "URAS ÖZALP" bu ismi unutmamam gerekiyordu eğer dövüş müsabakalarında onu yenemezsem dedem beni okuldan aldıracağını söyledi dedemin bu dövüş sanatlarına olan sevdası bir gün başıma bu denli bela olacağı aklıma  gelmezdi. Babam dedeme verdiği söz yüzünden eğitimimize karışamıyordu. Ama ne olur ne olmaz diye erkek lisesine girdiğimi söylememiştik sonuçta bir baba kızını sırf erkeklerin olduğu bir yere öylece göndermezdi bu kuzunun kurt inine girmesi gibi bir şey .

 Dedem her zaman erkek torun istiyormuş, üç kardeş olmamızın asıl sebebi de buymuş ama hepimiz kız doğunca dedem ısrar etmekten vaz geçmiş.Babam tek çocuk olduğu için çocuk isteyeceği başka kimse kalmamış doğal olarak .Babam dedem üzülmesin diye eğitimimize karışmayacağına her şeyi dedemin yapmasına izin vereceğine söz vermiş. Sürekli olarak dedemleydim dedem erkek torunu aratmadığımı söyler beni öyle eğitirdi. Dedem yaşına rağmen bizzat kendi bana kick box öğretmişti .Dedem bu sporlara gönül verenlerdendi erkek torun istemesinin sebebi de ona kick box öğretebilmek miş. Dedem bu sporlara "dövüş sporları" denmesinden rahatsız oluyor. Ona göre bu sporun tek amacı savunmadır, dedem aşık olduğu bu sporlara "savunma sanatı" demeyi seviyor. Aslında sert görünen bu sporları yakından incelediğinizde gerçekten insanların hareketlerini çok ince sanat harikalarına dönüştüğünü görünce hak vermemek ve hayran olmamak elde olmuyor. Dedemin dediğine göre hiçbir dövüş ustası veya bu spora gönül vermiş sanatkar ,mecbur kalmadıkça kavgaya karışmaz, kavga çıkaran taraf olmazmış. 

Yeterince dedemi hatırlamıştım fakat pek doğru bir zaman değildi çünkü yaklaşık olarak 20 dakikaya yakın kapını dibinde durmuşum. Yanımdan geçenler bana "Don giyen salyangoz gördüm " demişim gibi bakıyor. Sonunda içeri girebilmiştim, okul kapısına doğru emin olduğuna inandığım adımlarla ayşe, fatma da olabilir ilerlemeye başlamıştım ki, birden üzerime bir şeyin düşmesiyle kendimi yerde buldum. Hayır yani niye ben neden ben anlatsana biraz... Bari hafif bir şey düşseydi ya, üzerimdeki yük kalktığında rahatladım doğrulmaya çalıştığımda ise boşuna rahatladığımı far ettim. Kemiklerim sevgililerin kenetlediği elleri gibi birbirine

girmişti,sakin olmaya çalışarak parmaklarımı saymaya başladım. Ne zaman sinirlensem ya ağlardım yada parmaklarımı sayardım fakat burası yeri değildi u yüzden sinirimi daha sonra yastığımdan çıkarmak üzere rafa kaldırdım.

Henüz üstüme neyin yada kimin düştüğünü bilmiyordum, yerde tarlası yanmış köylü misali oturuyorum.Sonunda biri akıl edip beni kaldırdığında etrafıma bakmaya fırsat bulmuştum,küçük bir gurup oluşmuş herkes beni izliyordu. Duyduğum sesle kafamı sese doğru çevirdim ve yaşadığıma emin olmak için birde kolumu cimdikledim. Sizce de liselerde 20, 25 yaşlarında gibi görünen yunan tanrıları olması saçma değil mi?Ergen siniz oğlum siz ne bu pürüzsüz yüz, kaslı vücut ,zürafa gibi boy bırak kızları lan erkekler bile benden güzel bunu farketmemle bir kez daha yıkıldım...